Lübnan'daki İTÜ'lü "Yaşayan Türkiye Tarihi"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü'nden 60 yıl önce mezun olan ve aynı üniversitede yüksek lisansını tamamlayan Lübnanlı Ali Çelebi (89), eski başbakanlar Adnan Menderes, Necmettin Erbakan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "aynı yolda, aynı hedefe" yürüyen...
MUHAMMED ALİ AKMAN - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü'nden 60 yıl önce mezun olan ve aynı üniversitede yüksek lisansını tamamlayan Lübnanlı Ali Çelebi (89), eski başbakanlar Adnan Menderes, Necmettin Erbakan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "aynı yolda, aynı hedefe" yürüyen kişiler olduğunu belirtti.
Lübnan'ın kuzeyindeki Trablus şehrinde yaşayan Çelebi, " Türkiye'ye gidiş serüvenini, orada yaşadıklarını, eski başbakanlar Menderes ve Erbakan ile olan anılarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan sevgisini ve 15 Temmuz darbe girişimi gecesi neler yaptıklarını" AA muhabirine anlattı.
Üniversite öncesi eğitiminde matematik dersinde çok başarılı olduğunu ve babasının tavsiyesi üzerine Müslüman bir ülkeye gidip üniversite eğitimi almaya karar verdiğini söyleyen Çelebi, "İlk olarak vapurla Mısır'a gittim. Orada 3 ay kaldım ancak ülkedeki siyasi karışıklıklar nedeniyle geri döndüm. O günlerde Fransızca konuşabilen Ekrem Hakkı Ayverdi isimli yaşlı bir adam Trablus'a geldi. İstanbul'da yaşayan Türkiyeli bir yüksek mühendis olduğunu söyledi. 'Büyük bir konağım var, üniversite eğitimi için İstanbul'a gel, benim evimde kalırsın ben sana yardımcı olurum' dedi. Ben de İstanbul'a gitmeye karar verdim." diye konuştu.
Trablus'tan 1953'te bindiği tren ile Halep ve İzmir üzerinden İstanbul'a gittiğini ve Fatih semtinde Ayverdi'nin evini bulduğunu aktaran Çelebi, "Uzun süre evinde misafir oldum. Beni öz oğlu gibi gördü ve çok yardımcı oldu. Kayıt yaptırmam için beni İTÜ'ye gönderdi ve 1954'te makine mühendisliği bölümünde okumaya başladım." dedi.
Üniversiteye başladıktan bir süre sonra öğrenci yurduna geçen belirten Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes benimle çok iyi ilgilendi ve yardımcı oldu. Üniversitede bütün fakültelerdeki hocalar beni çok seviyordu. İstanbul'da yüzlerce arkadaşım oldu. Mezun olduktan sonra üniversitede araştırma bölümlerinde çalışmaya devam ettim. 1960'da darbe nedeniyle Lübnan'a döndüm. Bir sene kaldıktan sonra İstanbul'a yeniden gittim. Ağır sanayi ve motor kürsülerinde yüksek lisans yaptım. O dönemde Mahmut Tanrıkulu hocalarımdan birisiydi. Uzun süre matematik kürsüsünde asistan olarak çalıştım. İstanbul'da yabancı gibi değil de bir Türk gibi yaşadım. Hayatımın en güzel yılları İstanbul'da geçti. 1966'da Lübnan'a döndüm."
Lübnan'a döndükten sonra Beyrut Belediyesi'nde makine mühendisi olarak işe başlayan ve 1995'te emekli olan Çelebi, Trablus'un eski çarşısında tarihi bir camide imam olarak hayatını sürdürüyor.
