Mahkeme Başkanından Darbeci Binbaşıya, "Düzgün Konuş" (5)
'BİR DAHA DARBE YAPARSAM FARKLI DAVRANIRIM'Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davada, sanık binbaşı Şükrü Seymen, ifadesine devam etti.
'BİR DAHA DARBE YAPARSAM FARKLI DAVRANIRIM'
Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davada, sanık binbaşı Şükrü Seymen, ifadesine devam etti. Sabah 09.00'dan itibaren savunma yapan Binbaşı Seymen, "Şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker'in hastanedeki ölüm raporu, kesici ve delici alet yaralanması olarak düzenlenmiş. Otopsi işleminde ateşli silah yaralanması diyor. Bunun hangisini inanacağız. Bir daha darbe yapıp yakalanırsam, farklı davranacağım. Herkes bize terörist ve darbeci diyebilir. Ancak mahkeme heyeti size bu gözle bakamaz. Hakkım varsa savcı beye hakkımı helal etmiyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ise, "Delil tartışması konusunda yasalarda engel yok. Burada helali, haramı tartışmıyoruz. Savunmanı yap. Savcı beye cevap hakkı doğdu. Savunmandan sonra kendisine söz hakkı vereceğim" dedi.
'CUMHURBAŞKANINI GÜVENLİ BÖLGEYE GÖTÜRECEKTİK'
Devletin malı olan ekipmanları zarar görmesin diye arkalarında bırakarak kaçtıklarını anlatan Binbaşı Seymen, "15 Temmuz'da Gökhan Şahin Sönmezateş, TSK'nın ülke yönetimine el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, görevimizin Cumhurbaşkanı'nı Marmaris'ten alarak güvenli bir bölgeye götürmek olduğunu bildirdi. Suikast emri almadım. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Kullandığımız ekipmanları dikkate alırsanız suikasta gitmediğimiz ortadadır. Çiğli'ye intikal ettikten sonra görevimi Sönmezateş paşadan öğrendim. Marmaris'te korumalar kapıyı kapatıp içeride oturmuş olsalardı, yerlerini bulamazdık. Ayrıntılı prova yapmayı bırakın, otelin yerini bile bilmiyorduk. Devletin malı olan ekipmanları zarar görmesin diye bırakarak kaçtık" diye konuştu.
'FETÖ'NÜN ÜVEY EVLADI MIYIM?'
Seymen, 2 dil bilmesine rağmen Özel Kuvvetler tarafından yurt dışı görevine gönderilmediğini ifade ederek, "Yurt dışına gittiğiniz zaman dolarla tazminat alıyorsunuz. Görevimi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde geçirdim. Benim FETÖ ile bağlantım olsaydı, kendimi daha rahat edeceğim bir yere tayin ettirirdim. O zaman ben örgütün üvey evladı mıyım? Hayatım dağda bayırda geçti. Nazmi Kılıç denen kişi FETÖ'cü olduğuma yönelik asılsız ifadelerde bulunmuştur. Kendisiyle aynı bölükte bile değildik. Cep telefonumda ByLock gibi haberleşme programı bulunmadı" dedi.
Ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanık Ergün Şahin'in yeniden duruşmaya katılma isteği talebinin reddine karar verdi. Duruşma, yarın sabah saat 09.30'da Seymen'in savunmasıyla devam edecek.