Matilda etkisi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Erkeklerin, kalıplaşmış hale getirdiği kalıpları kırmanın mümkün olduğunu ispatlı bir şekilde erkeklerin ön yargılarına etkisi diyebiliriz. Bilim adamı deyince akla eskiden erkekler geliyordu hayatım ama artık bilim insanı var cinsiyet gözetmeksizin...

Nobel Ödülü'nü 120 yıllık tarihi boyunca, kazanan erkek sayısını biliyor musun aşkım? Peki ya kadınları? Arada çok fark var. Erkeklere 817 ödül verilmişken bu sayı kadınlarda sadece 47 ile kalıyor, ne üzücü bir tablo. Kadınlar böyle bir toplum yapısında bile hala küçük görülüyor ve erkeğe eşit olmadığı düşünülüyor. Tabii ki 'Yaşasın Feminizm' demeyeceğim ama yüzyıllardan beri kadının toplumdaki yeri oldukça düşündürüyor. Aslında sorun, kadının bir yere konulamaması değil mi hayatım?

Diyeceğim şu ki; birçok teori ve icat kadınlar tarafından keşfedilmiştir. Örneğin Cecilia Payne yıldızların hidrojen ve helyumdan oluştuğu teorisini ortaya attığında, çalışmasını inceleyen Henry Russell, Payne'nin bu teorisini reddetti ve çalışmayı kendisininmiş gibi yayınladı ve Nobel Ödülü'nü kendisine aldı, Payne ismini hiç kullanmadı. Aynı bu konu üzerinden gideceğiz şekerim. Matilda da bu konunun tam göbeği. Tanım olarak şöyle diyebiliriz; Bilim kadınlarının yaptığı çalışmaların erkek meslektaşları tarafından sahiplenmesi (çalınması). 1993 yılında Margaret W. Rossiter tarafından 'Matilda Etkisi Teorisi' atılmıştır. Bu teori, kadınların keşif ve çalışmaları sadece cinsiyet ayrımcılığından dolayı bir kenara itildiği ve bu tutumun karşısında olduğunu öne sürüyor. Oysa ki kadınlar bilim dünyasına girmektedirler. Erkekler çalışma ve sosyal aktiviteler bakımından daha göz önünde tutuluyor. Kadınların ise çalışması düşünülemiyor ve onu bu ortamdan uzak tutuyorlar. Kitap dolusu ayrımcılık yapılıyor!

Matilda etkisi, yüzyıllar önce bulunmasına rağmen, günümüz kadınları hala adaletsizliğe maruz kalıyorlar. Bu ayrımcılığa maruz kalan birkaç kadından, söz etmek gerekirse: 1. Jocelyn Beu Burnell Radyo pulsarlarını bulmuştur. Çalışmasının ödülü Antony Hewisin ve Martin Ryle'a verilmiştir.

2. Esther Ledenberg Mikrobiyologdur ve bakteriyel genetiğin öncüdür. Bakteriyel virüslerin bakteriye etki ettiğini keşfetmiştir. Ancak çalışma ödülünü George Beadle ve Edward Tatum almıştır.

3. Nettie Stevens Kromozomları keşfetmiş ve keşif araştırma arkadaşı E. B. Wilson'a verilmiştir.

Biz kendimizin farkındayız ve yetersiz olarak adlandırılmaktan hiç hoşlanmıyoruz. Onlara kimin yetersiz olduğunu göstermeye geliyoruz! Ayrıca şu an dünyanın merkezinde önem taşıyan kadınların icatlarına da göz atalım değil aşkım benim! Ya yerim ne de tatlı sıkılmadan biz kadınların ne özel varlıklar olduğunu can kulağıyla dinliyor. Konumuza dönelim cıvıma yok! Öncelikle en önemlilerinden birisi olan Josephine Cochrane bu kadına bütün erkeklerin saygı duyması lazım bence aşkım çünkü pılın pırtın neyin varsa ter temiz parıldayan tabaklarda yediğin yemeklerin ve berrak gıcır gıcır bardaklarda içtiğin suyun rahatlığını, temizliğini bu kadına borçlusun hepsinden önemlisi biricik karının ellerinin çatlamamasını ona borçluyuz bir tanem.

Josephine bacına; bulaşık makinesinin mucit beynine yani. Cochrane, hizmetçileri tarafından sürekli olarak Çin porselenlerinin kırılması ve zarar görmesinden bıktığı için bulaşık makinesini icat etti. Cochrane yüksek su basıncıyla çalışan makine için 1886 yılında patent aldı. O tarihlerde evlerde sıcak su sistemi olmamasına rağmen Cochrane ısrarcı davrandı ve fikrini öncelikle restoranlara ve otellere sattı.

Dr. Grace Murray: Amiral Dr. Grace Murray, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Harvard Üniversitesi'nde yürüttüğü çalışmalar sonucu ilk büyük ölçekli bilgisayar "IBM-Harvard Mark 1"i icat ettiği için "bilgisayarların annesi" olarak tarihe adını yazdırdı.

Hedy Lamarr: Gizli kodlama sistemi Avusturyalı Hedy Lamarr Nazi sempatizanı silah tüccarı kocasıyla evliliği sırasında katıldığı iş toplantılarında silahlarla ilgili çok şey öğrendi. Ancak Nazilere ve kocasına karşı büyük bir nefret duymaya başlayan Lamarr sonunda Londra'ya ve oradan da ABD'ye kaçtı. Nazilere karşı İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılması için ürettiği mesaj şifreleme sistemi için 1941 yılında patent aldı sistem 20 yıl sonra kullanılmaya başlandı.

Patricia Bath: Lazerli katarakt ameliyatı Bath, katarakt ameliyatlarında kullanılan yeni bir methodla 1988 yılında patent alan ilk Afro-Amerikan kadın doktor oldu.

Dr. Maria Telkes: Güneşle ısıtma sistemi Macaristan doğumlu biyofizik uzmanı Telkes evlerde kullanılabilen güneş enerjisiyle ısıtma sisteminin mucidi. 1925 yılında yerleştiği ABD'de vatandaşlık alan Telkes Westinghouse Electric şirketinde araştırmacı mühendis olarak çalıştı.

Dr. Ellen Ochoa: Optik Analiz Sistemi, Ochoa, ilk hispanik astronot ve NASA için çalışan araştırmacı unvanlarına sahip. Ochoa'nın icadı optik sistem mekanik olarak üretilen mallar için kullanıldı.

Ne oldu ayısı, bu kadarını beklemiyordun değil mi? En fazla modacı diş doktoru öğretmen falanın oluru vardı senin için olmaması için hiçbir sebep yok öyle ise sen bunlardan bir tanesi olabildin mi diye sormuyorum bile.

Kaynak: Haberler.com / Güncel
title