Marmara Bölgesinde Hava Kalitesi Alanında Kurumsal Yapılandırma Projesi

- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Baş:

"Esas amacımız kirlenen havayı temizlemek değil, kirlenmeyi önleyebilmektir"

AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Mali İşbirliği Bölüm Başkanı Bonilla:

"Hava kalitesiyle ilgili bölgesel, ulusal, kıtasal ve küresel düzeyde yapılacak çok şey var"

Baş, Türkiye, Almanya ve Avusturya ortaklığında yürütülen Marmara Bölgesinde Hava Kalitesi Alanında Kurumsal Yapılandırma Projesinin kapanış programında yaptığı konuşmada, hava kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Ortak değer olan çevreyle ilgili her çalışmayı artı değer olarak niteleyen Baş, "Bu hususta en önemli değerlerden biri de her canlının soluduğu havanın temiz kalabilmesini sağlayabilmektir. Esas amacımız kirlenen havayı temizlemek değil, kirlenmeyi önleyebilmektir" diye konuştu.

Baş, kirletilen havanın temizlenmesinin zor ve pahalı olduğunu vurgulayarak, bunun bir ülkenin tek başına başarabileceği bir iş olmadığını kaydetti.

"Hava sanayi devriminden beri kirleniyor"

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Mali İşbirliği Bölüm Başkanı Javier Menendez Bonilla da sanayi devriminden bu yana hava kalitesinin, enerji ve endüstri üretimi ile fosil yakıtların artmasına bağlı kayda değer oranda azaldığını, bunun da çok ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu söyledi.

Bonilla, "AB'nin en aktif olduğu konulardan olmasına rağmen hava kalitesi, Avrupalı için hala endişe edilen konulardan biridir" dedi.

AB'nin 1970'lerden beri emisyon ve zararlı maddelerin havaya salınmasını azaltmak ve yakıt kalitesini arttırmak dahil birçok çalışma yürüttüğünü anlatan Bonilla, AB mevzuatlarının uygulanmasına paralel sülfürdioksit, kurşun, nitrojen oksitler, karbonmonoksit ve diğer zararlı maddelerin atmosfere karışmasını önlemede kayda değer başarılar sağlandığını bildirdi.

Bonilla, bazı zararlı emisyonların azaltılmasına rağmen hava kirliliğinin sorunlara neden olmaya devam ettiğini ifade ederek, hava kalitesiyle ilgili bölgesel, ulusal, kıtasal ve küresel düzeyde yapılacak çok şey olduğunu kaydetti.

Türkiye-AB ilişkilerinde çevre konusunun ayrı bir önem arz ettiğini anlatan Bonilla, AB müktesebatlarında çevrenin çok karmaşık ve pahalı bir süreç olduğundan bahsetti.

Katılım müzakereleri kapsamında çevre ve iklim değişikliğiyle ilgili 27. fasılın 2009'da açıldığını hatırlatan Bonilla, "Türkiye, büyük zorluklara rağmen birçok alanda önemli gelişmeler kaydetti" dedi.

AB mevzuatı çerçevesinde Marmara'da hava kalite ölçüm ağı oluşturulduğunu belirten Bonilla, uygulamanın diğer bölgeleri de kapsamasını arzuladıklarını söyledi.

Bonilla, AB'nin üye her ülkeye temiz ve sağlıklı bir çevre vaat ettiğini, bu yüzden katılım sürecinde çevrenin öncelikli konuların başında geldiğini sözlerine ekledi.

"Hava kalitesinin arttırılması yaşanabilir çevre için önemli"

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız, hava kirliliğinin doğru ölçülmesi, temiz hava politikalarının oluşturulması ve hava kalitesinin arttırılmasının sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre için çok önemli olduğunu söyledi.

Ayyıldız, Marmara bölgesinde 11 ilde 39 hava kalitesi ölçüm istasyonlarıyla daha temiz ve solunabilir hava için çalışma yürütüldüğünü ifade etti.

Marmara Temiz Hava Merkezi'nde analitik ve kalibrasyon laboratuvarı, veri merkezi, tartım ve şartlandırma odası, vergi doğrulama merkezinin de faaliyete geçtiğini anlatan Ayyıldız, kükürtdioksit, azotoksitler, ozon, karbonmonoksit, meteorolojik parametreler, uçucu organik madde ve partikül madde örneklemlerinin ölçüldüğünü kaydetti.

Ayyıldız, hava kalitesi ölçüm istasyonlarında uluslararası standartlara uygun otomatik cihazlarla ölçüm yapıldığını ifade ederek, istasyonlarda elde edilen verilerin bilimsel çalışmalar ve üniversiteler için önemli bilgi kaynağı oluşturduğunu kaydetti. - İstanbul