Malatya'daki Darbe Girişimi Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya'daki 2. Ordu ve 7. Ana Jet Üs komutanlıklarında görevli 28'i tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada dönemin Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Mustafa Özkan, savunma yaptı.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen duruşmada tutuklu yargılanan dönemin Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Mustafa Özkan'ın savunması alındı.

Özkan, görevini 15 Temmuz'da Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Hakan Keleş'e saat 09.00'daki törende teslim ettiğini belirtti.

Daha sonra Keleş ile kışlaya döndüğünü ve 2 yıl boyunca yaptığı faaliyetler hakkında bilgiler verdiğini anlatan Özkan, öğleden sonra kışlayı terk ettiğini söyledi.

Aynı gün yine başka bir birimdeki devir teslim törenine katıldığını ve akşam saat 20.00'den sonra evinde olduğunu kaydeden Özkan, savunmasına şöyle devam etti:

"Eşim ise komşularını ziyaret etti. Ben de çocuklarla evde bekliyordum. Saat 20.00'den sonra Albay Bahadır tarafından ben de arandım. Tuğgeneral Serdar Sevgili ile olduğunu söyledi. Ordu harekat merkezine gelmem istendi. Ben eşimi arayarak çağırdım ve çocuğu bırakarak ordu harekat merkezine gittin. Albay Bahadır Erdem beni karşıladı."

Albay Erkan Varol ve Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin de harekat merkezinde olduğunu ve yaklaşık 3 dakika sonra harekat merkezinden ayrıldıklarını söyleyen Özkan, "Bu esnada 2. Ordu Kurmay Başkanı tarafından arandım. Alçak bir sesle konuşuyordu. Ben de karargahı terk ettim. Orduya giriş ve çıkışım 10 dakika sürmüştür. Sivil elbiseyle orayı terk ettim." şeklinde savunma yaptı.

Albay Hakan Keleş ile 2. Ordu Kurmay Başkanı tarafından arandıklarını kaydeden Özkan, "Emir komuta dışında hiçbir emir icra edilmeyecek ve birbirimize sahip çıkın emri açıktır. Biz bölgede görev yapmamız sebebiyle 2. Ordu ve kurmay başkanımız dışında bir şey yapmamamız emri verilmişti. Malatya bölgesine darbeye teşebbüs maksatlı hiçbir faaliyet icra edilmemiştir. Türkiye'de iki ateş alanı var. Birisi Ankara ve Konya. Birçok kez helikopterlerimiz Ankara ve Konya'ya ateş yapma maksatlı gönderilmiştir." ifadelerini savundu.

Özkan, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanıcıcı olduğu iddialarını da kabul etmeyerek "ByLock kullanıcı değilim. ByLock basından takip ettiğim kadarıyla söylüyorum, mahkemenizden kimlerle, kiminle irtibatta olduğum ifade edilsin. Bunun açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum. İndirmedim, kullanmadım. Eşimin de böyle bir şey olmadığından eminim." savunmasında bulundu.

"Top mermileri şifahi emirle gönderildi"

Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un "2. Ordu Karargahına hangi saatte gittin?" sorusuna Özkan, "Bahadır Albayın talebi üzerine 21.00'den sonra gittim." yanıtını verdi.

"2. Ordu Komutanlığından herhangi bir şekilde sizin alayınıza emir verilebilir mi?" sorusu üzerine ise Özkan, "Verilebilir, terörle mücadelede birlikte görev yapıyoruz." dedi.

Koç'un "Akşam karargahta toplantı yapılacağını kim söyledi?" sorusuna da Özkan "Bahadır Albay söyledi, içeriğini söylemedi. Gittim, toplantı yapılmadı. Karargaha girerken bir zorluk görmedim. Yüzbaşı Kemal Keskin nizamiyedeydi." cevabını verdi.

Özkan, "İnsanlı Keşif Uçağı (İKU) uçağının hazırlanması için kaç emir aldın, bu emirlerden haberdar oldun mu?" sorusuna, "Emirleri direkt Bahadır Albay yeni alay komutanına verdi." dedi.

"İKU'nun Ankara'ya gönderilmesi sebebi nedir, kim verdi emri?" sorusuna ise Özkan, "Sebebini bilmiyorum, emri Bahadır Albay verdi. Daha önce böyle bir emir verilmedi. 2. Ordu Komutanlığı terörle bağlantılı olarak insanlı keşif uçağı isteyemez. Öyle bir yetkileri yoktur." yanıtını verdi.

"Top mermilerinin Ankara'ya gönderilme emrini kim verdi?" sorusuna da Özkan, "Kara Havacılık Komutanlığından bana şifahi olarak emir verildi." şeklinde cevap verdi.

Özkan, daha sonra sanık avukatlarının sorularını yanıtladı. Duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.