Manisa'da Üzüm Bağları Hastalıktan Etkilendi
Türkiye'de üzüm üretiminde ilk sırada yer alan Manisa'da, üzüm bağlarını hastalık vurdu. Geçen yıl yaklaşık 400 bin ton olan üzüm rekoltesinin bu yıl 100 bin tona düşeceği belirtiliyor. Üreticiler, devlet desteği talep ediyor.
DİLAN KUTLU
Türkiye'de üzüm üretiminde ilk sırada yer alan Manisa'da, üzüm bağlarını hastalık vurdu. Geçen yıl yaklaşık 400 bin ton olan üzüm rekoltesinin bu yıl 100 bin tona düşeceği belirtiliyor. Çiftçi Erdal Barut, "Bu sene bağcıların hali çok kötü, ne yapacağımızı şaşırdık. Bütün bağlarımız kurudu. Rekolte düşüklüğü olacağı için devlet desteği olması lazım" dedi. Çiftçi- Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu da "Birçok bölgede iklim krizine bağlı olarak ciddi hasar meydana gelmiş. Bazı bağlar yüzde 70-80 zarar görmüş durumda. Acilen çözüm üretilmesi lazım. Kullanılan kimyasallar iklim sıcaklığına ayak uyduramadığından dolayı aksine daha fazla zarar verir hale geldiler. İklim değişikliğine neden olan yatırımların, santrallerin durdurulması lazım. En azından bu yıl çiftçinin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi lazım. Eğer bu santrallerin etkileri, iklim krizi durdurulmazsa Ege Bölgesi'nde bağcılığın anavatanı olarak görülen yerlerde üzüm üretilemez hale gelecek" dedi.
Türkiye'de üzüm üretiminde ilk sırada yer alan Manisa'da, üzüm bağları hastalıktan etkilendi. Zarara uğrayan üreticiler ANKA Haber Ajansı'na konuştu.
"DEVLET DESTEĞİ LAZIM"
Manisalı çiftçi Erdal Barut, üzüm bağında hastalık olduğuna dikkat çekerek, "Bu sene gelen soğuk vurgunlarıyla bağlarda doğuşlar da olmadı. Mayıs- Haziran'da yağan yağmurlarda etkilenen bağlarımızı bir de pornoz (hastalık) tehlikesi... Bunlardan kurtaralım diye masraflarımız da çok arttı. Bu sene bağcıların hali çok kötü, ne yapacağımızı şaşırdık. Bütün bağlarımız kurudu. Rekolte düşüklüğü olacağı için devlet desteği olması lazım" dedi.
"BORÇLARIN FAİZSİZ BİR YIL ERTELENMESİNİ İSTİYORUZ"
Manisa'nın Salihli ilçesi Kabazlı köyünden Necmi Sarı da "Bağlarımızın bir kısmı ayazdan çok etkilendi. Ondan sonra bir de hastalık olunca çok mağdur bir durumdayız. Kamuya olan borçlarımızın faizsiz bir yıl ertelenmesini istiyoruz. Devlet yetkililerimizden ricamız budur. Dikkate alınmasını istiyoruz. Yoksa çok aileler, yuvalar yıkılacak" diye konuştu.
Sarıgöl ilçesinde çiftçilik yapan Hüseyin Yıldırım ise, "2023 yılı özellikle bağcılar için zor geçiyor. Geçtiğimiz yıla oranla bütün girdi maliyetlerimiz yüzde yüz artmış durumda. Akaryakıt, mazot, gübrelemesi bunların yanı sıra kış ayında yaşadığımız don zararından bağlardaki verimin düşük olması, kilo maliyetinin artmasına sebep oldu. Bunun yanı sıra bahar döneminde aşırı yağışlardan düzenli ilaçlama yapılamaması ve havanın nem oranın yüksek olmasından dolayı hastalığın yoğun olduğu bir sezon yaşıyoruz. Çiftçilerin banka kredilerinin faizsiz ertelenmesini istiyoruz" dedi.
"BAĞCILIĞIN ANAVATANI OLARAK GÖRÜLEN YERLERDE ÜZÜM ÜRETİLEMEZ HALE GELECEK"
"Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, Manisa'da üzüm üretiminin yapıldığı ilçelerde hasar tespiti yaptı. Çobanoğlu, üzümde yaşanan sıkıntının özellikle iklim krizi etkenli olduğunu belirterek konuya ilişkin rapor hazırlayacağını ifade etti. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çobanoğlu şunları söyledi:
"Üç gündür bölgede köyleri dolaşıyoruz. Birçok bölgede iklim krizine bağlı olarak ciddi hasar meydana gelmiş. Bazı bağlar yüzde 70-80 zarar görmüş dururumda. Bu çevrede olmayan hastalıklar bu iklim nedeniyle olmaya başladı. Özellikle jeotermal bölgelerde ciddi problemler yaşanıyor. Bundan sonraki süreçte bu hastalıklar rekolte kayıplarına yol açacak. Ürünlerin kalitesi olabildiğine bozulmuş durumda. Kullanılan kimyasallar iklim sıcaklığına ayak uyduramadığından dolayı aksine daha fazla zarar verir hale geldiler. Birçok bağcı bağını söker hale geldi. Bu zararların sonuçlarını önümüzdeki yıllarda da göreceğiz. Acilen çözüm üretilmesi lazım. İklim değişikliğine neden olan yatırımların, santrallerin durdurulması lazım. En azından bu yıl çiftçinin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi lazım. Eğer bu santrallerin etkileri, iklim krizi durdurulmazsa Ege Bölgesi'nde bağcılığın anavatanı olarak görülen yerlerde üzüm üretilemez hale gelecek."