Mahalle tarihi geleceğe taşınıyor
"Bursa'nın Tarihi Mahalleleri" serisinin Emirsultan, Karamazak, Musababa, Piremir ve Teferrüç'ü ele alan dördüncü kitabı, Bursa belgeliğindeki yerini aldı.
Bursa'nın tarihi ve kültürel mirasını ayağa kaldırma çalışmaları kapsamında 2300 yıllık Bitinya surlarından 8500 yıllık arkeolojik bölgelere, Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet dönemi sivil mimari örneği yapılara her alanda yoğun bir çaba harcayan Büyükşehir Belediyesi, soyut olmayan kültürel miras çalışmaları kapsamında da Bursa belgeliğine yeni eserler kazandırmaya devam ediyor. Bursa'nın Tarihi Mahalleleri başlığı altında hazırlanan 4'üncü eser olan Emirsultan, Karamazak, Musababa, Piremir ve Teferrüç Kitabı da geçtiğimiz günlerde hizmete açılan Hançerli Medresesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı.
KENT BELLEĞİNİN 307'NCİ ESERİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, gelecek kuşaklara bırakılacak güzel bir eseri daha Bursa'ya kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Tarihi Mahalleler Kitabı'nın herkesin kütüphanesinde bulundurmak isteyeceği güzel bir hazine olduğunu kaydeden Başkan Altepe, kitabın aynı zamanda Bursa Araştırmaları Merkezi, mahalle halkı, muhtarlar ve akademisyenlerin katıldığı önemli bir ortak çalışma ürünü olduğunu vurguladı. Kitapta birbirinden değerli akademisyenler, araştırmacılar ve Bursa'ya aşık yazarların mahalleleri tanıtan makalelerinin yer aldığını hatırlatan Başkan Altepe, "Mahalle eşrafı ile yapılan sözlü tarihler ise yüzümüzde tatlı bir tebessüm ve gönlümüzde bir hasret ile bizleri geçmişte yolculuğa çıkarıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak tarihi mirasımızı koruma ve geleceğe taşıma adına somut ve somut olmayan kültürel değerlerimizi gün yüzüne çıkarıyoruz. Somut olmayan kültürel miras çalışmalarımız kapsamında bir yayınevi gibi çalışarak 307'nci eseri Bursa kitaplığına kazandırmış olduk. Bu hizmet sayesinde Bursa'nın tarihi, kültürel ve sosyal hafızası titiz çalışmalarla geleceğe taşınırken, şehir aşıklarına da yeni başvuru kaynakları sunulmuş oluyor. Bir şehrin en büyük zenginliklerinden biri de o şehri tüm kalbiyle hissedip kağıda dökebilen kalem erbabının varlığıdır. Bu vesile ile Bursa Araştırmaları Merkezi'nin öncülüğünde hazırlanan bu önemli çalışmanın şehrimizin belleğine atılmış bir imza olduğuna inanıyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
40 YIL ÜMİTLE BEKLEDİK
Kitabın hazırlanmasına yazıları ile katkı veren Uludağ Üniversitesi'nden emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Osman Çetin ise, 40 yıl önce geldiği mahallesinin hem o gününü hem bugününü anlattı. O yıllarda Hançerli Medresesi'nin kubbesinin yarısının çökük, duvarlarının yarısına kadar toprakla dolmuş harabe bir halde olduğunu dile getiren Çetin, "Etraf boş ve birkaç gecekondu tipi ev vardı. Bundan 500 yıl önce ecdat geliyor böyle güzel eserler imar ediyor. Sonra ne oluyorsa bu güzel eserler yok olup gidiyor. Bu eserler yeniden imar edilip, ayağa kaldırılacak mı diye 40 yılı ümitle geçirdik. Sonra bir belediye başkanı geldi ve birden yok olmaya yüz tutan bu eserler ortaya çıkmaya, yeniden işlev gören mekanlara dönüşmeye başladı. Yıllar sonra bu eserlerin ayağa kalktığını görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Başka Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
KIYAMETE KADAR KALACAK
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muammer Demirel de Büyükşehir Belediyesi tarafından ayağa kaldırılan bu tarihi eserler ile hazırlanan kitapların kıyamete kadar kalacağını hatırlattı. Türkiye genelinde birçok belediyeyi görme fırsatı bulduğunu kaydeden Demirel, "Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi, bu çapta çalışan, böylesine kalıcı eserler bırakan başka belediye görmedim. Bunun için ne kadar teşekkür etsek azdır" diye konuştu.
Başkan Altepe, kitap tanıtımının ardından etkinliğe katılan mahalle sakinleri ile sohbet edip, yaşlı mahalle sakinlerinin anılarını dinledi.