Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Mavi Marmara'ya Saldırı Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mağdur Köse: "Mahkemenizden bir çözüm bekliyorum.

Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılandığı davada mağdur sıfatıyla ifade veren Recep Köse, "Mahkemenizden bir çözüm bekliyorum. İsrail'den olaya ait görüntüleri istersek, herşeyi görebiliriz" dedi.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren mağdur Recep Köse, Mavi Marmara Gemisi'ne İstanbul'dan bindiğini, gemide kaptan köşkünde kurulan canlı yayın ekibinde görev yaptığını anlattı.

Köse, olay günü İsrail askerlerinin ateş ederek gemiye yaklaştıklarını ve olan biten herşeyi kameralardan izlediklerini ifade ederek, "Gemide 3 kamera vardı, ayrıca güvenlik kameraları da canlı yayın sistemine bağlıydı. Onun yanı sıra gemideki 500 kişide cep telefonu vardı. Yani gemide 'kör nokta' diye birşey yoktu. Bütün bu görüntüleri peşpeşe eklesek, gemide kim ne yapmış çok net görülebilir. Ancak olay anında uydudan düştük ve internet bağlantımız da kesildi" diye konuştu.

Kan kokusunu çok yoğun hissettiklerini ve yaşanan o anın bir kaos olduğunu aktaran köse, şunları söyledi:

"Olayın üzerinden 4 yıl geçtikten ifade verebiliyorum. 4 yıl önce bir oğlum vardı. Şimdi 3 çocuğum var. Benim ve ailemin psikolojisi bozuldu. Adalet istiyorum. ya onlar ya biz suçluyuz. O gün nasıl oradan kurtulmayı beklediysek, şimdi de adalet bekliyoruz. Oğlum olay tarihinde 6 yaşındaydı, okula başlamamıştı. Şimdi, oğlum silah oyunu oynadığında İsrail askeri olmak istiyor. Çünkü öldüren taraf İsrail'di. Karşı taraf olmak istemiyor. Yani kısaca oğlum ölmek istemiyor. Oğlumun bu yaşananları unutmasını istiyorum. Mahkemenizden bir çözüm bekliyorum. İsrail'den olaya ait görüntüleri istersek, herşeyi görebiliriz."

"Dövülerek tutuklandım"

Mağdur Ümit Sönmez, olay günü Mavi Marmara Gemisi'nde olduğunu belirterek, olay gününe ilişkin İsrail'in görüntüleri göndermesi halinde gerçeklerin ortaya çıkacağını söyledi.

Görüntülerin izlenmesi halinde kimin katil, kimin masum olduğunun açıkça görüleceğini ifade eden Sönmez, şunları anlattı:

"Olay günü İsrail askerleri tarafından darp edildim ve sağ omzumdan yaralandım. Olaydan sonra şeker hastalığına yakalandım. Hala tedavi görüyorum. Bize bazen, 'İşkence gördünüz mü?' diye soruyorlar. Yaşadıklarımız zaten işkence gibiydi. Dövülerek tutuklandım. Ayaklarıma tekme atılarak oturtuldum. Bize sorgu sırasında güvenlik görevlileri küfür etti. Yabancı aktivist kadınlar da dövüldü. Gemiye eşimle binmiştim. Arka güvertede helalleştik, bir daha birbirmizi göremeyiz diye. Şikayetçiyim."

Mağdur Sadreddin Furkan, Gazze'ye yardım amacıyla giden Mavi Marmara Gemisi'ne bindiğini anlatarak, "İsrail gemileri uzaktan görünmeye başladı ve saat 04.30'da iyice yaklaştı. Bu sırada Müslümanlar da namaz kılmaya başladı. 30-40 bot gemiyi çevirdi. Askerler ateş ederek, gemiye çıkmaya başladı. Yarım saat uğraştılar gemiye çıkamayınca helikopterden ateş etmeye başladılar" ifadelerini kullandı.

Bu sırada gemiye inen İsrail askerlerinin bazılarının arkadaşları tarafından etkisiz hale getirildiğini belirten Furkan, olay sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bu sırada arkadaşımız Cengiz Akyüz şehit oldu. Bende sağ ayağımdan vuruldum ve çok kan kaybettim. 2 saat sonra İsrail askeri gemiyi ele geçirdi. Gemiye binen İsrail askerlerinin suratında maske vardı. Ellerinde silah, yanlarında da eğitilmiş köpekler bulunuyordu. Daha sonra askerler kımıldayacak halimiz olmamasına rağmen yaralılara silah çekti. Daha sonra da hastaneye götürüldük. Hastanede iğne vurdular, kendime geldiğimde çırılçıplaktım. Daha sonra bizi sorguya alarak 'İsrail'e neden geldin, İsrailli arkadaşımızı dövmüşsün' gibi sorular sordular. Ben de kimseyi dövmediğimi söyledim. Şu an bacağımı eskisi gibi kullanamıyorum. Şikayetçiyim."

Mağdur ve müştekilerin ifadesinin alınmasının ardından avukatlar taleplerde bulundu.

Yakalama talepleri daha sonra değerlendirilecek

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, uluslararası istinabe yoluyla mahkemece sanıklar adına çıkartılan tebligatların sanıklara bizzat ulaşıp ulaşılmadığına ilişkin yazılan yazının akıbetinin beklenmesine karar verdi.

Bu celse dinlenilen mağdur ve müştekilerin davaya katılmalarını kabul eden mahkeme heyeti, sanıklara tebligatın bizzat yapılıp yapılmadığının henüz belirlenememiş olması ve tebligat yapıldığına dair dosyaya gelen bir evrakın bulunmaması nedeniyle sanıklar hakkında yakalama ve haklarında kırmızı bülten düzenlenmesine, mal varlıklarına el konulmasına ve iadelerinin istenmesine ilişkin taleplerin Emniyet Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yazılan yazılara cevap geldikten sonra değerlendirmesine hükmetti.

Mavi Marmara Gemisi'nde keşif yapılmasına ilişkin talebi de dosyaya esaslı bir katkısı olmayacağı gerekçesiyle reddeden heyet, duruşmayı 26 Mayıs'a erteledi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title