Lice Davasında Baykal'ın Dinlenmesi Talebi Reddedildi
KAMUOYUNDA 'Lice Davası' olarak bilinen ve güvenlik gerekçesiyle İzmir'de görülen, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 1993 yılında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği, evlerin yandığı olaylarla ilgili açılan davaya...
KAMUOYUNDA ' Lice Davası' olarak bilinen ve güvenlik gerekçesiyle İzmir'de görülen, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 1993 yılında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği, evlerin yandığı olaylarla ilgili açılan davaya devam edildi. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da tanık olarak dinlenmesi talebi, yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddedildi.
İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün 14'üncü duruşması görülen davaya, 'Taammüden öldürme', 'Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik', 'Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan, dönemin Jandarma Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu katılmazken, tarafların avukatları ile 7 mağdur ve müşteki katıldı. Duruşmayı HDP Mardin Milletvekili Erol Dora da izledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Ethem Özer, şunları söyledi:
"Olay tarihinde ben askerden geleli iki ay olmuştu. Sabah çarşıya gitmek için evden çıktım. Evimiz jandarma karakoluna 400 metre uzaklıkta ve jandarmaya doğru patika yol vardır. Patika yoldan aşağıya doğru innerken bizim orada genelde taziye veya düğün olduğu zaman insanlar toplu yürürdü. Karşımdan bu şekilde insanların geldiğini gördüm. Ne olduğunu sordum. Bana 'Askerlerin eve gidin çarşıyı boşaltın' dediğini söylediler. Ben dinlemedim, çarşıya doğru yürüdüm. Kulübede nöbet tutan askerin biri bana geri dönmem için seslendi. Neden dönmem gerektİğini sordum. Asker de bana 'Çatışma olacak eve git' diye cevap verdi. Eve dönerken silah sesleri gelmeye başladı. Çatışma akşam saatine kadar sürdü. Daha sonra helikopterler geldi. Ben iki tane eve bizzat helikopterden ateş edilerek yakıldığını gördüm. Ertesi gün uyandığımızda askerlerin evleri yakmaya devam ettiklerini gördüm. Buna engel olmak istedim. Rütbeli bir asker, 'Daha fazla konuşursan kafana sıkarım' diye tehdit etti. Amcam da Atatürk'ün askeri olduğunu söyledi. Rütbeli olan asker Atatürk'e de küfredip, 'Zaten o sizleri öldürseydi bugün bunlar başımıza gelmezdi' dedi. Bizleri topluca emniyetin futbol sahasına getirdiler. Askerler evleri yakmaya ve talan etmeye devam ettiler. Ben yerde 4 kişinin cesedini gördüm" diye konuştu.
Mağdurların avukatı Sidar Avşar, "O dönemde ilçeye gelip giremeyen Deniz Baykal, dönemin Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan ve haber yapan gazeteciler Mithat Bereket ile Tayfun Talipoğlu da tanık olarak dinlensin" dedi.
Mahkeme Başkanı Hakim Alparslan Demir, Deniz Baykal ile dönemin Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan, gazeteciler Mithat Bereket ve Tayfun Talipoğlu'nun tanık olarak dinlensinin yargılamaya katkı sağlamayacağını beliRterek bu talebin reddine, eksik evrakların beklenmesine karar verip, duruşmayı gelecek yıl şubat ayına erteledi.
- İzmir