Mahmut Tanal, Hakan Ural'ın Sözleri Nedeniyle Kanal D'yi RTÜK'e Şikayet Etti
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Hakan Ural’ın, “Neler Oluyor Hayatta” isimli programda kendisini yönelik olarak kullandığı; “Bak ben kendi adıma söyleyeyim. Kur’an hakkı için ben orada olsam, onun kafasını, gözünü kırarım...” sözleri nedeniyle Kanal D’yi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) şikayet etti.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Hakan Ural'ın, "Neler Oluyor Hayatta" isimli programda kendisini yönelik olarak kullandığı; "Bak ben kendi adıma söyleyeyim. Kur'an hakkı için ben orada olsam, onun kafasını, gözünü kırarım..." sözleri nedeniyle Kanal D'yi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) şikayet etti.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Akbelen'de jandarma ile yaşadığı tartışma için sunucu Hakan Ural'ın Kanal D'de kullandığı ifadeler nedeniyle RTÜK'e başvurdu.
Tanal, Kanal D'nin cezalandırılması ve hakkında idari yaptırım uygulanması talebiyle RTÜK'e sunduğu şikayet dilekçesinde, Demirören Medya Grubu bünyesindeki televizyon kanallarından olan Kanal D'de, 4 Eylül 2023 tarihinde sabah 09.00 ile 11.00 saatleri arasında yayınlanan, sunuculuğunu Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı'nın yaptığı "Neler Oluyor Hayatta" adlı programda, "halkın oylarıyla seçilmiş milletvekili olarak kendisinin alenen tehdit edildiğini, hedef gösterildiğini, hakarete uğradığını, iftiraya maruz kaldığını" belirtti.
"HAKAN URAL HEDEF GÖSTERDİ, İFTİRA ATTI"
Tanal dilekçesinde, "Neler Oluyor Hayatta?' adlı programın 4 Eylül 2023 tarihindeki bölümünün 53'üncü dakikasından itibaren sunucu Hakan Ural, Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen Ormanı'na giriş yaparak ağaç kesimine karşı demokratik, barışçıl ve silahsız protesto haklarını kullanan vatandaşların kişisel bilgilerinin, "fişleme" olarak değerlendirilebilecek tarzda kaydedilmemesi yönünde jandarma personeline yaptığım uyarıyı çarpıtmış, devamında seçilmiş milletvekiline alenen tehditler savurmuş, hedef göstermiş, hakaretler yağdırmış, iftira atmıştır. İlgili yayında, halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde değerlendirmelerde bulunulmuştur. İftira ve şiddet içerikli, suça teşvik edici, suçu ve suçluyu övücü tarzda sözler sarf edilmiştir" değerlendirmesini yaptı.
KADIN SUNUCUNUN ŞİDDET ÖVGÜSÜ DİKKAT ÇEKTİ: "VALLA YAPARSIN"
Söz konusu canlı yayında, içeriğinde şahsının yer aldığı video kaydı ekrana getirildiğini dilekçesinde aktaran Tanal, akabinde Hakan Ural isimli sunucunun kendisini kastederek, "Vekil değil tekil olsa, bak diyorum tekrar, ters kelepçe ve havaya kaldırttırırdım ve o askerlerle jandarmalarla ve derdim ki: Yavaş yavaş bunu şeye bindirin, o tutuklu arabasına. Yavaş yavaş, ibreti alem için. Sonra bir milletvekili dokunulmazlığına istinaden, bu bir suçtur. Beni yargılayın sabaha kadar. Ben tarihe geçtim. Tarihe geçtim. Bak ben kendi adıma söyleyeyim. Kur'an hakkı için ben orada olsam, onun kafasını, gözünü kırarım" ifadelerini kullandığını hatırlattı.
Tanal, programın diğer sunucusu Nur Tuğba Namlı'nın ise "Valla yaparsın" diyerek Ural'ın açıklamalarına destek verdiğine de dikkat çekti.
