Malatya'daki Darbe Girişimi Davası
Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 28'i tutuklu 76 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 28'i tutuklu 76 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen dördüncü duruşmanın ikinci oturumunda, Adana F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz tanık olarak dinlendi.
Yılmaz, 15 Temmuz'da 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, Kurmay Başkanı Avni Angun ile görüştüğünü belirtti.
Bir törene katıldığını ve daha sonra saat 21.00'de evine geçtiğini öne süren Yılmaz, tayin olacağı için eşyalarını kolilere koyarak hazırlık yaptığını söyledi.
Darbe girişiminde çıkan olayları ilk kez 21.45 sıralarında televizyondan öğrendiğini ileri süren Yılmaz, "Tam olarak bir mana veremedim ama olayların normal olmadığını da biliyordum. Haraket merkezlerini aradık ama bilgi alamadık." dedi.
Yılmaz, Diyarbakır Valisi ile Huduti'yi aradığını, olaylarla ilgili bilgilerinin olup olmadığını sorduğunu ve bilgilerinin bulunmadığı cevabını aldığını savundu.
Yaşanan olayların ardından saat 23.00 sıralarında evinden çıkarak Kolordu Karargahına gittiğini anlatan Yılmaz, "Kolordu Kurmay Başkanı, Genelkurmay başkanlığından yayınlanan sıkıyönetim emrini verdi, inceledim, kanunsuz olduğunu anladım. Kanunsuz, bunu uygulamayacağız kışladan hiçbir araç ve personel çıkmasın, birlikler bu emri uygulamasın diye emir verdim." şeklinde konuştu.
Daha sonra yine Huduti'yi yine aradığını ve Genelkurmay Başkanlığından gelen emirle ilgili bilgisi olup olmadığını sorduğunu dile getiren Yılmaz, "Bilgisi olduğunu ancak kesinlikle askeri hiyerarşi ve emir komuta sisteminden çıkmamamızı söyledi. 'Bu emirleri dikkate almayın, mühimmat depolarına dikkat edin.' şeklinde emir verdi. Bu görüşmeden sonra birlik komutanlarıyla görüşmeye devam ettim." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Valisini aradığını ve birliklere verdiği emirleri kendisine illettiğini savunan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti devletinin emrinde olduğumuzu söyledim. Saat yarıma doğru Avni Angun, harekat merkezinden bizi aradı ve kendisi bana ordu komutanının odasında entegre olduğunu söyledi. Serdar, Zeki Paşa ve Bahadır Albay ile birlikte olanların olduğunu söyledi. Bize kötü fiili bir harekette bulunmadıklarını, kapıda nöbetçi olduğunu kendilerinin odada olduklarını söyledi. Ordu komutanını aradım, kendisi odada olduklarını, fiziki zarar verilmediğini ve konuşarak onları ikna edip, vazgeçirmeye çalıştıklarını söyledi. 'Birliklere sahip çık, emir komuta sistemini bozmayın, o emirlere uymayın.' dedi."
Mühimmatlı helikopter istemişler
Yılmaz, darbe girişimi sırasında kendisinden helikopter istendiğini iddia ederek, şu ifadeleri paylaştı:
"5 taarruz helikopteri terör operasyonu için burada (Diyarbakır) bulunmaktaydı. Ankara'dan tam mühimmatlı helikopterlerin istendiği bana iletildi ben de gitmeyeceklerini söyledim. Saat 03.00 gibi ordu komutanıyla görüştüm, durumlarını sordum. Durumda değişiklik olmadığını ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. Ben de tekrar yaptıklarımı ve darbeye karşı olduğumu açıkladığımı söyledim. Ordu nizamiyesinde çatışma olduğunu öğrendim ordu komutanını aradım durumu sordum. Bizimle ilgili bir çatışma yok, güvenlik güçlerinin olaya müdahale ettiğini söyledi."
Darbeci general Semih Terzi ile görüşmüş
Darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi ile telefonla görüştüğünü bildiren Yılmaz, "Yaklaşık 15-20 saniye bir görüşmemiz oldu. Semih Terzi'ye niye buruda olduğunu sordum o da 'Ankara'dan çağırdılar, gidiyorum.' dedi. Terzi ile tek görüşmem bu oldu." diye konuştu.