Malatya'da baraj ve göletler doldu

Malatya'da baraj ve göletler doldu

Baraj ve göletlerde dolduğu kentte önemli bir kuraklık gözükmüyor

MALATYA Son yıllarda yetersiz yağışlar nedeniyle kuraklığın etkisini yaşayan Malatya'da bu yıl yaşanan kar yağışları yüzleri güldürdü. Kentteki baraj ve göletlerdeki doluluk oranlarında artış gözlemlenirken, uzmanlar kentte bu yıl önemli bir kuraklık görülmediği müjdesini verdi.

Uzun yıllar Malatya'da yağışların yetersiz olması nedeniyle yaşanan kuraklık belirtileri, bu dönem kar ve yağmur yağışları ile birlikte ciddi manada azaldı. Karlarında erimesiyle baraj ve göletlerdeki doluluk oranlarında da ciddi bir artış yaşanırken, 2022 yılında üretimi etkileyecek bir kuraklık belirtisi de gözükmüyor. Battalgazi ilçesinde bulunan Orduzu göleti de bu yılki yağışların etkisi ile eski yıllara nazaran büyük oranda doldu. Özellikle bölgedeki kayısı ağaçlarının sulanmasında kullanılan göletteki doluluk ise çiftçilerin yüzünü güldürüyor.

Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Malatya'nın coğrafi olarak orta şiddete kuraklık bölgesinde yer aldığına dikkat çekerek, Her 5 yılda bir şiddetli kuraklık peridoyu yaşıyoruz. Ama bu yıl biraz daha kuraklık riskinin olmadığı, su altı kaynaklarının kar yağışına bağlı olarak beslendiği, baraj ve göletlerin doluluk oranlarının arttığı olumlu bir yıl oldu" dedi. Bu yıl suların fazla olması ve kuraklık riskinin az olmasının, bu suların hoyratça kullanılmasının anlamına da gelmediğini ifade eden Çiçek, "Mevsimsel olarak baktığımızda tarımsal kuraklık riski ile şimdilik karşı karşıya değiliz. Geride kalan Ocak ayında ilk kez böylesine bir yağış aldık. Geçmiş yıllarsa su sıkıntıları yaşıyorduk. Bu yıl bunlara rağmen ürün desenlerini oluştururken kendi bölgesel su kaynaklarını dikkate alırsak uzun vadede su sıkıntısı yaşamayacağız" şeklinde konuştu.

Yer altı sularının her zaman stratejik sular olduğuna da dikkat çeken Başkan Çiçek, "Ama maalesef üzülerek bakıyoruz ki son dönemlerde artezenleri şiddetle kullanıyoruz. Bu da uzun vadede ciddi krizlere yol açacaktır, bunun yerine tedbir alınması gerekiyor. Müstakil su sahibi olmak yerine toplu tüketimlere yönlendirilmesi daha olumlu olacaktır. Bu nedenle salma sulama yani halk arasında vahşi sulama dediğimiz yöntemden vazgeçip basınçlı sulama yapılması gerekiyor. Çok su çok verim anlamına gelmez. Suyun verilme şekline göre kontrollü verilmesi gerekiyor" diye konuştu.