Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Donald Trump: Suriyeliler kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar

Trump, Suriye konusunda niyetini açıkça söyledi

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu: Doğunun batıya uzanan kapısı Malatya'yı kalkındıracağız

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, doğunun batıya uzanan kapısı Malatya hakkında konuştu. Sadıkoğlu, "En önemli sorun göç. İnsanların göç etmesini engellemek ve istihdamı artırmak için elimizden geleni yapacağız. 10 bin kişilik bir istihdam söz konusu" ifadelerine yer verdi.

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu'nu ziyaret etti. Sadıkoğlu, Malatya'da sanayileşme, istihdamı iyileştirmek ve göçü engellemek üzerine yaptıkları ve planlanan çalışmalarla alakalı Geçgel'e bilgiler verdi.

OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONUMDA

Malatya'nın ticari açıdan gerek konumu itibariyle gerekse de önemli bir ulaşım ağı üzerinde olmasının ciddi bir avantaj olduğunu ve bu avantajı değerlendirmek için önemli bir çalışma içerisinde olduklarını söyleyen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Doğunun batıya bağlanan kapısı diye göz önünde bulundurduğumuz Malatya, ticaret olarak da ciddi bir aks üzerinde. Burada Elazığ, Tunceli, Bingöl, Sivas gibi birer, ikişer saatlik iller var. Onunla beraber üçer saatlik illere de Gaziantep, Kayseri, Diyarbakır gibi farklı illeri bağlayabiliriz. Dolayısıyla lokasyonu iyi bir konumda ve bu anlamda Malatya'nın teşvikte 6. bölgede olması çok önemli bir avantaj. Malatya'nın, teşvikte 6. bölgede olmasından dolayı 32 yıldır bir organize sanayi kültürümüz var, sanayicilik kültürümüz var. Rahmetli Özal'ın, Malatya'nın gelişiminde çok büyük katkısı var ve bu noktada baktığımız zaman sağlıkla ilgili ciddi bir turizmimiz var. Özellikle karaciğer nakliyle ilgili çok ciddi ameliyatlar yapılıyor.

"İNSANLAR DÜNYANIN HER YERİNDEN ŞEHRİMİZE GELİYOR"

Dünyanın her yerinden insanlar Malatya'ya geldiğini söyleyen Sadıkoğlu, "Bununla beraber biz bu organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesine inandığımız için özellikle daha önce niteliksiz sanayi yapısında nitelikli bir hale gelmesi için bir prensip oluşturduk. Dolayısıyla orda yer tahsisi gerçekleştirirken ihracat rakamlarının iyi olabilmesi, yatırım maliyetinin yüksek olması, istihdam ağırlıklı olması ve oradaki yatırımcının reel yatırımcı olmasını göz önünde bulundurarak Fırat Kalkınma Ajansı ile birlikte değerlendirme komisyonları kurarak bir şekilde yer tahsisi sağladık. Buradaki en önemli unsur geçmiş dönemde sadece depo niteliği sağlayan, sanayi kuruluşu gibi görünen işletmelerden çok artık içerisinde makine parkuru olan, eleman çalıştırılan, gerçek üretim yapılan yerlerdi. Burada da Tekstil İhracatçılar Birliği'nin yönetiminde 60-70 tane Türkiye'nin büyük tekstil ihracatçılarını buraya davet ettik. Buradaki yatırım maliyetlerini 2-3 yıl gibi kısa bir sürede amorti edeceğini, yatırım maliyetlerinin işveren paylarından dolayı 6. bölgeleri olmasından kaynaklı teşvik ve desteklerden dolayı 2-3 yıl gibi amorti ettiklerini anlattık. Yine trikocular derneğini buraya getirdik. İhracatçılar birliğini buraya getirdik. Yurt dışından, yurt içinden birçok yatırımcının buraya gelmesine önayak olduk. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde yine birçok toplantı ve seminerlerde ciddi yatırımcılara burayı önerdik ve bugün burada tahsis ettiğimiz 30 parselle beraber toplam 10 bin istihdam sözü aldığımız ve bunların imzalarını gerçekleştirdiğimiz yer tahsisleri yaptık" ifadelerine yer verdi.