Mahmut Tanal, programın devamında sunucu Hakan Ural'ın, "Bana deseler ki Hakancım bunun cezası ağırlaştırılmış müebbet. Vermezseniz… derim bak. Ama kafasını, gözünü kırarım. Bir saniye düşünmem. Elimi kızgın yağ ile açamazlar. Bunlar benim çok ağırıma gidiyor. Bilmiyorum ben, hani ne münasebet ya? Askere, polise ağıza alınmayacak hakaret, küfür, aşağılama, tahrik" şeklindeki sözlerle kendisini alenen tehdit edildiğini, güvenlik güçlerine hakaret ve küfür ettiği konusunda kendisine iftira atıldığını belirtti.
"SUÇU VE ŞİDDETİ TEŞVİK ETTİ"
Kanal D'de yayınlanan "Neler Oluyor Hayatta?" adlı programda, gerçeğe aykırı ifadeler kullanıldığını, tarafsız yayın ilkelerinin tamamen uzağında, suç işler nitelikte bir yayın yapıldığını dilekçesinde vurgulayan Tanal, şöyle devam etti:
"Görüldüğü üzere ilgili şahıs, şahsımı açıkça hedef göstermiş, suçu ve şiddeti teşvik eden cümleler sarf etmiştir. İlgili şahıs ayrıca 'Neymiş? Milletvekili. Ulan sizin dokunulmazlığınız batsın eğer bu şekilde dokunulmazlığı kullanıyorsanız be.' şeklindeki cümleleriyle de Gazi Meclisimizi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni aşağılayarak itibarını zedelemiştir. Bu bağlamda seçilmiş milletvekillerinin şahsında hem Meclis'i hem de Türk milletini aşağılama ve hafife alma durumu sübut etmiştir."
"TARAFSIZLIK VE DOĞRULUK İLKELERİ İHLAL EDİLDİ"
İlgili canlı yayının; hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı, hedef gösterici, halkı kin ve düşmanlığa sevk eden, iftira ve tehdit içerikli ifadeler içeren, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine aykırı ve toplumu belli yönde düşünmeye sevk eden; siyasi fikirlerle ayrımcılık yapan bir yayın olduğunun ortada olduğunu dile getiren Tanal, "Kanal D adlı kanalın yayınladığı program; tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini ihlal ederek, toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmaktadır. Kullanılan bu ifadeler ile şahsıma ve mensubu olduğum Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı algı yaratmak amacıyla hareket edildiği açıkça ortadadır. Basın meslek ilkeleri çerçevesinde 'Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz.' ilkesi de en bariz şekilde ihlal edilen ilkelerdendir" değerlendirmesini yaptı.
"KANUNDAKİ HÜKÜMLER İHLAL EDİLDİ"
Tanal, RTÜK'e sunduğu şikayet dilekçesinde, Kanal D'de Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı sunuculuğunda yayınlanan "Neler Oluyor Hayatta?" adlı program ile 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. Maddesi 1. Fıkrasında yer alan; "Yayınların hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamayacağı...İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamayacağı, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremeyeceği... Suç işlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamayacağı... Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorunda olacağı... Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemeyeceği... Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamayacağı... Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamayacağı..." hükümlerin açıkça ihlal edildiğini belirtti.
KANAL D'NİN CEZALANDIRILMASINI TALEP ETTİ
"Kitle iletişim araçlarının bir kesim üzerinde algı yaratmak, hedef göstermek, suçlu göstermek veya siyasi kimliği yıpratmak için kullanılamayacağının, tek taraflı yayıncılık yaparak, siyasetin güçlü olan tarafına kanalize olup, muhalefete yönelik sert tutum ve söylemlerde bulunmanın basın meslek etik ilkelerine aykırı olduğunu" vurgulayan Tanal, ilgili yasal düzenlemeler kapsamında Kanal D'nin cezalandırılmasını ve hakkında idari yaptırım uygulanmasına karar verilmesini talep etti.