Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 'Akademik Soruşturma'yla İlgili Açıklama
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı, akademik personel hakkında açılan soruturmanın Gezi Parkı eylemleriyle ilişkilendirmenin art niyet göstergesi olduğunu açıkladı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı, akademik personel hakkında açılan soruturmanın Gezi Parkı eylemleriyle ilişkilendirmenin art niyet göstergesi olduğunu açıkladı.
İletişim Fakültesi Dekanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, sınav gözetmeni olarak görevlendirilen araştırma görevlilerinin, görev yerlerini terk ettikleri için haklarında soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Açıklamada, "Eğitim-Sen tarafından "akademiye özgürlük" adı altında Dekan Yusuf Devran'ı hedef alarak yürütülen imza kampanyası ile kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak akademik personelin anayasal, demokratik ve sendikal haklarını kullanmalarını saygıyla karşılamaktayız.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde 04 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen final sınavları sırasında sınav gözetmeni olarak görevlendirilen araştırma görevlileri Utku Uraz Aydın, Can Özbaşaran, Ece Baykal, Elif Demoğlu, Behlül Çalışkan, Figen Algül, Aygün Şen Telci, Gülşah Başlar, Deniz Demir, Bülent Kabaş ve Cemile Tokgöz Bakıroğlu görevlerini terk etmişlerdir. Bu nedenle söz konusu araştırma görevlileri hakkında, kendilerine verilen sınav gözetmenliği görevini yerine getirmemeleri, eğitim ve öğretimi aksatmaları nedeniyle soruşturma açılmıştır. Görevini yerine getirmeyen sınav gözetmenleri hakkında hukuki süreç başlatmak bir tüzel kişilik olan yetkili makamların sorumluğu altındadır.
Dekan Yusuf Devran'ın iddia edilenin aksine tek başına bir soruşturma açması, açılan soruşturmayı ortadan kaldırması veya işlenmiş bir suç varsa bu suçu gizlemesi, olmayan bir suç ile ilgili bazı öğretim elemanlarını suçlu ilan etmesi gibi bir durum kesinlikle mümkün değildir. Herhangi bir kamu kuruluşu gibi yükseköğretim kurumları da belirli kurallara tabidir. Adli bir muhakeme gibi, idari bir soruşturma süreci söz konusudur ve herkesin bu soruşturmanın sonuçlarını beklemesi gerekmektedir" denildi.
Konunun yasal boyutunun, hukuk uzmanı olan soruşturmacının hazırlayacağı rapordan sonra netlik kazanacağının altı çizilen açıklamada, "Dolayısıyla söz konusu idari soruşturmayı Gezi Parkı eylemleri ve akademik özgürlük ile ilişkilendirerek kamuoyunu yanlış yönlendirmek, açık bir art niyet göstergesidir.
Öte yandan, bugüne kadar Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde hiçbir öğretim üyesine akademik özgürlüklere ilişkin soruşturma açılmamıştır. Aşağıda adları belirtilen Eğitim-Sen üyelerine açılan soruşturmalar ise usulsüzlük, sahtekarlık ve görevi yerine getirmeme ile ilgili olup sonuçları aşağıda sunulmuştur. Bu soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgeler ilgili kurumlarla ve gerektiğinde kamuoyu ile paylaşılacaktır" denildi. - İSTANBUL