Mahmud Abbas'tan İsrail'e Sert Tepki: 'Katar'a Yapılan Saldırı, Tüm Arap Dünyasına Yapılmıştır'
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in Katar'daki Hamas müzakere heyetini hedef alan saldırısını kınayarak, bu durumu tüm Arap ve İslam dünyasına yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi. Abbas, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in 9 Eylül'de Katar'daki Hamas müzakere heyetini hedef alan saldırısını, "tüm Arap ve İslam dünyasına yapılmış bir saldırı" olarak nitelendirdi.
Abbas, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya yönelik saldırısını sert ifadelerle kınadı.
Abbas, "Filistin devleti olarak, tüm Arap ve İslam ülkelerinin dayanışmasını değerli görüyoruz ve Katar'a yapılan saldırıyı hepimize yapılmış kabul ediyoruz. Bu hain saldırı karşısında kardeş Katar'ın yanındayız ve tam dayanışma içindeyiz" dedi.
İsrail hükümetini aşırı radikal ve saldırgan olarak nitelendiren Abbas, İsrail hükümetin bölgesel güvenliğin ortağı olamayacağını vurgulayarak, "Bir devlet, ateşkes için müzakere masasında oturduğu tarafı bombalıyorsa, güvenlik ve istikrarın ortağı olamaz" ifadelerini kullandı.
Abbas, uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaparak, "İsrail'in işlediği suçlardan dolayı hesap vermesi gerekiyor. ABD, BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum, bu saldırganlığı durdurmak için acil adımlar atmalı" diye konuştu.
Bölgesel güvenlik ve istikrarın ancak savaşın, zorla göçün ve toprak gaspının durmasıyla sağlanabileceğini vurgulayan Abbas, "Soykırıma varan savaşın sona ermesi ve işgalin bitirilmesi, bölgede barışın esas temelidir" değerlendirmesinde bulundu.
Abbas ayrıca, Suudi Arabistan ve Fransa'nın Filistin'in BM nezdinde ve uluslararası alanda tanınması için yürüttüğü girişimleri takdir ettiklerini belirterek, "Bu çabalar, Filistin'in bağımsızlığına giden yolda en önemli adımdır" dedi.
Uluslararası toplumu, İsrail'i eylemlerinden sorumlu tutmaya çağıran ve Arap ülkelerinin bu saldırılara sert bir yanıt vermesini isteyen Abbas, "Uluslararası toplumu sorumluluğunu yerine getirmeye, İsrail'i suçlarından ve ülkelerimize ve halklarımıza yönelik tekrarlanan saldırılarından dolayı sorumlu tutmaya çağırıyoruz ve bu doğrultuda, bu ihlallerin tekrarlanmasını önlemek için pratik önlemler alınması çağrısında bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
Bölgede güvenliğin, İsrail güçlerinin 1967 sınırlarına çekilmesi ve Filistin devletinin kurulmasıyla sağlanacağını belirten Abbas sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail'in radikal aşırı sağcı hükümeti, bölgemizde barış ve güvenliğin ortağı olamaz. Bu, Arap ve Müslümanların kararlı bir duruş sergilemesini ve ABD ile BM Güvenlik Konseyi'nin bu haydut devlete ve davranışlarına son vermek için kararlı bir müdahalede bulunmasını gerektirir."
Mahmud Abbas, "Bir Arap veya İslam ülkesine yapılan saldırı, tüm ülkelerimize yapılmış demektir. Katar'a yönelik saldırı, ortak güvenliğimize yönelik bir tehdittir. Biz, Katar'ın ve barışın yanında saf tutuyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi
Devlet başkanları seviyesinde yapılan zirve, İsrail'in 9 Eylül'de Doha'ya gerçekleştirdiği saldırının ardından Katar'ın çağrısı ve İİT Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı Türkiye'nin desteğiyle düzenleniyor.
Zirve, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yürüttüğü ve Lübnan, Suriye, Yemen ve İran gibi bölge ülkelerine genişlettiği saldırılar sonrasında düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvelerinin üçüncüsü olma özelliği taşıyor.
Saldırıda 6 kişi yaşamını yitirmişti
İsrail ordusu, 9 Eylül'de Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırı düzenlemişti.
Hamas'ın lider kadrosunun kurtulduğu saldırıda, Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu ile 4 Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi yaşamını yitirmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 10 Eylül'de yaptığı açıklamada, Katar'a, "Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız." ifadeleriyle yeni saldırı tehdidinde bulunmuştu.