Madeleıne Albrıght'tan Türkiye ile İlgili Çarpıcı Açıklamalar
Bıll Clinton'ın başkanlığı döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Madeleine Albright, ABD'nin en saygın düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü ile Sabancı Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği 10'uncu Sabancı Konferansı'nda Türkiye'ye ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bıll Clinton'ın başkanlığı döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Madeleine Albright, ABD'nin en saygın düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü ile Sabancı Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği 10'uncu Sabancı Konferansı'nda Türkiye'ye ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Washington DC'de düzenlenen konferansta, Türkiye'de demokrasinin geçirdiği evrelerin memnunluk verici olduğunu belirten Albright, Türkiye'de liderlerin kendilerine oy vermemiş kişileri de dinlemeleri gerektiğinin altını çizdi. Albright, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (Reporters Without Borders) yıllık basın özgürlüğü raporunda Türkiye'nin 154. sıraya düşmesinin, Özgürlük Evi'nin (Freedom House) dün açıkladığı raporda da Türkiye'nin basının özgür olmayan ülkeler içine almasının kaygı verici olduğunu vurguladı. Albright, yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığının demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biri olduğunu da vurguladı.
'TÜRKİYE'NİN JEOSTRATEJİK ÖNEMİ KADAR ÖNEMLİ OLAN BAŞKA ÜLKE YOK'
Türkiye ile ABD'nin zaman zaman ortak çıkarlara dayalı zaman zaman da karmaşık ilişkiler yaşadığına değinen Albright, konuşmasında Türkiye'nin enerji güvenliği konusundaki jeopolitik önemi ve demokrasi sorunlarına ağırlık verdi. Enerji güvenliğinin Türkiye'nin bölgedeki önemi ve rolün konusunda önemli olduğunu, önemli olmayı da sürdüreceğini anlatan Albright, " Türkiye'nin jeostratejik önemi kadar önemli olan başka bir ülke daha yok. Yalnızca kıtaların kavşak noktasında bulunan bir ülke değil, aynı zamanda hidrokarbonların kavşağında olan bir ülke. Türkiye, yeryüzündeki varlığı kanıtlanmış gaz ve petrol rezervlerinin yüzde 70'nin yanında olan bir ülke. Batı ile doğuyu birleştiren bir konumda olduğunu da düşünürseniz, daha önce birçok kez olduğu gibi, müşteri ile satıcı arasında köprü gibi mükemmel bir konumda olan bir ülke" diye konuştu.
Bu durumun, enerji kaynaklarını zenginleştirmeye çalışan AB ülkelerine, dolayısı ile AB'ye yakınlaşma sağlayacağını düşündüğünü belirten ABD eski Dışişleri Bakanı Albright, "Bu, yoksul ama enerji zengini Orta Aya ve Kafkasya'yı Batı pazarına ve Batı modeli yönetimlere aktararak onlara da destek olur. Ortak çıkarlarımızı aklımızda tutmalıyız. Enerji kaynaklarının Türkiye'ye, Türkiye'den Avrupa'ya ve küresel pazara ulaşması ABD'nin de, AB'nin de, Türkiye ve başka ülkelerin de çıkarına olur" dedi.
DEMOKRASİ VE TÜRKİYE
ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirmesinin, Türkiye'nin yurtiçinde ve yurtdışında kendisini nasıl temsil edeceğinin kanıtı olduğunu, olumlu demokratik gelişmelere karşın bunun yeterli olmadığını söyledi. Demokrasinin uzun bir yolculuk olduğunu belirten Albright, "Türkiye'nin yurttaşları demokratik kazanımlarla gurur duymalı ancak bu yolculuğun süreceği konusunda da güvenli olmalılar. Bu da yönetimde olan güçlerden güvenceyi gerektirir, özellikle siyasi liderlerden. Bütün liderler, kendilerine oy vermemiş olsalar bile, ötekinin düşüncelerini dinlemeli, değer vermeli. Tek partili demokrasi diye bir şey yok artık. Muhalefet, halkın gerçek seçeneklere sahip olmasını sağlar ve yalnızca gerçek seçenek olduğu zaman zafer elde eden otoriter olamaz" diye konuştu.
İnsanların kendi seçimlerini yapabilmeleri için bilgilendirilmeleri gerektiğini, ancak Türkiye'de bu konuda can sıkıcı durumlar ortaya çıktığını belirten Albright, "Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (Reporters Without Borders) yıllık basın özgürlüğü raporunda Türkiye'nin 154. sıraya düştü. Özgürlük Evi'nin (Freedom House) dün açıkladığı raporda da Türkiye'nin basının özgür olmayan ülkeler içine alınması kaygı verici" dedi. Türkiye'de basın özgürlüğünün, medyanın vergi kıskacına alınması, medya sahipleri ve gazetecilerin hapse atılması yoluyla baskı altına alındığını anlatan Albright, "Bunun sonucu olarak da en azından bazı ana akım medya organları hükümetin hoşlanmayacağı gibi olan haberlerden uzak duruyor. Haber olduğunda mutlaka kamuoyuna yansıtılmalı" diye konuştu.
'KEMELSİZ İDDİALAR CAN SIKICI'
Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gerek Gerek Gezi Parkı, gerekse 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları ve sonrasında gelişen olayları 'dış güçlerin komplosu' diye nitelemesine de isim vermeden değinen Albrigt, "Temelsiz iddialarla Amerikalıları ve dinsel azınlıkları suçlayan darbe, komplo söylemleri son derece can sıkıcı" dedi. Albright, yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığının demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biri olduğunu da vurguladı.
NA(SS) - York