Marine Le Pen, Fransa'da Erken Genel Seçim Çağrısı Yaptı
Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) milletvekili Marine Le Pen, Fransa'nın mevcut siyasi durumunu eleştirerek gelecek yıl yeniden genel seçim yapılmasını talep etti. Le Pen, hükümeti kurmakla görevlendirilen partinin aldığı oy oranının yeterli olmadığını belirtti.
Fransa'da ana muhalefet liderlerinden aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Milletvekili Marine Le Pen, gelecek yıl yeniden genel seçim yapılması çağrısında bulundu.
Yeni yasama yılı öncesinde partisinin milletvekilleriyle Ulusal Mecliste bir araya gelen Le Pen, burada düzenlediği basın toplantısında, ülkenin mevcut siyasi durumunu değerlendirdi.
Le Pen, yeni başbakan olarak Michel Barnier'in atanmasını eleştirerek erken genel seçimlerde en az oy alan partinin, hükümeti kurmakla görevlendirildiğini vurguladı.
"Açıkça görüyorsunuz ki bu sürdürülemez." diyen Le Pen, farklı siyasi gruplar arasında yapılacak ittifakların halkın menfaatine olmayacağını savundu.
Le Pen, "Bu nedenle bu görev süresinin mümkün olduğunca kısa olmasını umalım." ifadesini kullandı.
Fransız Anayasası'nın genel seçim sonrası Meclisin yeniden feshedilmesi için bir yıllık süre şartı koyduğunu hatırlatan Le Pen, "10 ay kaldı ve 10 ay sonra, ilkbahar veya sonbaharda yeni genel seçimler olacağından eminim." dedi.
Le Pen, partisinin 50 yıldır oransal seçim sistemine geçilmesini desteklediğini belirterek gelecek yıl yeniden genel seçim yapılması çağrısını yineledi.
Ayrıca, RN parti lideri Jordan Bardella dışında hiçbir başbakanın kendilerine uygun olmadığını ifade eden Le Pen, erken seçimlerde kendilerine oy veren 11 milyon seçmene "vebalı" muamelesi yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Macron iktidarını "düzensizliğin vücut bulmuş hali" olarak değerlendiren Le Pen, yeni Başbakan Barnier'in partisi olan merkez sağcı Cumhuriyetçiler'in (LR) ülkede "düzeni" temsil edemeyeceğini söyledi.
Solcu ve çevreci ittifak Yeni Halk Cephesinin ise "kaosu" temsil ettiğini iddia eden Le Pen, "Ulusal Birlik, kurumlarımızın işleyişinde her zamankinden daha merkezi ve önemli bir konumda." değerlendirmesini yaptı.
Fransa'daki seçim ve başbakan atama süreci
Macron, aşırı sağın Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki zaferinin ardından, Meclisi feshederek 30 Haziran ve 7 Temmuz'da genel seçime gitmişti.
Solcu Yeni Halk Cephesinin (NFP) en fazla milletvekili çıkardığı bu seçimlerde, hiçbir parti veya ittifak salt çoğunluk olan 289 milletvekiline ulaşamamış ve Fransa tarihinin en parçalı Meclis tablosu ortaya çıkmıştı.
Macron, 2024 Paris Olimpiyatları boyunca yeni bir başbakan atamayacağını belirtmiş ve Olimpiyatlar süresince askıya aldığı müzakerelere 23 Ağustos'ta yeniden başlamıştı.
Seçimlerin üzerinden iki ay geçmesinin ardından Macron, seçimlerin galibi solcu ittifakın ortak adayını atamayı reddederek 5 Eylül'de merkez sağcı Michel Barnier'i başbakan seçmişti.
Fransız Anayasası'na göre cumhurbaşkanının, istediği kişiyi başbakan atama yetkisi bulunuyor.
Ancak siyasi geleneklere göre başbakan, en fazla oy alan parti veya ittifaktan seçiliyor.
Öte yandan, Barnier'in üye olduğu LR partisi, erken genel seçimlerde 47 milletvekili çıkarabilmişti.
Fransa'da yeni yasama yılı 1 Ekim'de başlaması beklenirken Başbakan Barnier'in gelecek haftaya kadar yeni hükümeti kurması bekleniyor.
Muhalefetteki aşırı sol Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi, 1 Ekim'de hükümete karşı gensoru önergesi vereceklerini duyurmuştu.