Mavi Marmara'ya Saldırı Davası
Mavi Marmara gemisine saldırı davasında, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında bulunduğu 4 sanığın duruşmaya katılmadıkları, gönderilen davetiyelere cevap verilmediği ve kaçak durumuna düştükleri gerekçesiyle ''kasten insan öldürmeye azmettirme'' suçundan haklarında yakalama kararı verildi Mahkeme heyeti, sanıkların yakalanmalarının uluslararası düzeyde yapılması için haklarında "kırmızı bülten" çıkarılmasına hükmetti İHH Genel Başkanı Yıldırım: " (Mavi Marmara gemisine bazı milletvekillerinin bindiği iddiası) Kanaatimce, bu tür iddialar siyasi malzeme olarak kullanılıyor.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında olduğu 4 sanığın yargılandığı davada, 4 sanığın duruşmaya katılmadıkları, gönderilen davetiyelere cevap verilmediği ve kaçak durumuna düştükleri gerekçesiyle "kasten insan öldürmeye azmettirme" suçundan haklarında yakalama kararı verdi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mağdur sıfatıyla ifade veren İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, avukatların sorularına ve bazı iddialara cevap verdi.
"Mavi Marmara gemisine bazı milletvekillerinin bindiği ve saldırı olacağına ilişkin bilgi veya duyumlar gelmesi üzerine geri indiği" iddialarını da yanıtlayan Yıldırım, "Bu iddiaların hepsi asılsızdır. Kanaatimce, bu tür iddialar siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Bizim gemimize 10 milletvekili binmek için başvuruda bulundu. Ancak biz ne iktidar partisinin ne de diğer partilerin başvurlarını kabul etmedik çünkü gemiyi siyasi olarak ilişkilendirmek istemedik" dedi.
Yıldırım'ın ardından mağdur sıfatıyla ifade veren gazeteci Hakan Albayrak da olay sırasında Mavi Marmara gemisinin etrafının büyük bir donanmayla sarıldığını söyledi. Saldırı anını anlatan Albayrak, "İçeri girdikten sonra yanıma arkadaşlar gelerek İsrail askerlerinin, gerçek mermi kullandığını söyledi. Ama ben buna ihtimal vermedim çünkü gerçek mermi neden bize, sivil bir gemiye karşı kullanılsın anlam verememiştim" diye konuştu.
"Bu saldırı, meşru gösterilemez"
Kendisinin ve gemideki arkadaşlarının yanında silah gibi şeylerin olmadığını aktaran Albayrak, geminin saldırıya uğramasına ilişkin bazı iddiaları sorgulamak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"İsrail, Gazze'yi işgal etmiş buna kimse birşey demiyor. Demek ki saldırı uluslararası sular olmasaydı, işgal sularında olsaydı, bu saldırı meşru gösterilecekti. Diğer bir iddia da sık sık 'Neden diğer gemileri vurmadılar?' şeklinde. Halbuki bizim gemimizde 650 kişi var, diğerlerinde sadece 3-5 kişi vardı. İsrail'in Cumhurbaşkanı cinsel tacizden, bir başbakanı da yolsuzluktan hapis cezası aldı. Birileri çıkıp bu adamlara, adam öldürmenin daha ağır bir ceza olduğunu ve kötü olduğunu anlatmalıdır. Bu saldırı, ne olursa olsun, meşru gösterilemez. Bir örnek daha vereyim: İsrail rejimine yakın bir gazete saldırı sonrasında attığı manşette 'Osmanlı Donanması vuruldu' dedi. Bu her şeyi özetliyor aslında. İsrail'in dediği gibi nefsi müdafaa değildir. Bu saldırıyla Türkiye'nin şerefine kast edilmiştir."
"Sanıklar hakkında yakalama emri çıkarılması gerekiyor. Biliyoruz yakalanıp cezaevine konmayacak ama sembolik de olsa bu önemlidir" diyen Albayrak, söz konusu Türkiye ile İsrail arasındaki antlaşmaların bu davayı bağlamayacağını ve zarar vereceğini düşünmediğini çünkü yargı ve mahkemelerin bağımsız olduğunu kaydederek, "Şehitlerin, yaralıların hesabının sorulmasını istiyoruz. Şikayetçiyim" dedi.
Ara karar
Albayrak'ın ifade vermesinin ardından, avukatlar talepte bulundu. Taleplerin ardından, duruşma ara verildi.
Aranın ardından taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'nin üzerlerine atılı suçların nevi, yasada öngörülen cezaların asgari haddi, duruşmaya katılmadıkları, gönderilen davetiyelere cevap verilmediği ve kaçak durumuna düştükleri, makul sürenin beklendiği gerekçeleriyle "kasten insan öldürmeye azmettirme" suçundan tutuklanmalarına karar verdi. Mahkeme heyeti, bu amaçla tutukluluğun yerine getirilmesi için sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, yakalama kararı çıkarılan sanıkların yakalanmalarının uluslararası düzeyde yapılması ve infazın gerçekleşmesi için sanıklar hakkında "kırmızı bülten" çıkarılmasını kararlaştırdı.
Bülent Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 7 müşteki mağdurun davaya katılma taleplerini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı 9 Aralık 2014 tarihine erteledi.
Ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek" suçundan 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
- İstanbul