10 BİN KİŞİNİN İSTİHDAMI SÖZ KONUSU

Sadıkoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu pandemi sürecinde 10 binin 3 bini aktif durumda işe alım gerçekleştirildi ve bu pandemi sürecinin biraz yavaşlatılmasıyla beraber durağanlık sürecine girmemizle beraber durduk ama onun açılımıyla şu andaki şekliyle de önümüz açık. Bu 10 bin kişinin istihdamı söz konusu. Tabi Malatya'nın dinamiklerinden bahsetmek lazım, yatırımcıyı buraya getirmek lazım bunlarla beraber sizin toplantılara, seminerlere katılıp aktif olmanız lazım. Sadece burada, yerelde oturan bir başkan ya da bu noktada sahada gezmeyen bir başkan protif halinden çok işin işleyişini vizyonel anlamda ortaya koyarak sahibe ulaşmak, onları buraya getirmek bizim için önemliydi. Bu da başarı getirdi. Arkasından bugün yine organize sanayi bölgemizde 100 küsürün üzerinde yatırımcı yer için tahsis anlamında sıra bekliyor. Bu anlamda da Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederiz. Özellikle depremde zarar gören arıtmamızla ilgili bize destek verdiler. Türkiye'nin en büyük 2. arıtmasını yapıyoruz ve bu noktada hem şehrin ekolojik yapısına zarar vermeden arıtma noktasında kimyasal ürünlerin organize sanayisini büyük yatırımların kirliliğinin önüne geçmiş oluyoruz. Hem de ileriki süreçlerde şehrin organize sanayisinin 50-60 yıllık gelecek yüzyıldaki planlamasını gerçekleştirmiş oluyoruz. Dolayısıyla Malatya bu anlamda tekstil ağırlıklı organize sanayi bölgesinde yapılanmasına devam ediyor. Burada konfeksiyon, iplik üretimi ve kumaş üretimi var. Onun haricinde yine yan sanayi olarak da konfeksiyon var. Ama burada en önemli işte kayısıda da ihracat rakamlarımız var. İhracat yapan kayısıcılarımız da var fakat bizim nitelikli organize olması için çeşitliliğe inanan bir yapımız var. İsteriz ki aslında burada teknolojik üretim yapılabilsin fakat tabi şehir inşaatları, yetişmiş eleman problemi ve bu noktada gelecek yüzyılda lokasyonun da önemi çok fazla var. Önümüzdeki hedeflerimiz içerisinde de artık katma değeri olan, teknolojik üretim yapabilen firmaların da buraya gelmesi için elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Onlarla buralarda seminerler, konferanslar düzenleyerek buraya davet edilmeleri suretiyle organize sanayimizin tanıtımını gerçekleştireceğiz. Bunlar şehir adına önemli işler. Bugün mesela; teşvik dairelerinin başındaki bürokratlarımız sahaya inmeden yasa yapıyor. Ve ben bu anlamda şunu ifade etmek istiyorum; burada yasa yapan arkadaşlarımızın sahada olması lazım. Çünkü bir Kayseri, bir Gaziantep bizim için vizyonel örnek aldığımız illerden. Sanayi kültürü oluşmuş, istihdam bir şekilde sağlanmış, artık o şehrin içerisinde insanların yatırım yap diye çağırıp bekleyerek bir şeyler yapmasını istedikleri insandan çok birilerinin yatırım yapma arzusu oluşmuş, sanayicilikte kazanabilmenin önü açılmış. Dolayısıyla yetişmiş eleman parkuru oluşmuş. Bizler burada teşvikte 6.bölgedeyiz ama bu önümüzdeki yıl içerisinde teşvikin kaldırılması söz konusu. Kaldırılmasını istemiyoruz çünkü hareket almış. Kayseri gibi, Gaziantep gibi kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir sanayi kültürü oluşturacak iller bu Malatya da olsa Elazığ da olsa Adıyaman da olsa farklı bir yer de olsa önleri kesilmeden bu sanayi kültürü oluşturabilmelerinin yapısını sağlamamız lazım. Biz şurada teşvikte bir anda Malatya'dan kestik, doğunun en ücra köşesinde sınır bölgesinde bir yere 6.bölgeyi verdik dediğimiz andan itibaren belki de İstanbul'daki, Ankara'daki, İzmir'deki, Kocaeli'ndeki artık sıkışmış sanayi şehirlerindeki insanların buraya gelmesinin de önünü kesiyor. Dolayısıyla belki Malatya'daki iş altyapısını, konjektörü, sanayileşme ile ilgili kavramı benimseyenler Malatya'ya gelmek isterken geri dönüp baktığınız süreç içerisinde doğunun herhangi bir ücra köşesine gitmeyebiliyor. Biz dolayısıyla teşvikleri devam ettirip buraları ciddi anlamda geliştirmemiz gerektiğini her zaman söyledik, söylemeye de devam ediyoruz."