"Trablus'ta Türk bayrağını gören herkes ağladı ve kaç yıldır neredeydiniz? dedi"
Çelebi, Türkiye'den bir heyetin 1953'te Trablus'a geldiği anı hiçbir zaman unutamadığını ifade etti. Çelebi o anları şöyle anlattı:
"Gelen heyeti karşılamak için her yere Türk bayrağı asılmıştı ve binlerce kişi şehir meydanına toplanmıştı. Trablus'ta Türk bayrağının dalgalandığını gören herkes ağladı ve kaç yıldır neredeydiniz dedi. O yıllarda bile yaşlılarımız halen Osmanlı kimliklerini büyük bir gururla yanlarında taşıyor ve biz Osmanlıyız diyordu."
Kendi dedesi ve babasının da birçok defa, biz Müslüman Türküz, dediklerini vurgulayan Çelebi, gelen bu heyet sayesinde eski Başbakan Adnan Menderes'i çok sevdiklerini vurguladı.
Çelebi, "öldüğünde Trablusluların ağladığı Menderes'in Türkiye'yi yeniden imar ettiğini, ekonomik kalkınmayı başlattığını ve çok mütevazı bir kişiliği olduğunu ifade ederek, özellikle 1953 ile 1960 yılları arasında İstanbul'da yaşanan değişime bizzat şahit olduğunu belirtti.
"Erbakan ile ne zaman buluşsak İslam dünyasının birlik olması gerektiğinden bahsediyordu"
Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile İTÜ'de okurken tanıştıklarını dile getiren Çelebi, Erbakan'ı şu ifadelerle anlattı:
"Ben birinci sınıftayken rahmetli Necmettin Erbakan ile camide tanıştım. O günden sonra iyi bir arkadaş olduk ve hergün beraber namaz kıldık. Bazı geceler Fatih semtindeki camilere gidip ibadet ediyorduk. Beşinci sınıfta benim derslerime hoca olarak girdi. Erbakan ile ne zaman buluşsak İslam dünyasının birlik olması gerektiğinden bahsediyordu. Halkı Müslüman olan ülkelerin, ekonomi, dini, askeri ve daha birçok alanda iş birliği yapmasının çok önemli olduğunu söylüyordu. Erbakan'ın ağır sanayi ve motor fabrikası çalışmalarının başlangıcına ve çabalarına yakından şahit oldum. Araplarla kardeş iken bizi kim düşman yaptı diyordu bana. Çok büyük bir insan ve liderdi. En büyük hayali İslam Birliği kurmaktı."
"15 Temmuz gecesi sabaha kadar hiç uyumadık ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için dua ettik"
Çelebi, Menderes'i ve Erbakan'ı sevdikleri gibi şimdi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiklerini dile getirdi.
"Menderes, Erbakan ve Erdoğan aynı yolda aynı hedefe yürüyen kişiler" diyen Çelebi, "Hepsi Tükiye'nin iyiliğini istiyor. Allah, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı korusun, Türkiye'ye başarı versin. Allah, Erdoğan'a güç versin diye her gün dua ediyorum. Filistin'i ve Mescid-i Aksa'yı seven ve müdafaa eden Erdoğan, bizim için ayrı bir öneme sahip." ifadelerini kullandı.
Başarısız darbe girişimi gecesinden de söz eden Çelebi, 15 Temmuz gecesi sabaha kadar hiç uyumadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için dua ettiğini aktardı.
Lübnanlı, "yaşayan Türkiye tarihi" Çelebi sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Ne olduğunu anlamak için Türk kanallarının hepsini izledim. Erdoğan, halkı meydana davet edince ben, 'Tamam bu darbe başarılı olmaz, Allah, bu halka zafer verecektir' dedim.
Trablus'ta benim gibi yüzlerce kişi şehir meydanına toplandı ve Türk halkına desteğini gösterdi. Benim tek isteğim, Erdoğan'ı bir kere de olsa görebilmek ve bu hayata gözlerimi Türkiye vatandaşı olarak yummak. Ölmeden önce Türkiye vatandaşı olma gururunu yaşamayı ve Erdoğan'ı görmeyi kalbimden istiyorum. Kendimi bir Türk gibi hissediyor ve beni ziyaret eden Lübnanlı gençlere, Türkiye'de eğitim almalarını tavsiye ediyorum."