Malatya'daki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 26'sı tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 26'sı tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Yakınca Spor Salonu'nda görülen ikinci duruşmanın dördüncü oturumunda, darbe girişimi sırasında 7. Ana Jet Üs Komutanlığında görev yapan tutuksuz sanıkların savunması alındı.
Uçak bakım subayı tutuksuz sanık binbaşı Murat Ö, darbe girişiminde Eskişehir'de bulunan Birleşik Hava Harekat Merkezi'nin uçuş yasağı kararının kendilerine iletilmediğini ileri sürdü.
16 Temmuz günü sabah saat 04.00 sıralarında Filo Komutanı Metin Çivilibal'ın Uçuş Bakım Komutanlığını telefonla arayarak yüksüz 4 uçak ile 2 yedek uçak hazırlanması talimatını verdiğini savunan Murat Ö, uçuşların normalde sorgulanmadığını ancak darbe girişimi olduğu için verilen emri teyit etmek için uygulamadığını iddia etti.
Ekibine bekleme emri verdiğini savunan Murat Ö, şunları söyledi:
"Odada bulunan Filo Komutanı Çivilibal'a 'Biz uçak bakım ekibi olarak tedirginiz. Uçuş emrini teyit ettiniz mi' diye sorum bana 'En kısa zamanda kalkmak istiyoruz' dediler. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna sakindiler, anormal bir şey hissetmedim. Aynı odada bulunan ve şu anda Diyarbakır'da görevde olan Albay Ali Özmen bulunuyordu. Kendisi pilot albaydır. Ona da baktım ancak kendisinden bir tepki görmeyince ben de o zaman uçuşun yapılmasında yanlış bir şey yoktur diye düşündüm. BHHM'nin emridir diye odadan çıktım bu süreçte yeniden Albay Şaban Delioğlu'na ulaşmak istedim ama ulaşamadım."
Tuna'yı bu süreçte tekrar aradığını ifade eden Murat Ö, "Komutanım bakımcılar olarak çok tedirginiz, emri teyit ettiniz mi?' diye sorunca bana kızarak 'Ne oyalanıyorsunuz daha kaç defa soracaksınız' diye söyledi. Daha sonra saat 04.30 sıralarında pilotlar uçak başı yaptılar. Biz pilotlara 'Neden kalkıyorsunuz?' dedik onlar da bize BHHM'nin emri diye cevap verdiler. Normalde şu ana kadar yapılan 700 uçuşta sorgulama yapmadık ama o gece pilotları sorgulama gereği duyduk." diye konuştu.
"Olağandışı bir durum sezinlemedim"
Tutuksuz sanıklardan 7. Ana Jet Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanı Yüzbaşı Murat M. ise üzerine atılı suçları kabul etmeyerek, hain terör örgütü FETÖ ile bağlantısı ve yakınlığı olmadığını savundu.
Hain darbe girişiminde görevi, desteği, pozisyonu olmadığını savunan Murat M, darbe girişimine yönelik herhangi bir emir almadığını emir de vermediğini iddia etti.
Tutuklu sanıklardan Hava Pilot Kurmay Albay Tayfun Tuna tarafından jammer aracının Sultansuyu'na gitmesinin söylediğinin kendisine bildirildiğini aktaran Murat M, savunmasına şöyle devam etti:
"Daha önce gece uçuşlarında jammer timi çıkarıldığı için uçuş ekiplerinin geleceğini düşündüm. Darbe girişiminden önceki aylarda da standart bir uygulamaydı. Tayfun Tuna'nın emrinin de uçuş filo ekiplerinin geleceğini ve koruma amaçlı olduğunu düşündüm. Darbe girişiminden bilgim olmadığından dolayı olağandışı bir durum sezinlemedim. 15 Temmuz'da görevde değildim. Jammerle ilgili beni aramaları bilgi amaçlıdır. Görevde olmadığım sırada benim jammer çıkarma gibi bir yetkim yoktur. 01.27'de jammer aracı ben üsse gelmeden önce geri dönmüştür. Hain darbe gecesi Albay Tayfun Tuna 22.28'de jammer aracını çıkartmıştır. 23.00 sıralarında darbeyi bilmeyi bırakın Ankara ve İstanbul'daki olaylardan bile haberim yoktur. 'Köprünün ayaklarına bomba koydular, tedbir aldılar' diye düşündük."
Murat M'nin savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.