Kuzey İrlanda'da Parlamento Seçimi
Kuzey İrlanda'daki Ulster Birlikçi Partisinin (UUP) lideri Mike Nesbitt, partisinin önceki gün yapılan bölgesel parlamento seçimlerinde yeterli başarıyı elde edememesinin ardından görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Kuzey İrlanda'daki Ulster Birlikçi Partisinin (UUP) lideri Mike Nesbitt, partisinin önceki gün yapılan bölgesel parlamento seçimlerinde yeterli başarıyı elde edememesinin ardından görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Kuzey İrlanda'da perşembe günü yapılan bölgesel parlamento seçimlerine ilişkin sonuçlar gelmeye devam ediyor.
Koalisyon hükümetinin önceki ay bozulduğu Kuzey İrlanda'da seçmenler, bölgesel parlamento seçimi için rekor katılımla oylarını kullandı. Yaklaşık yüzde 65'i bulan katılımın son 10 yıldaki en yüksek düzey olduğu belirtiliyor.
Parlamentodaki 90 sandalye için 228 adayın yarıştığı seçimde, şimdiye kadar 53 milletvekilliği belli oldu.
Oy sayımının devam ettiği bölgede, Cumhuriyetçi Sinn Fein 23 milletvekili çıkarırken, koalisyondaki ortağı Demokratik Birlik Partisi (DUP) 14 milletvekilliği elde etti. Nesbitt'in liderliğindeki UUP ise parlamentoda 7 koltuk kazanırken, 9 milletvekilliği de diğer 3 parti arasında paylaşıldı.
UUP'nin lideri Mike Nesbitt, sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada, eğer gelişmelere dair sorumluluk üstlenmezse iki yüzlülük yapmış olacağını belirterek, liderlik görevinden istifa ettiğini duyurdu. Nesbitt, parti liderliğine yeni bir isim geçene kadar görevini sürdüreceğini kaydetti.
İngiltere ve birlik yanlısı DUP'un Genel Başkanı ve bozulan koalisyonun Başbakanı Arlene Foster, tercihli oy sisteminin kullanıldığı seçimde ilk tercihlerin sayıldığı turda seçilmeyi başaramadı. Ancak Foster, diğer tercihlerin sayıldığı turda Fermanagh ve South Tyrone bölgesinden milletvekilliğini kazandı. Foster'ın ilk turda seçilememesi, eski başbakana seçmenin darbesi olarak yorumlanıyor.
Koalisyon krizi erken seçim getirdi
Kuzey İrlanda Bölgesel Hükümeti Başbakan Yardımcısı Martin McGuinness, yenilenebilir enerji alanındaki hatalı uygulamaların yol açtığı yaklaşık 500 milyon sterlinlik kayıptan sorumlu tuttuğu Başbakan Arlene Foster'ın istifasını istemişti. Foster'ın istifayı reddetmesi üzerine kendisi istifayı seçerek koalisyonu bozmuş ve erken seçim sürecini başlatmıştı.?
İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) eski liderlerinden McGuinness, takip eden günlerde sağlık sorunlarını gerekçe göstererek siyaseti de bırakmış ve Sinn Fein liderliğini Michelle O'Neill'e devretmişti.?
Bu seçimde Foster liderliğindeki DUP ile O'Neill liderliğindeki Sinn Fein'in başa baş mücadele vermesi bekleniyordu. İlk sonuçlardan hareketle yapılan projeksiyonlara göre iki parti arasındaki fark Sinn Fein lehine daralacak.
Seçimin ardından bu iki partinin yeniden koalisyon kurması bekleniyor ancak Sinn Fein'in, Foster'ın içinde olacağı bir koalisyonu kabul etmesi zor görünüyor.
Seçimi takiben 3 hafta içinde hükümet kurulamaması halinde Londra'daki merkezi hükümetin bölgeden sorumlu bakanı James Brokenshire'ın devreye girerek yeni seçim tarihi belirlemesi gerekiyor. Krizin devam etmesi durumunda Kuzey İrlanda'nın özerkliğine son verilmesi ve yönetim yetkilerinin Londra'ya aktarılması da gündeme gelebilir.
Sinn Fein, hükümet kurulamaması halinde İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'nin ortak yönetim kurarak Kuzey İrlanda'yı yönetmesini teklif ediyor.
Bir milyon 254 bin 709 kayıtlı seçmenin bulunduğu Kuzey İrlanda'da geçen mayıs ayında yapılan seçime katılım yüzde 54,9 olmuştu. 108 olan milletvekili sayısı geçen yıl alınan kararla 18 sandalye azaltılmıştı. 108 sandalyeli parlamentoya son seçimde DUP 38, Sinn Fein 28 milletvekili sokmuştu.
Kuzey İrlanda'da oy sayımının yarın tamamlanması bekleniyor.
Referandum gündeme gelebilir
Sinn Fein'in seçimden güçlü çıkması durumda Avrupa Birliği (AB) üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda'nın birleşmesi için bir referandumu gündeme getirmesi de ihtimaller arasında. Bu, Birleşik Krallığı AB'den ayırmaya (Brexit) hazırlanan merkezi hükümetin Başbakanı Theresa May'i zor durumda bırakacak.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta geçen yıl yapılan AB referandumunda ülke genelinde halkın yüzde 52'si Brexit yönünde oy kullanırken, İskoçya'da yüzde 62, Kuzey İrlanda'da ise yüzde 55,8 oranında AB'de kalma yönünde oy verilmişti.
İskoçya'da bölgesel yönetim Birleşik Krallık'tan ayrılmak için ikinci bir referandumu Brexit kararının hemen ardından tartışmaya açmıştı.
Bu ay içinde Brexit sürecini resmen başlatmayı hedefleyen May hükümeti için, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da yapılacak iki referandum "kabus senaryosu" olarak değerlendiriliyor.
İngiltere ile İrlanda arasında 10 Nisan 1998'de imzalanan "Hayırlı Cuma (Good Friday) Anlaşması" ile Kuzey İrlanda için yeni bir dönem başlamıştı. Anlaşmayla Kuzey İrlanda'ya çok sayıda medeni ve kültürel hak tanınmıştı.
"Hayırlı Cuma Anlaşması"nın ardından 2005 yılında silahların sustuğu Kuzey İrlanda'da, ayrılıkçı Cumhuriyetçiler ve İngiltere ile birlik yanlıları, hükümet ortakları olarak ülkeyi birlikte yönetiyor. Koalisyon hükümetinde başbakan ve başbakan yardımcısının yetkileri eşit.