Libya'da Kahire toplantısı anlaşmazlığı derinleştirdi
Libyalı uzmanlar, Kahire'de düzenlenen toplantının iki meclis arasındaki anlaşmazlığı derinleştirdiği ya da krizin çözümü için atılmış olumlu bir adım olduğu konusunda farklı görüş bildirdi. Toplantıya katılanlar, TM'ye seçim sürecini yönetecek yeni birlik hükümeti kurulması için aday başvurularını kabul etmeye başlaması çağrısında bulundu. TM Başkanı Salih de yeni bir birlik hükümeti kurulması için çalışmaların başladığını duyurdu.
Libyalı uzmanlar, Devlet Yüksek Konseyi (Trablus) ve Temsilciler Meclisi ( Tobruk ) üyelerinden bir kısmının Kahire'de düzenlediği toplantının ülkenin doğusu ve batısında bulunan iki meclis arasındaki anlaşmazlığı derinleştirdiği ya da krizin çözümü için atılmış olumlu bir adım olduğu konusunda farklı görüş bildirdi.
Libya'nın başkenti Trablus'taki 145 üyeli Devlet Yüksek Konseyi ile ülkenin doğusunda yer alan Tobruk kentindeki 200 üyeli Temsilciler Meclisi (TM) arasında seçim yasaları konusundaki anlaşmazlık uzun süredir devam ediyor. Buna rağmen iki meclisten 130 üye 18 Temmuz'da Mısır'ın başkenti Kahire'de bir toplantı düzenledi.
Toplantıya katılanlar, "6+6" Seçim Komitesinin belirlediği ve ardından TM'nin onayladığı seçim yasalarına bağlı olduğunu açıklayıp, TM'ye seçim sürecini yönetecek yeni "birlik hükümeti" kurulması için aday başvurularını kabul etmeye başlaması çağrısında bulundu.
TM Başkanı Akile Salih de söz konusu çağrıya icabet ederek yeni bir, birlik hükümeti kurulması için çalışmaların başladığını duyurdu. Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Muhammed Tekale'den ise Kahire toplantısına ilişkin henüz açıklama gelmedi.
Kahire toplantısına katılan Devlet Yüksek Konseyi üyelerinin TM'ye yakın "Ulusal Mutabakat" bloğundan olduğu biliniyor. Libyalı uzmanlar, söz konusu toplantı ve sonrasındaki gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Yeni bir anlaşmazlık konusu
Libyalı siyasi analist Bedir el-Gavi, Kahire toplantısının ardından TM'nin yaptığı yeni birlik hükümeti kurulması açıklamasının krizi derinleştiren ve iki meclis arasındaki anlaşmazlıklara eklenen yeni bir anlaşmazlık olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Gavi, Kahire toplantısından önce TM'nin Devlet Yüksek Konseyinin istişari onayını almadan 2024 bütçesini kabul etmesinin ardından çıkan krizin iki meclis arasındaki anlaşmazlığı derinleştireceğinin delili olduğunu ifade etti.
TM'nin bütçeyi onaylamasının ardından Konsey'in bu adımı reddettiğine ilişkin ve Konsey Başkanı Tekale'nin Salih ile planlanan diyalog toplantılarına katılmayı askıya aldığı yönündeki açıklamalarını hatırlatan Gavi, "Kahire toplantısının sonunda yapılan açıklamada seçimlerin TM'nin onayladığı seçim yasalarına uygun olarak yapılması talep edildi. Devlet Yüksek Konseyi bu yasaları onaylamıyor çünkü TM bu yasaları kabul etmeden önce değişiklikler yaptı." ifadelerini kullandı.
Bütün bunların Konsey'den bir bloğun (Ulusal Mutabakat) katıldığı Kahire toplantısı sonucu ortaya çıkan hiçbir anlaşmayı veya fikir birliğini Konsey'in bir bütün olarak tanımayacağının işareti olduğunu belirten Gavi, "Dolayısıyla TM'nin yapacağı herhangi bir icraat Konsey tarafından reddedilecek ve sonuç, krizin derinleşmesi ve iki meclis arasındaki görüş ayrılıklarına yeni bir anlaşmazlığın eklenmesi olacaktır." dedi.
