Leyla vü Mecnun Mesnevileri Sergisi Sanatseverlerle Buluştu

Leyla vü Mecnun Mesnevileri Sergisi Sanatseverlerle Buluştu
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Yazma Eserler Kurumu tarafından düzenlenen 'Leyla vü Mecnun Mesnevileri' sergisi, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde açıldı. TÜYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz sergide Türkiye'nin yazılı kültür mirasının önemine dikkat çekti.

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TÜYEK) tarafından düzenlenen "Leyla vü Mecnun Mesnevileri" yazma eser sergisi, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde sanatseverlerle buluştu.

Açılış öncesinde gerçekleştirilen etkinlikte TÜYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Başkanlığın, ihtiva ettiği koleksiyonları ve yazmalarıyla hem İslam dünyasının hem de Türk İslam tarihinin ortak hafızası olduğunu söyledi.

Binlerce yıllık tarihi birikimin el yazması eserlerde mahfuz bulunduğunu dile getiren Yılmaz, "Bu eserleri okumak tabii uzmanlık, özel ilgi ve çalışma istiyor. Fakat arzu ettiğim şey, herkesin sergiye gelmesi, bu sayfaları, ciltleri görmesi ve haberdar olmasıdır." dedi.

Leyla ile Mecnun'un hoş bir hikaye olarak nüshaları ve müellifleriyle öne çıktığına işaret eden Yılmaz, Fuzuli'nin Leyla ve Mecnun mesnevisinin TÜYEK'e bağlı kütüphanelerde 33 yazma, 41 de matbu nüshasının var olduğu bilgisini verdi.

Yılmaz, koleksiyonda ayrıca Fuzuli'nin eserleri dışında muhtelif şairlere ait Türkçe yazılmış Leyla ve Mecnun mesnevilerinin de bulunduğunu kaydetti.

Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı ve Leyla ile Mecnun gibi hikayelerin daha çok okunması gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Duygu iklimine, paydaşlığa, insanı insan yapan duygu atmosferinin gelişimine ihtiyacımız var. Bu hikayeler, duygu iklimini zenginleştiren hikayelerdir." değerlendirmesinde bulundu.

"Çok okunmuş, çok sevilmiş, onlarca şaire ilham olmuş bir hikaye"

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanife Koncu da konuşmasında Leyla ve Mecnun hikayesinin tarihi gelişimi ile Fuzuli'nin "Leyla vü Mecnun" mesnevisine değinerek, "Bir hikaye düşünün yüzyıllar ötesinden ortaya çıkmış, zamanımıza kadar ulaşmış, çok okunmuş, çok sevilmiş, onlarca şaire, yazara, ilham kaynağı olmuş. Kahramanları hem aşıklık hem de maşukluk konusunda sembol olan hikayelerden bir tanesi bu." ifadelerini kullandı.

Koncu, rivayetlere göre muhtemelen Arap kültüründe 7. yüzyılda ortaya çıkan Leyla ve Mecnun hikayesinin, yazılan şiirlerden yola çıkılarak daha sonra yazıya geçirildiğini ve ardından pek çok önemli kaynakta da yer aldığını anlattı.

Hikayenin Arap edebiyatından sonra mesnevi formunda ilk olarak Fars edebiyatında görüldüğünü aktaran Koncu, Fars edebiyatındaki binlerce beyitlik büyük metinlerin ardından Türk edebiyatında da görüldüğünü belirtti.

Sergide Arap, Fars ve Türk edebiyatından 13 şairin 23 eseri bulunuyor

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal ise Başkanlık tarafından neşredilen Muidi'nin "Aşk-efza" adlı Leyla vü Mecnun mesnevisini anlattı.

Muidi ile ilgili öncesinde de çalışmalar yaptığını, Almanya'daki Dresden Teknik Üniversitesi'nde Türkçe yazmaları tararken Muidi'nin bir eserini gördüğünü ve incelediğini belirten Köksal, "Böyle bir eserinden haberim yoktu. Hatta Leyla ile Mecnun mesnevilerinde de bahsedilmemişti. Acaba yanlış mı girildi diye metni inceledim. Birkaç yerde Muidi mahlası da geçince Muidi olduğuna kanaat getirdim ve işin üzerine gittim." diye konuştu.

Muidi'nin Kuzey Makedonya'da bulunan Kalkandelenli bir şair olduğunu belirten Köksal, programda ayrıca yazara ve esere ilişkin bilgiler verdi.

Etkinliğin ardından katılımcılar, uzmanlar eşliğinde "Leyla vü Mecnun Mesnevileri" sergisini gezerek yazma eserlere ilişkin bilgi aldı.

Sergide Arap, Fars ve Türk edebiyatından 13 şairin 23 eseri yer alıyor. Bugüne sadece tek nüshası ulaşan bir eserin de arasında bulunduğu kitapların 4'ünde minyatür görselleri de bulunuyor.

Kaynak: AA / Ahmet Esad Şani - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title