Marmara Denizi'nin "Oşinografik" Şartları İzleniyor
Sevinç-Erdal İnönü Vakfı tarafından yürütülen ve Kartal Belediyesi sponsorluğunda gerçekleştirilen Marmara Denizi'nin değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi (MAREM) kapsamında çalışma yürüten bilim adamlarından oluşan 24 kişilik heyet "Oktay-4" isimli tekneyle Çanakkale'nin...
Sevinç- Erdal İnönü Vakfı tarafından yürütülen ve Kartal Belediyesi sponsorluğunda gerçekleştirilen Marmara Denizi'nin değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi (MAREM) kapsamında çalışma yürüten bilim adamlarından oluşan 24 kişilik heyet "Oktay-4" isimli tekneyle Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine geldi.
Marmara Denizi'nde düzenli ölçümlerle her yıl belli dönemlerde çalışmalarını sürdüren 30 kişilik heyet, 14 Temmuz'da Tekirdağ Hoşköy sahilinden başlayan çalışma çerçevesinde, Gelibolu'ya ulaştı.
Ekip, bölgede oşinografik, hidrografik, biyolojik, kimyasal, sedimantolojik ve klimatolojik istasyon çalışmaları yapıyor.
Marmara Denizi'ndeki kirliliğin balıklar üzerinde yaratığı etkileri, azalma sebepleri ve balıkların insanları ne kadar etkilediklerine yönelik çalışmaları da gerçekleştiren heyet, denizdeki fay hatlarında yaşanan değişimleri de gözlemliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sakınç, gazetecilere yaptığı açıklamada, projeye ilk dahil olduğu zamanlarda ilginç şeyler göreceklerini ve elde edeceklerini tahmin ettiklerini söyledi.
"İstanbul, yeni olacak bir depreme hazırlıklı olmalıdır."
Sakınç, bölgenin özellikle faylarıyla çok bilindiğini vurgulayarak, "Burada, özellikle Kuzey Anadolu fayı meşhur bir fay. Onunla ilgili bilgiler gemide bulunan radarla taranıyor. Özellikle Marmara Adası'nın açıklarında belirgin olan faylarda gaz çıkışlarına rastladık. Faylar deprem üretmeye devam edecektir. Bunun için özellikle Marmara Denizi kıyılarında bulunan şehirler ve yaşayan kişiler özellikle tabii İstanbul, yeni olacak bir depreme hazırlıklı olmalıdır." diye konuştu.
Hidrobiyolog Dr. Levent Artüz de MAREM araştırmasının, Marmara Denizi'nde bir izleme çalışması olduğunu belirtti.
Çalışmanın ilk olarak Türkiye Et ve Balık Kurumunda 1954 yılında başlatıldığını hatırlatan Artüz, "Onun devamında Hidrobiyoloji Enstitüsünde 1982 senesine kadar devam etmiştir. Bunun içerisinde jeolojisi var, Marmara Denizi'nin biyolojisi var, oşinografisi var. Marmara Denizi'ndeki su ürünleri ile ilgili spot çalışmalar var." ifadelerini kullandı.
Çalışmaya katılan Türkiye Kimya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın da araştırmalar sırasında Kızıldeniz'de yaşayan deniz tavşanını Marmara Denizi'nde bulduklarını söyledi.
Yalçın, Marmara'nın diğer denizlere göre balık türlerinin barınması bakımından daha şanslı bir alan olduğunu kaydetti.
Proje çalışmasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sezginer Tuncer de yer alıyor.