Salih'in birleşik bir hükümet kurma çalışmalarını başlatacağını duyurmasının "siyasi bir manevra" olduğunu savunan Libyalı analist Gavi, "Kahire toplantısı uluslararası sponsorluktan uzak yapıldı ve bu nedenle sonuçlarının uygulanması zor." değerlendirmesinde bulundu.
"Kahire toplantısı Libya- Libya mutabakatı"
Bingazi Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Faysal Bakır ise Kahire toplantısının ardından yeni bir hükümet kurulması çağrısına TM Başkanı Salih'in olumlu cevap vermesinden övgüyle söz etti.
"Kahire toplantısının uluslararası sponsorluk olmadan yapılması bir avantaj ve toplantı bir Libya- Libya mutabakatı." diyen Bakır, istifa eden BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily'in önceki BM temsilcileri ile aynı yaklaşımı benimsediğini ve BM'nin desteklediği tüm diyalogların başarısızlıkla sonuçlandığı görüşünü paylaştı.
Faysal, seçim yasalarının TM ve Devlet Yüksek Konseyi tarafından oluşturulan 6+6 Komite tarafından belirlendiğini ve yeni bir hükümet kurulması konusunun da yine TM ve Konsey tarafından onaylanan Anayasa Bildirgesi'nin 13. değişikliğinde yer aldığını söyledi.
Bütün bunların, seçimleri denetleyecek bir birleşik hükümet kurma fikrinin yeni ortaya çıkan bir görüş olmadığının delili olduğunu savunan Faysal, Salih'in yeni birleşik hükümet kurma girişiminin Konsey ile daha önceki mutabakatların gereğinin yapılması niteliğini taşıdığını kaydetti.
Faysal, iki meclis arasında bir anlaşmazlık yaşanacaksa bunun birleşik hükümetin seçilmesi yönteminde ortaya çıkabileceğini belirterek, "TM tek başına hükümeti kurmaya çalışırsa Konsey bunu reddedecektir, bu da ülkedeki mevcut iki hükümet krizinin ilk aşamasına dönmek anlamına gelir. Konsey tanırsa ancak birlik hükümeti kurulabilir. TM üç yıl önce Fethi Başağa'nın Başbakan olduğu (şimdi Usame Hamad tarafından yönetilen) hükümeti atadığında da Konsey bunu tanımamıştı." diye konuştu.
Libya'da seçim çıkmazı
Libya'da uluslararası ve yerel kuruluşların defalarca yaptığı çağrılara rağmen parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri, seçim kanunları üzerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle uzun süredir yapılamadı.
Trablus'taki Devlet Yüksek Konseyi ve ülkenin doğusundaki Tobruk kentinde yer alan Temsilciler Meclisi altışar üyesinden oluşan Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi, 6 Haziran 2023'te seçim kanunları üzerinde anlaşmaya vardı.
TM, 4 Kasım 2023'te 6+6 Komitenin belirlediği seçim yasalarını onayladığını duyurdu ancak Devlet Yüksek Konseyi TM'yi 6+6 Komitenin belirlediği seçim kanunlarını değiştirmekle itham ederek, yalnız "6+6 Komitenin belirlediği seçim yasalarına bağlı olduğunu" açıkladı.
TM, Devlet Yüksek Konseyinin itirazına rağmen onayladığı seçim kanunlarını resmi gazetede yayımladı ve seçim kanunlarının yürürlüğe girdiğini savundu. İki kurum arasındaki söz konusu anlaşmazlık nedeniyle seçimlerle ilgili süreç başlatılamadı.
İki kurum için en belirgin anlaşmazlık noktası ise devlet başkanlığına adaylık şartları konusunda yaşanıyor.
Devlet Yüksek Konseyi, asker ve çifte vatandaşlığı bulunanların (Halife Hafter) devlet başkanlığı seçimlerinde aday olamayacağını, TM ise bu durumun adaylık için bir engel teşkil etmediği görüşünü savunuyor.