Malatya'daki Darbe Girişimi Davasının 10'uncu Duruşmasına Devam Edildi (2)
2'NCİ ORDU'NUN '2' NUMARALI SANIĞI ANGUN, KONUŞTUMalatya'daki 15 Temmuz darbe girişimi davasının 10'uncu duruşmasının ikinci oturumunda, 2'nci Ordu Kurmay eski Başkanı Tümgeneral Avni Angun, esas hakkında savunmasını yaptı.
2'NCİ ORDU'NUN '2' NUMARALI SANIĞI ANGUN, KONUŞTU
Malatya'daki 15 Temmuz darbe girişimi davasının 10'uncu duruşmasının ikinci oturumunda, 2'nci Ordu Kurmay eski Başkanı Tümgeneral Avni Angun, esas hakkında savunmasını yaptı. Tutuklu sanık Angun, 15 Temmuz gecesi konutunda ve 2'nci Ordu'da yaşananlara ilişkin, "Cebir ve şiddet altında olsam da sıkıyönetim mesaj emrini gördükten sonra tavrımı bozmadım ve darbeyi önleyici faaliyetlerime devam ettim. Benim bu davranışım sonucu karargahtaki darbecilerle hareket ettiğimi söylemek hayatın olağan akışına uymaz" dedi.
Angun, bir süre sonra dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti'nin emir subayı Sedat Kaya'nın arayarak, Huduti'nin kendisini ordu karargahına çağırdığını söylediğini kaydetti. Angun, şöyle konuştu:
"Üzerimi değiştirip konutumdan çıkmak için kapıyı açtığımda tam teçhizatlı, elinde piyade tüfeği olan bir binbaşının 'dur' ikazıyla karşılaştım. Binbaşıya 'Kurmay başkanıyım, ordu komutanı emir verdi, karargaha gideceğim' dedim. Binbaşı 'Dur, çıkamazsın' ikazını tekrarladı ve elindeki tüfeği bana doğrultup 'Seni vururum' dedi. Tekrar konutumdan içeri girmek zorunda kaldım. Pencereden baktığımda başka askerler tarafından konutun kuşatıldığını gördüm. Konutumda hürriyetimden yoksun bırakıldığımda Adem Huduti'den yardım talebinde bulundum. Yardım talebinde bulunduğum Huduti'nin emri doğrultusunda da bu olay sonlandırılmıştır. Karargahtan çıkmam beklenmiş, çıkmama müteakiben sıkıyönetim mesaj emirlerinin geldiği Erkan Varol ve Bahadır Erdemli tarafından görüldüğü takdirde bana bilgi verilmemiş. Silahlı askerler tarafından konutum basılarak vazife yapmam engellenmiştir. Tüm yaşanan bu olaylar planın parçası olarak darbeciler tarafından bertaraf edilmeye çalışılıp, karargahtan uzak tutulmaya çalışıldığım ortadadır."
Darbeciler tarafından karargahta istenmediğini savunan Angun, "Ordu komutanı, emir subayı aracılığıyla arayarak ordu karargahına gelmemi emretmiştir. Benim birinci amirimdir, dolayısıyla karargaha gitmem değil, gitmemem suçtur. Kaldı ki 15 Temmuz gecesi çoğu generaller karargahına gittiği görülmektedir. Darbecilerle hareket ediyor olsaydım darbecilerin rahatlıkla giriş çıkış yaptığı 2 no'lu nizamiyeyi kullanabilirdim. Kararlılıkla darbeye karşı mücadele ettim ve karargahta darbeciler tarafından istenmediğim açıktır. 16 Temmuz'da saat 00.05 civarı güçlükle girebildiğim ordu karargahında sıkıyönetim mesajının geldiğini Adem Huduti ile makamında yaptığım görüşmede gördüm. Türkiye'de sıkıyönetim mesaj emrini öğrenen en son kişilerdenim" dedi.
Sanık Avni Angun, ordu komutanının gelen mesaj emrine uyulmaması emrini verdiğini ifade ettiği savunmasında, "Ordu komutanı as birliklere hiyerarşik düzende kalmaları yönünde emir vermiştir. Adem Huduti'nin de benim gibi darbe karşıtı olduğunu anladığımdan onunla birlikte faaliyetlerime devam ettim. Cebir ve şiddet altında olsam da sıkıyönetim mesaj emrini gördükten sonra tavrımı bozmadım ve darbeyi önleyici faaliyetlerime devam ettim. Benim bu davranışım sonucu karargahtaki darbecilerle hareket ettiğimi söylemek hayatın olağan akışına uymaz" ifadelerini kullandı.