Malatya'daki Darbe Girişimi Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Yakınca Spor Salonu'ndaki duruşmada, tutuklu sanıklardan dönemin 2. Ordu Komutanlığında Harekat Plan Subayı Yüzbaşı Kemal Keskin, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti karşısında savunma yaptı.

Keskin, savunmasında, 15 Temmuz günü kaldığı lojmandayken Albay Bahadır Erdemli'nin kendisini arayıp terörle ilgili bir konu olduğunu, karargaha gelmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Sanık Keskin, "Albay Bahadır Erdemli bana muhtemel bir terör eylemi karşısında tatbikat olduğunu söyledi. Bu tatbikat emri tarafıma bildirildi ve '2 nolu nizamiyeye geç' diye emir verildi." dedi.

Keskin, bir süre sonra ordu komutanı ve kurmay başkanının 1 nolu nizamiyeden giriş yaptığını anlatarak, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Albay Bahadır Erdemli, 'kimse kışladan çıkmayacak kimse içeri girmeyecek' diye emir verdi. Nizamiye terk edemedim, öyle bir durumda da orayı terk etmenin uygun olmayacağı düşündüm. Vurulduğum anda dahi orayı terk etmedim. Nizamiye dışına çıkmadım. Sivile silah doğrultmadım, ateş etmedim. Kimseye de ateş emri vermedim."

"Adımız darbeciye çıktı"

Bu sırada Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın nizamiyeye geldiğini anlatan Keskin, "Nizamiye bölgesine gelen Malatya Valimiz Sayın Mustafa Toprak'a içeride olumsuz bir durum olduğu ifade edilmiş. 2. Ordu Komutanımız ise olumsuz bir durum olmadığını ifade etmiş. Ben de her şeyin normal olduğunu kendisine söyledim." ifadesini kullandı.

"Adımız darbeci yüzbaşıya çıktı, bundan bir türlü kurtulamıyoruz" diyen Keskin, şöyle devam etti:

"Biz nizamiyeyi terk etmedik, dışarı çıkmadık, vatan, mehmetçikler şahittir. 'Oğlum hazır olun dışarı çıkın' demedim. Bize 'sıkın, sıkmazsan ben sana sıkarım' emri verdiğimiz söyleniyor. Kimseyi tehdit etmedim, kimseye bir şey söylemedim. İfadelerin hepsi copy-paste, hepsi bir kalemden çıkmış. Bu ifadelerin bilerek, kasıtlı bir şekilde şahsımı o istedikleri kolaja oturtmak için verildiğini düşünüyorum."

Dönemin kurmay başkanı Avni Angun ile yaptığı telefon görüşmesini de anlatan Keskin, savunmasına şöyle devam etti:

"Kurmay başkanını aradım, 'Sayın Valiyi aradığınızı söylüyorsunuz, vali geldi içeride olumsuzluk olduğunu söylüyor, siz böyle bir şey söylediniz mi?' dedim. 'İçeride olumuz bir şey yok' dedi. Telefonda bana 'nizamiye kapısını aç veya kapa' demedi. Bana kimse nizamiyeyi terk et veya terk etme demedi. 'Nizamiyeyi kimseye ve araçlara açmayacaksın' denildi. Havaya ikaz ateşi açılmıştır. Yapılan ikaz ateşine karşı polisler de ateş açmıştır. Zırhlı araçlara, tekerlek dışında bir yere nişan almadım. Araçların silah sistemine, camına nişan alınmadı, kesinlikle ateş edilmedi."

Nizamiyeye giren araca gerekli uyarıları yaparken vurulduğunu anlatan Keskin, "Karargahta silah arkadaşlarımın başına ne geleceğini düşündüm. Kimseye ateş etmemiş, silah çekmemişken, karşıdaki zihniyet açık ve nettir. Kan kaybına rağmen bulunduğum yeri terk etmedim. O mermiyi yiyen adam çeker gider, terk etmedim. Bütün olayların başından sonuna bulunduğum yer nizamiyedir. Jandarma, polis ve sivillere ateş emri vermedim. Bu vatan evlatlarının hiçbir suçu yoktur. Darbeye kimin teşebbüs ettiğini biliyorum. Darbecilere yardım hususunda bir gayretim olmamıştır. Benim kafamda tek bir şey vardı, ordu komutanımız ve karargahın güvenliği." şeklinde konuştu.

Keskin, savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un daha önce Malatya'da nizamiyede görev alıp almadığı yönündeki sorusu üzerine, kentte bu görevi daha önce yapmadığını ama başka ilde bir kez bu görevde bulunduğunu söyledi.

Sanık Keskin, nizamiyede emir komutayı alma emrini Albay Bahadır Erdemli'nin verdiğini iddia etti.

"Ordu komutanının emriyle giriş çıkış yasaklandı"

Mahkeme Başkanı Koç'un "Valinin geliş saatini 03.00 söyledin. Daha önce Valinin nizamiyeye gelmiş olma ihtimali var mı?' sorusuna "gelmedi" cevabını veren Keskin, "Valiye, Ordu Komutanının emriyle giriş çıkışların yasaklandığını söyledim." dedi.

Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın içeri almamasını sıralı komutanlarına bildirip bildirmediği ve bu konu hakkında Avni Angun ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Keskin, "Söyledim. Angun ile Vali Bey geldiği zaman görüştüm. İçeri almadığımı söyledim." cevabını verdi.

Mahkeme Başkanı Koç, tutuksuz er Emirhan Y'nin savunması sırasında Adem Huduti ile görüştüğünü hatırlatarak, "Adem Huduti ile bir telefon görüşmesi yaptığını söyledin, savunmanda buna yer vermedin. Adem Huduti ile görüştün mü?" sorusu üzerine, Keskin şunları anlattı:

"Sayın komutanımız ile görüştüğümüz oldu. Diğer ordu komutanlarımız açıklamalar yapıyordu. Bizde herhangi bir açıklama yoktu. Ben de olayların bu hale geldiğini görünce Bahadır albayımızın telefonundan komutanımızla görüştüm. Olayın vahametini söyledim. 'Sayın komutanım bu sıkıntılı bir süreç' dedim. Kendisinden WhatsApp'ta bu darbede yer almadığına dair ve hükümetimizin lehine bir yayın yapmasını istedim."

Mahkeme Başkanı Koç'un, "Böyle bir görüşme oldu mu?" sorusu üzerine Bahadır Erdemli, "Zamanını hatırlamamakla birlikte böyle bir görüşme yapıldı." yanıtını verdi.

7 Mart'tan bu yana 36 sanık savunma yaptı

Duruşmanın bugünkü oturumunun tamamlanmasının ardından jandarma eşliğinde araçlara bindirilen tutuklu sanıklar, cezaevine götürüldü.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Davanın görülmeye başlandığı 7 Mart'tan bu yana aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 36 sanık savunma yaptı.