Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Mağaradaki kazıların son gününde '350 bin yıllık balta' sürprizi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ANTALYA'daki Karain Mağarası'nda yapılan ve ara verilmesi planlanan arkeolojik kazının son gününde, 2 ucu keskin, sivri uçlu 350 bin yıllık el baltası bulundu.

ANTALYA'daki Karain Mağarası'nda yapılan ve ara verilmesi planlanan arkeolojik kazının son gününde, 2 ucu keskin, sivri uçlu 350 bin yıllık el baltası bulundu. 2007 yılında aynı bölgedeki kazılarda 400 bin yıllık olduğu belirlenen el baltası bulunmuştu.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü ile Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran ve ekibi, mağara girişindeki kazılarını büyük titizlikle sürdürüyor. 400 metre yükseklikteki mağaradan ince aletler ile kazılan toprak, incelenmesi ve ayrıştırılması için kovalarla kazıevi yakınındaki açık hava laboratuvarına indiriliyor.

Burada 3 aşamalı eleme sisteminden geçirilen toprakta bulunan kemik ve taş kalıntıları, incelenip, sınıflandırılıyor. Mağaranın E ve B gözü olarak adlandırılan boşluklarında ise kazılar sona erdi.

MEMELİ HAYVAN KALINTILARI

2017 yılında yapılan kazılarda özellikle E gözünde kemik yoğunluğuyla karşılaşan ekip, kemikleri incelediğinde büyük memelilere ait kaburga kemikleri, dişler ve iskelet kemikleri olduğunu tespit etti. İlk defa çok büyük bir hayvana ait kalça kemiği ile çene ve dişler bulan ekip, 350 bin yıllık olduğunu düşündükleri kemiklerin aslan (pantheraa spelea intermedia), fil (elephas antiquus) ve su aygırına (hippopotamus amphibius) ait olduğunu tespit etti.

SON GÜN EL BALTASI SÜRPRİZİ

Karain Mağarası kazı ekibi, E gözünün Orta Paleolitik dönem katmanlarında bu yıl sürdürülen çalışmaların son gününde, bir sürprizle karşılaştı. Kazılar sırasında yaklaşık boyutları bir insan eli kadar olan, iki tarafı keskin ve sivri uçlu, günümüzden 350 bin yıl önceye ait el baltası bulundu. Arkaik Neandertaller tarafından günlük işlerde ve avda kullanıldığı düşünülen el baltasını inceleyen Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran, daha önce de benzer bir el baltası bulduklarını söyledi. Mağaranın çok zengin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taşkıran, en eski buluntuların olduğu E gözünde çalışmaları yoğunlaştırdıklarını kaydetti.

2007 YILINDA 400 YILLIK OLANI BULUNMUŞTU

Kazının son gününde sürprizle karşılaştıklarını ifade eden Prof. Dr. Taşkıran, "Henüz birkaç saatlik bir buluntu. 2007 yılında el baltası bulmuştuk. 12 yıl sonra yeniden bir el baltası bulduk. Burada el baltası bulmamız buranın bir yaşam alanı olduğu yönündeki görüşlerimizi güçlendiriyor. Bu el baltası kargı ucuna takılarak, mızrak şeklinde avcılıkta ya da kesme, parçalama işlerinde kullanılıyor. Burası bir oturma alanı. Burada hem alet yapmışlar hem ateş yakmışlar hem de etleri kemiklerden ayırma işlemlerini gerçekleştirmişler" diye konuştu.

Dünya genelinde yapılan kazılarda da daha eski dönemlere ait el baltaları bulunmuştu.

500 BİN YIL ÖNCESİNİN İLK İSKANI

Antalya kent merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Katran Dağı'ndaki Karain Mağarası, Anadolu'da en eski yerleşim birimleri arasında yer alıyor. Antalya- Burdur karayoluna bakan ve merdivenle tırmanılan 400 metre rakımlı tepedeki mağaranın, Neandertal insanların yaşadığı paleolitik çağdan Roma dönemine kadar sürekli iskan olarak kullanıldığı biliniyor.

Sarkıt, dikit ve büyük sütunlarla bezeli doğal oluşumlarıyla dikkati çeken mağara merhum Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından 1946'da keşfedildi. 500 bin yıl öncesinden ilk iskan olan mağarada bugüne kadar yürütülen kazılarda ilk insanlar olarak da bilinen neantertal insanlar ile su aygırı, gergedan, aslan, fil gibi hayvanların kalıntılarının bulunduğu mağara, insanlık ve doğa tarihine de ışık tutuluyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title