Kuzey Irak'taki Başkanlık Krizi

Deneyimli Kürt siyasetçilerden Mahmud Osman, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) başkanlık krizine İran ve ABD'nin müdahil olmasına ilişkin, "İran ve ABD'nin toplantılara katılmasını doğru bulmuyorum. Bu ülkeler kendi çıkarları için çalışıyor. Kendi projelerini masaya koyup bu konuda yönlendirmeler yapıyor" dedi.

Molla Mustafa Barzani'nin yakın çalışma arkadaşlarından ve Kürt bölgesindeki önemli siyasetçilerden Osman, Erbil'deki çalışma ofisinde IKBY'deki başkanlık krizine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

IKBY'de başkanlık seçimlerinin siyasi istikrarsızlığa yol açması nedeniyle yabancı ülkelerin konuya müdahil olduğunu belirten Osman, "İran ve ABD'nin toplantılara katılmasını doğru bulmuyorum. Bu ülkeler kendi çıkarları için çalışıyor. Kendi projelerini masaya koyup bu konuda yönlendirmeler yapıyorlar. Bunlar hiçbir zaman bizim sorunlarımızı çözmediler. Tam tersine daha da içinden çıkılmaz hale getirdiler" ifadelerini kullandı.

Başkanlık krizi nedeniyle beş büyük siyasi parti arasında yaşanan çekişmenin güvenliği olumsuz etkilediğini belirten Osman, "Eğer biz kendi sorunlarımızı çözemezsek, onlar müdahale girişiminde bulunacak. Onların toplantıya katılması bizim başarısızlığımızın göstergesidir" diye konuştu.

Krizin aşılması amacıyla yapılan toplantılardan bir sonuç çıkmamasının "olumsuz bir işaret" olduğunu savunan Osman, şöyle devam etti:

"Erbil'de tüm siyasi partilerin katıldığı toplantıya ABD ve BM temsilcileri de katıldı ve durumun vahameti konusunda herkesi uyardılar. Onlara göre bu siyasi istikrarsızlık, DAEŞ'e karşı verilen mücadeleye olumsuz etki yapacak."

Osman, "Kürt bölgesinde halihazırda iki idareli bir yönetim" olduğuna dikkati çekerek, "Erbil ve Duhok, Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) Süleymaniye de Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) kontrolünde. Siyaset, silahlı güçler ve parlamento işleri hala bu partilerin etkisi altında. Durum eskisi gibi devam ediyor" görüşünü dile getirdi.

"Sorunların asıl nedeni siyasi partiler" diyen Osman, şunları kaydetti:

"Çözümün tek yolu, siyasi parti sisteminden hükümet sistemine geçilmesidir. Tüm işlerin birbirinden ayrılması lazım. Ayrıca kısa süre içinde yeni bir anayasa hazırlanmalı. Bazı siyasi partiler parlamentonun güçlendirilmesini istiyor. Ancak tüm siyasi parti başkanları bu çatı altında çalışmadığı sürece, bu işin yürütülmesi zor. Herkesin katılım gösterdiği bir parlamentoda sorunlar çözülebilir. Belki bölge başkanı da seçilebilir."

"Bağdat, Kürtlere ekonomik ambargo uyguluyor"

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin reform kararlarına da değinen Osman, İbadi'nin göreve başlamasından bu yana ülkedeki sorunların çözülmesi konusunda ciddi bir adım atmadığını savundu.

İbadi'nin Irak'taki Şii mercinin baskısından dolayı böyle bir reform süreci başlattığını ileri süren Osman, "Kürtler ve Sünniler ile ilişkilerin düzeltilmesi konusunda henüz adım atılmadı. İbadi ciddi bir iş yapmak istiyor. Bu yüzden yavaş yavaş, halkın taleplerine kulak veriyor" diye konuştu.

Son kararların Kürt bölgesi için bazı olumsuz sonuçlara yol açtığını da savunan Osman, şunları kaydetti:

"İbadi'nin reform kararları çerçevesinde Kürtlere verilen birçok bakanlık lağvedildi. Kimse bunun zararlarından bahsetmiyor. Bölgedeki siyasi çekişme, tüm siyasi partilerin gözünü kapattı. Bağdat'ta meydana gelen olaylara kimsenin sesi çıkmıyor. Ayrıca başkentte bulunan Kürt milletvekilleri ile bakanlar arasında da siyasi çatlak var. Bunun tek sebebi, Kürdistan'daki başkanlık krizidir. Kürtlerin şu an yaptığı yalnızca sonuçsuz toplantılar düzenlemek."