Lyksor Yapı Kimyasalları; Sektörün Kurallarını Değiştirecek
% 100 Türk sermayeli Lyksor Yapı Kimyasalları A.Ş. kısa sürede hem ikinci üretim tesisini kurdu hem de Fildişi Sahili'ne kendi sektöründe ihracat gerçekleştiren ilk firma oldu.
Ülkemizin büyük bölümü deprem kuşağında yer almakta, sıkça karşılaşılan afetlerde büyük can ve mal kaybı yaşanıyor.
Bu nedenle yapı güvenliği açısından betonun kalitesi vazgeçilmez bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Buna bağlı olarak beton kalitesini arttırmak, geniş bir coğrafyaya sahip olan ülkemizde farklı doğa koşullarına uygun beton üretmek büyük önem arzediyor. İstenilen kalitede beton üretimi için de yapı kimyasalları kullanımı zorunlu hale geliyor. Yapı kimyasalları sektöründe sektörün büyük kısmını global sermayeli şirketler domine ediyor olmasına karşın yerli firmaların sektördeki etkinliği her geçen gün artıyor.
ÖNCE KEMALPAŞA SONRA DİYARBAKIR
Yapı kimyasalları sektöründe 20 yıllık tecrübeye sahip olan İnşaat Mühendisi Bimen Kadiroğlu öncülüğünde Savaş Tatar, Nagehan Haldenbilen ve Mustafa Ulu tarafından geçtiğimiz Kasım ayında kurulan Lyksor Yapı Kimyasalları A.Ş. çok kısa bir sürede sektörün önemli oyuncularından oldu. İlk üretim tesisini İzmir Kemalpaşa'da 3600 metrekaresi kapalı olmak üzere 5000 metrekare üzerine kuran Lyksor, artan talebi gözönüne alarak ikinci üretim tesisini de Diyarbakır'da kurdu. Diyarbakır'da faaliyete geçen ikinci üretim tesisi aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu alanda yapılan ilk yatırım oldu. Lyksor, yılda 400 bin ton üretim gerçekleştirilen beton kimyasalları sektöründe 60 bin ton üretim gerçekleştirerek yüzde 20'lik bir pay almayı hedefliyor.
İSMİ LİKSOR VADİSİ'NDEN
Şirketin ismini Erzurum Şenkaya'da bulunan ve UNESCO tarafından koruma altına alının doğa harikası Liksor Vadisi'nden esinlenerek koyduklarını anlatan Lyksor Yapı Kimyasalları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Bimen Kadiroğlu, "Önce farklı bir isim seçmiştik ancak içimize sinmedi. İsim konusuna çok kafa yorduk ve bize ait bir değerin markamız olasını istedik. Sonra benim memleketim de olan Şenkaya'da bulunan Liksor Vadisi'nin ismindeki İ harfini Y yaparak şuan kullandığımız markayı oluşturduk. Lyksor, birçok insanda yabancı kökenli bir firma algısı yaratıyor. Oysa ismimiz Anadolu topraklarından çıkma özgün bir isim" dedi.
ÖZSERMAYE İLE KURULDU
Lyksor'un yüzde 100 özsermaye ile kurulduğunu ve ilk üretimini 11 Kasım 2016'da gerçekleştirdiğini belirten Kadiroğlu, "Bağyurdu OSB'de 1,5 yıl süren inşaat sürecinin ardından 11 Kasım 2016'da polimer üretimi ile start verdik. Teknolojimizin menşeii Güney Kore. Tesiste 3 reaktör bulunuyor. Bu 3 reaktörden günde toplam 200 ton hammadde üretiyoruz. Bitmiş ürün dediğimiz beton kimyasalı olarak ise günde 600 ton üretim kapasitemiz var" diye konuştu.
İHTİYACI OLAN HAMMADDEYİ DE KENDİSİ ÜRETİYOR
Beton kimyasalı için ihtiyaç duyulan hammaddeyi de kendi bünyelerinde ürettiklerinin altını çizen Kadiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; "Güney Kore'den monomer getiriyoruz. Monomeri burada farklı asitlerle polimerizasyona sokarak beton kimyasalları üretiminde kullandığımız polikarboksitat ether adlı hammaddeyi dönüştürüyoruz. Ayrıca çimento kimyasalı üretiminde kullanılan amin grubu ürünler, melaminsülfonat ve vinilkopolimer üretebiliyoruz. Bitmiş ürün olarak ise beton katkılarının yanısıra püskürtme betonlar için alkali free ve alkali üretimi yapabiliyor. Çevreye olan duyarlılığımız nedeniyle alkali free üretme taraftarıyız. Alkali ürünler çevreye çok ciddi zararlar veriyor."