Max Richter: Müzikte Sınırlar Yanıltıcıdır

Max Richter: Müzikte Sınırlar Yanıltıcıdır
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ünlü besteci ve piyanist Max Richter, İstanbul'daki ziyaretinde müziğin toplumsal meselelere olan etkisini ve ilham kaynaklarını paylaştı. Sanatçının eserlerinde, kişisel ve toplumsal olaylardan aldığı ilhamla yaratılan bir anlatı sunulduğu vurgulandı.

"Shutter Island", "Arrival", "The Last of Us" ve "Black Mirror" gibi yapımların müziklerine imza atan besteci ve piyanist Max Richter, "Bence biz sadece kendi yansımamızı takip ediyoruz. Aşık oluyoruz ve sonra bunları duymak istiyoruz ve nereden geldiğinin gerçekten bir önemi yok. Ben sınırlara gerçekten inanmıyorum." dedi.

Klasik müzik geleneğini elektronik altyapıyla birleştiren ve çağdaş müziğin yenilikçi isimleri arasında yer alan sanatçı, imza attığı eserleri, İstanbul ziyaretini ve eserlerindeki ilhamını AA muhabirine anlattı.

İstanbul'a ilk kez geldiğini belirten Richter, "Aslında birkaç yıl önce, sanırım Covid-19'dan sonra burada çalmaya çalıştık. İptal etmek zorunda kaldık. Buraya gelmeye çalışalı birkaç yıl oldu ve şimdi burada olmak harika. Bu benim ilk ziyaretim. Şehir çok güzel, çok samimi ve ilginç. Bu yüzden gerçekten güzel zaman geçiriyorum." ifadelerini kullandı.

Richter, eserlerinde karşı çıkıştan dinginliğe uzanan bir anlatı sunmasına ilişkin ise toplumsal olaylardan etkilendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sanırım şu anda toplumsal ve kültürel olarak karşı karşıya olduğumuz zorluk, kutuplaşmayla ve insanların birbirlerine karşı çok sabit görüşlere sahip olmalarıyla ilgili. Aslında yaratıcılık ve müzikle insanların birbiriyle daha açık bir şekilde konuşabileceklerini düşünüyorum. Benim için yaratıcı çalışmanın en güzel yanlarından biri de bu."

"Toplumsal olarak en çok etrafımda gördüğüm şeyler ilham oluyor"

Müzikte sınırların yanıltıcı şeylerden biri olduğunu düşündüğünün altını çizen Richter, "Bence biz sadece kendi yansımamızı takip ediyoruz. Aşık oluyoruz ve sonra bunları duymak istiyoruz ve nereden geldiğinin gerçekten bir önemi yok. Evet, ben sınırlara gerçekten inanmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Max Richter müzikte ilham kaynağına da değinerek, şu bilgileri verdi:

"Sanırım işe başlama noktam içinde yaşadığımız dünya ile ilgili olmak. Yaşananlar, kişisel ve toplumsal olarak en çok etrafımda gördüğüm şeyler ilham oluyor. Bence sanatçıların konuşma tarzı bu. Herkes dünyada neler olup bittiği hakkında konuşuyor. Sanatçılar araç olarak müzik, edebiyat ya da resim, her neyse onu kullanıyor. Bu sadece bir konuşma şekli. Bu, bir şeyler hakkında konuşmanın bir yolu." dedi.

Sanatçı, 2015'te çıkardığı ve yavaşlama çağrısında bulunduğu "Sleep" albümünden sonra dünyanın daha da hızlandığına işaret ederek, "Sanırım şu anda toplumun inşa edilme şeklinin doğası bu. Ama yaratıcılığın ve müziğin biraz da dinlenmek için bir yer sunabileceğini düşünüyorum. Bu anlar önemli çünkü ne yaptığımız üzerinde düşünmemize izin veriyorlar. Her zaman acelemiz var, değil mi? Ancak düşünmek için biraz duraklamak gerekiyor." diye konuştu.

Besteci ve piyanist Max Richter kimdir?

Besteci ve piyanist Max Richter'in klasik müzik dünyasında çığır açan ve Irak Savaşı'na karşı protesto niteliğindeki albümü "The Blue Notebooks", sanatçıyı modern zamanların sevilen ve etkili bestecileri arasında ön sıralara taşıdı.

Gençlik yıllarında çokça funk dinleyen Richter, müziğe kategorik yaklaşmamayı tercih ederek, müzik vasıtasıyla anlatmak istediklerine sınır koymadı.

Suriye iç savaşından doğan sığınmacı krizini "Exiles" ile ele alan sanatçının, "Voices" albümü için İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin maddeleri yüzlerce kişi tarafından farklı dillerde seslendirildi.

Richter'in en önemli eseri kabul edilen, nörobilimci David Eagleman'ın tavsiyeleriyle yarattığı ambient türündeki albümü "Sleep" (2015) dijital platformlarda tüm zamanların çok dinlenen klasik müzik kaydı oldu.

Vivaldi'nin Dört Mevsim'ini 2021'de yapıbozumuna uğratarak sansasyonel bir çalışmaya imza atan Richter, sinema, televizyon ve sahne projelerine yaptığı bestelerle de tanındı.

"Shutter Island" ve "Arrival" filmleri, "The Last of Us", "The Leftovers", "Black Mirror" dizilerinin müzikleri sanatçının çalışmaları arasında yer aldı.

Son albümü "In a Landscape" ise zıtlıklar arasındaki uyum arayışının bir ürünü olarak tanımlanıyor. Albüm, elektronik ve akustik, insan ve doğa temalarını işliyor.

Kaynak: AA / Özlem Limon - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title