MADENCİLERİN CANI 2 KADIN MÜHENDİSE EMANET
ZONGULDAK'ta özel bir şirkette çalışan maden mühendisleri Gülşen Yalçın Çağlan (31) ve Yeşim Erbil (24), 75 madenciyle yerin metrelerce altında mesai yapıyor.
ZONGULDAK'ta özel bir şirkette çalışan maden mühendisleri Gülşen Yalçın Çağlan (31) ve Yeşim Erbil (24), 75 madenciyle yerin metrelerce altında mesai yapıyor. Çağlan ve Erbil, maden işçileriyle taş kömürünü ekonomiye kazandırmak için çalışırken, madencilerin can güvenlikleri için de her tedbiri alıyor.
Türkiye'nin önemli taş kömürü havzası Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun yanı sıra özel firmalara ait maden ocaklarında da üretim yapılıyor. Erkek egemen bir sektör olan madencilikte, özel bir firmada iki kadın maden mühendisi çalışıyor. Malatya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü'nden 2012'de mezun olan Gülşen Yalçın Çağlan, 8 yıldır aynı şirkette 'maden mühendisi' olarak görev yapıyor. Yeşim Erbil de aynı üniversiteden geçen yıl mezun olup, aynı firmada işbaşı yaptı. Bölgede 2 kadın maden mühendisi çalıştıran tek şirket olan firmanın sahibi İsmail Yılmaz (82) ise çalışanlarını çocukları gibi gördüğünü ve kadın mühendislerle çalışmanın gurur verici olduğunu söyledi.
Çağlan ve Erbil, yerin metrelerce altında 75 maden işçisiyle birlikte taş kömürünü ekonomiye kazandırmak için çalışıyor. Kadın mühendisler, maden ocağında iş güvenliğinin yanı sıra tahkimat denetimleri, kömür damarları kontrolü ve tehlikeli gaz ölçümleri gibi çalışmaları yapıyor.
Yeşim Erbil, yer altında çalışmanın zorlukları kadar sorumlulukları da olduğunu belirterek, "Normalde hayalim uçak ve uzay mühendisliğiydi. Yerin üstü değil, yerin altı oldu. Maden mühendisliğini bilmeden tercih ettim. Hayalim gerçek olmayınca madeni tercih ettim. İçerisine girince bu kadar haz alacağımı düşünmemiştim. Çok severek okudum. Kadın olmanın avantajı da var, dezavantajı da var. Dezavantajı, kadın olduğumuz için kırılgan bakıyorlar. Avantajlı tarafı da işçiler yumuşak davranıyorlar. Girdiğiniz anda üslup değişiyor. Sizin geldiğinizi görünce üsluplarını güzelleştiriyorlar. Bu da aslında güzel oluyor" dedi.
'KÖMÜR KARA AMA GELECEĞİMİZE IŞIK TUTUYOR'
Olumlu tepkiler aldığını anlatan Erbil, '4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü kutlayarak şöyle dedi:
"Gelen müfettişler, 'bu ocağa kadın eli değdiği belli oluyor. Çünkü düzen geldi' diyorlar. Ailem madenin ne olduğunu bilmiyordu. 'Yer altında çalışacağım' dediğimde biraz istemiyor gibi oldular ama kararlarıma her zaman saygı duydular. Ben stajlarımı da yer altı kömürde yaptım. Kömür beni çekiyor herhalde. Bir şekilde kömürle bir yerde birleşiyorum. Şu anda çok mutluyum. Bir kadın olarak burada olduğum için içim dolu dolu mutlu oluyor diyebilirim. Kömür kara ama bizim geleceğimize, yarınımıza ışık tutuyor. Çok mutluyum."
'KADIN GELDİĞİNDE GERİ ÇEVRİLMEYEN İŞ YERİNDE ÇALIŞIYORUZ'
Gülşen Yalçın Çağlan ise maden ocağının tüm sorumluluklarının, 2 kadın maden mühendisine emanet olduğunu söyledi. Maden ocağında işçilerle aile gibi olduklarını anlatan Çağlan, "Ben 8 yıldır çalışıyorum ve son 1 yıldır Yeşim aramızda. 'Kadın ocağa iner mi?' diye bir düşünce de var bazı yerlerde. Böyle düşünülmeyen bir iş yerinde olduğumuz için şanslıyız. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nün özel bir gün olması da beni çok mutlu ediyor" dedi.
'İNSANOĞLU ÖLDÜĞÜNDE GİRER YER ALTINA, BİZ CANLI GİRİYORUZ'
46 yıllık maden işçisi Akif Başol (64), uzun yıllardır maden ocaklarında çalıştığını ve kadın mühendislerle çalışmanın ayrı bir mutluluk olduğunu ifade ederek, "Son 10 yıldır aynı ocakta şeflik yapıyorum. Tüm arkadaşlarımın, madenciler günü kutlu olsun. Madencilik, emek ister. İnsanoğlu öldüğü zaman girer yer altına, biz canlı olarak giriyoruz. Bizim madencilikte bir direk, bir tahkimat can kurtarır. Emniyetli çalışmamız gerekir. 2 kadın maden mühendisimizle çalışmaktan da çok mutluyuz. Bize çok yardımcı oluyorlar. Onlar bize, biz onlara yardımcı oluyoruz" diye konuştu.