"EN ÖNEMLİ UNSUR GÖÇÜ ENGELLEMEK"

Göç problemine dikkat çeken başkan, "Burada en önemli şey göç problemi. Göç alıyoruz ve şu anda sanayisi gelişen her il muhakkak göç alıyor. Bunu ifade etmek istiyorum; Bugün İstanbul'a bütün Doğu Anadolu Bölgesi'nin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin veyahut Anadolu'nun İstanbul'a taşınması, Ankara'ya taşınması doğru değil. Çünkü bizler burada özellikle yerelde geliştirmemiz gereken sanayileşmenin önünü aktif hale getirdiğimiz andan itibaren buralarda belki de o göçün önünü de kesmiş olacağız. Yani baktığınız zaman buradaki o göçün önünü kesmiş olacağız. Çünkü İstanbul'a gidecek biri belki Malatya'da kalacak. Yani diyelim ki; Bingöl'den, Elazığ'dan, Tunceli'den, Adıyaman'dan gelen biri İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e gitmek yerine buralarda istihdam edildiği andan itibaren, iş bulabildiği andan itibaren buralarda kalabilmenin de yolunu sağlamış oluyoruz ki bunun da bizim için göçün en önemli unsuru olduğunu ifade etmek istiyorum. Yani göçü engellemenin en önemli unsur olduğunu ifade etmek istiyorum. Çünkü şehirlerde ya da merkezi birkaç ili bağlayabilecek yerlerde sanayiyi geliştirirseniz İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in göçle ilgili kısımda önünü kesmiş olursunuz. Buradaki insanların ailesini görmek için şehir merkezinden Elazığ'a, Tunceli'ye, Bingöl'e gitmesi 1 saat 2 saat sürerken, İstanbul 18 saat olduğundan belki de orayı tercih etmeyecekler. Dolayısıyla buralarda teşvikler verilmişse gerçekten Kayseri ya da Gaziantep gibi sanayileşmenin tam anlamıyla olduğu bir pozisyona geldikten sonra da teşvik verilmesin. Ama şu anda yeni gelişirken, bu teşvikler için insanlar buraya gelirken bu noktada sanayicinin Anadolu'ya yayılmasının da önünü keserek rekabet ortadan kaldırılmış oluyor. Çünkü yurt dışından ithal edilen elektrik, işçi maliyetleri aynı olan bir yerde teşviklerle desteklenebilmeli. Teşviklerle siz Güneydoğu'nun, Doğu Anadolu'nun en ücra bir köşesinde sınıra yakın bir bölgeye teşvik veriyorum dediğiniz andan itibaren çeşitli kaygılarla gitmeyen sanayici, bu sefer sanayi kuruluşunu buraya da taşımadığı için yine İstanbul'da, Ankara'da kalıyor. Dolayısıyla burada da hem maliyet anlamında yük elde etmiş oluyor hem yurt dışına ihracatta ciddi anlamda diğer rakipleriyle mücadele edememiş oluyor. Burada tabi Sayın Cumhurbaşkanımızın üretimle ilgili ciddi hassasiyeti var. Bu noktada biz aynı zamanda bürokratların sahaya inip bunları bizlerle konuşarak bazı şeyleri yapmalarını arzu ediyoruz. Teşviklerin Malatya'dan kaldırılması gerçekten bu bölge için çok ciddi zarar. Malatya sadece kendi değil; Malatya Elazığ demek, Malatya Bingöl demek, Malatya Tunceli demek, Malatya Adıyaman demek, bu bölgedeki illerin çoğuna yakınlığı ve sanayileşme kültürüyle istihdam yükünü alabilmesi demek. Bence burada biraz daha sahaya inip bizlerle konuşarak aksiyon almaları lazım" dedi.

