Mağdur Haklarında Yeni Model Oluşturacağız"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanı Dr. Muhittin Özdemir, "Ceza Adalet Sisteminde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi" projesini başlattıklarını belirterek, "Bu proje kapsamında mevcut ceza yasalarında yapılacak değişikliklerle yeni bir sistem kurgulayacak,...
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanı Dr. Muhittin Özdemir, "Ceza Adalet Sisteminde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi" projesini başlattıklarını belirterek, "Bu proje kapsamında mevcut ceza yasalarında yapılacak değişikliklerle yeni bir sistem kurgulayacak, yeni bir model ortaya koymaya çalışacağız." dedi.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanlığı ve İspanya Krallığı işbirliğiyle yürütülmekte olan "Ceza Adalet Sisteminde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi" projesi kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen konferansta AA muhabirine bilgi veren Özdemir, projeye nisan ayında başladıklarını hatırlatarak bu kapsamda yurt dışından gelen uzmanlarla projenin kapsamını genişletmeye çalıştıklarını söyledi.
Avrupa Birliği direktifleri ve mevzuatları doğrultusunda hazırlanacak nihai raporla projenin en kısa zamanda hayata geçirileceğini ifade eden Özdemir, projenin, 2 milyon 200 bin avroluk bir bütçeye sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu proje kapsamında 8 ülkeden gelen yabancı uzman Avrupa Birliğinde mağdur haklarına yönelik destek modellerini anlatıyorlar. Yine proje ortağımız İspanya. Türkiye'de mağdur durumuna düşmüş kişilere hizmetlerin daha iyi sunulması için Ceza Adaletinde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi projesini başlattık. Bu proje kapsamında mevcut ceza yasalarında yapılacak değişikliklerle yeni bir sistem kurgulayacak, yeni bir model ortaya koymaya çalışacağız. Önerilen proje, mağdur haklarına ilişkin sistemin geliştirilmesi ve uygulamaya geçilmesi açısından taban oluşturacaktır. Bu nedenle farklı ülke uygulamasının incelenmesi, sistemin yerel ihtiyaçlara duyarlı bir şekilde gelişmesine olanak sağlayacaktır.
Mağdur haklarına ilişkin yeni kurulan sistem açısından sadece bir Avrupa ülkesi deneyiminden yaralanmak, farklı deneyimler incelenerek Türkiye özelinde ve mevcut ihtiyaca uygun programlar geliştirilmesi önemlidir. Bu nedenle bu eşleştirme projesi bu sistemi oluşturmak için önem arz etmektedir. Proje ile Türk ceza adalet sisteminde mağdur hakları güçlendirilerek mağdura sunulan hizmetleri geliştirilerek AB standartlarına yükseltilmesi hedeflenmektedir."
Özdemir, fiziksel ve ruhsal anlamda zarar görmüş kişilere yönelik hizmetlerin kapsamı ile ilgili olarak da "Projeye konu olan mağdur kişiler konusunda özellikle üzerinde durduğumuz grup 'kırılgan' olarak tanımlanan kişiler. Bu kırılgan gruplara etkili bir destek sağlamak için yola çıktık. Özellikle aile içi şiddet, cinayet, cinsel istismar gibi vakaları kırılgan grup içinde değerlendiriyoruz. Bu gruptaki insanlara özellikle adli süreç içinde, adliye kurumu içinde etkin bir destek sağlayacağız. Bu mağdur kişiler bundan sonra adliyeye geldiklerinde birebir muhatap olacakları bir birim olacak. Gerek savcılık aşamasındaki ifade süreçlerinde gerek mahkeme aşamasında yanlarında durarak onları korumaya, bu süreçte karşılaşabilecekleri şeylerle ilgili bilgilendirmede bulunacağız." değerlendirmesini yaptı.
Adlı görüşme odalarının sayısının şu anda 30 civarında olduğunu, bu sayıyı bir ay içinde iki katına çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan Özdemir, yeni sistemde adlı görüşme odaları, psikolog, pedagogların çalıştığı, bizzat mağdurun yanında durduğu her sorunlarıyla ilgilendiği devletin ve sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü hizmetlere onları yönlendiren bir mekanizma olacağını kaydetti.
Özdemir, "Yani hem polisle hem Aile Bakanlığı birimleriyle hem de adliye içerisinde ne hizmet sağlanıyor, o birimlere yönlendiren bir hizmet modeli sunulacak." dedi.
"Şiddet, cinayet ve istismar cezaları artmalı"
İspanyol hakim Pedro Jose Barcelo ise "Ceza Adalet Sisteminde Mağdur Haklarının Güçlendirilmesi" projesinin uluslararası bir proje olduğunu ve tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerde uygulamada olduğunu aktardı.
Projenin, ülkelere göre farklı uygulama modelleriyle hayata geçirildiğini vurgulayan Barcelo, bu proje kapsamında İspanya olarak, suç mağdurlarının desteklenmesi ve adli odaların etkin bir şekilde kullanılması konusunda Türkiye ile beraber çalıştıklarını dile getirdi.
Başlangıç olarak 7 kentte başlatılan projeyi Türkiye geneline yayacaklarını belirten Barcelo, şöyle konuştu:
"Bakanlık tarafından mağdur haklarının güçlendirilmesi ile ilgili taslak bir yasa hazırlandı ve sunulmak üzere. Bizim bu yasaya çok somut bir katkımız olmadı ama ikincil mevzuat dediğimiz yasayı uygulayacak yönetmelikler de söz konusu olacağı için biz burada destek sağlayacağız, yani uygulama noktasında projeler hazırlayacak ve sunacağız. Bu konuda ciddi bir katkımız olacağını düşünüyorum. Mağdur hakları konusunda çalışan farklı birimlerin koordinasyonunu sağlayacak, ayrıca protokollere ilişkin bazı katkılarımız olacak. Fakat en büyük katkımız kamunun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi noktasında olacak. Bu konuda gerekli olan tüm kampanyaları düzenleyeceğiz."
Özellikle kadınlara yönelik şiddet, cinayet ve cinsel istismar konusunda halkın bilinçlenmesinin en acil sorunlardan biri olduğunun altını çizen Barcelo, "Televizyonlar her gün bireyleri şiddete yönelten içeriklerle dolu. Adeta şiddet yayıyor etrafa. Bunun etkisini en aza indirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Posterlerle, kılavuzlarla, radyo ve televizyonlarda yayınlanacak kamu spotlarıyla bir şekilde toplumun dikkatini bu soruna çekmeye çalışacağız ve bilinçlenmiş bir toplumla bu sorunu nasıl çözeceğimizi göreceğiz." ifadelerini kullandı.
İspanya'da bu konuda başlattıkları kampanyaların geri dönüşümünün olumlu olduğunu, aynı sonucu Türkiye'de de alacaklarına inandığını söyleyen Barcelo, mağdur hakları konusunda Avrupa dahil dünyanın her yerinde ciddi problemler yaşandığını, bunun Türkiye'ye has bir durum olmadığını kaydetti.
Pedro Jose Barcelo, sözlerini, "Bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil, İspanya'da var, Almanya'da var. Kadına yönelik şiddet, kadın ve çocuklara yönelik cinsel istismar, cinayetler her ülkenin sorunu ama küçük bir fark var Avrupa ile diğer dünya ülkeleri arasında... O da cezalar ve bu cezaların uygulanması çok daha ağır ve işlevsel. Bu sorunla yüz yüze olan tüm ülkeler bu anlamda yasalarını yeniden gözden geçirmek zorunda." diye tamamladı.