"DIŞA AÇILAN BİR PENCEREMİZ VAR"

Sadıkoğlu konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

"Malatya'da kuru gıda ve kayısının dışında organize sanayi bölgesinde analiz edeceğimiz en önemli unsur tekstil ve tekstil türevleri. Tekstilde konfeksiyon ve tekstilin türevi olan birçok iplik üretimi yapan fabrikalarımız var, birçok kumaş üreten fabrikalarımız var. Bizim LC WAİKİKİ gibi dışa açılan bir penceremiz var. Malatyalı olmalarından dolayı burada yaptıkları yatırımlar için Vahap Küçük ve Mustafa Küçük kardeşlere de teşekkür ediyoruz. Dışardaki fason üretimlerin çoğunu Malatya içerisinde yapıyorlar ve Malatya içerisinde kendi yapmış oldukları yatırımları dışında birçok insana istihdam sağlayabilecek fason üretim yaptırıyorlar. Bunlar da Malatya'da tekstilin bir kültür olduğunu gösterirken buraya gelenlerin eleman olarak yetiştirilmesinin de önünü açıyorlar. Bu anlamda da kültür olduğunu ve kültürel altyapısını oluşturma ile ilgili çabaları Malatya'da tekstilin de özellikle konfeksiyonda hem kalite anlamında hem de üretim anlamında yurt dışına üretim yapabilecek çeşitli firmaların oluşmasını sağladı, gelişmesini sağladı. Tekstilde özellikle iyi durumdayız ve organize sanayimiz de yine tekstil ağırlıklı büyümekte. Bunu da ifade etmek istiyoruz tabi bizim burada firmalarımızın kalite oranını arttırarak üretimlerindeki tekstili sadece basit fasonculuktan yurt dışına ihracat yapabilen ciddi nitelikli firmalar haline getirmekle ilgili ticaret sanayi odamızın bir çabası var. Bunun için de dış ticaret birimini kurduk. Özellikle organize sanayi bölgesinde Fırat Kalkınma Ajansı ile birlikte temelini attığımız 'İŞGEM mesleki eğitim ile büyüyor' projemiz var. Orada sürekli sahaya nitelikli eleman yetiştireceğiz ve iş garantili eleman yetiştirdiğimiz için sahada kendi bitirmiş olduğu üniversiteyle ilgili çalışamıyorsa iş kaygısıyla umutsuzluğa kapılmayacak. Bununla beraber en önemlisi buradaki sanayicilerimizin teşviklerden istifade etmesini sağlıyoruz. Mesela yine Ticaret Bakanlığımızın dış ticaret birimlerini yurt içine ihracat yapabilme ile ilgili desteklerini, teşviklerini sanayicimizle buluşturuyoruz. Onlara yeni bir vizyon aşılamaya çalışıyoruz. Pandemi olmasaydı burada fuarlar ve fuar organizasyonları planlamayı düşünüyorduk ama pandeminin bu anlamdaki hızımızı kesmesi önümüzdeki süreçler içerisinde pandemiden kurtulursak aynı hızla devam etmeyi düşünüyoruz."

Kaynak: Haberler.com / Güncel
title