Kuveyt Dışişleri Bakanı: Suriye ve Lübnan'ın İstikrarı En Önemli Önceliğimiz

Kuveyt Dışişleri Bakanı: Suriye ve Lübnan'ın İstikrarı En Önemli Önceliğimiz
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Suriye ve Lübnan'ın istikrarının Arap ülkelerinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Yahya, bu ülkelerin güvenliğinin, Arap dünyası için kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Arap ülkelerinin "en önemli önceliğinin" Suriye ve Lübnan'ın istikrarı olduğunu belirtti.

Yahya, ülkesinin ev sahipliği ve başkanlığını yaptığı Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Dışişleri Bakanları Olağanüstü Toplantısı'nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Kuveytli Bakan, toplantının "bölgenin kolektif sorumluluk ve bunlarla başa çıkmak için ortak çaba gerektiren karmaşık zorluk ve krizlere tanık olduğu olağanüstü bir dönemde" düzenlendiğini söyledi.

Bakan Yahya, "Suriye ve Lübnan'ın istikrarı, yalnızca söz konusu ülkelerin güvenliği açısından değil, aynı zamanda Arap ülkelerinin güvenliği ve istikrarı için de en önemli önceliğe sahiptir." dedi.

"Sorumluluklarımız siyasi bir yükümlülük değil tarih, coğrafya ve ortak kültür açısından bağlı olduğumuz kardeş halklara karşı ahlaki ve insani bir görevdir." diyen Yahya, şunları kaydetti:

"Bu açıdan KİK ülkeleri, Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü garanti altına alan temel ilkelere bağlılıklarını teyit ediyor. Her türlü dış müdahaleyi reddettiğimizi ve kendi geleceklerine karar vermede tek söz sahibi olan Suriye halkının yönetimine desteğimizi ifade ediyoruz."

Yahya, "Suriye halkının güvenlik, istikrar ve refah taleplerinin gerçekleşmesine katkıda bulunacak, tüm tarafların katılımını sağlayan kapsamlı siyasi sürecin yeniden başlatılması" çağrısı yaptı.

Bakan Yahya, uluslararası topluma Suriye halkının acılarını hafifletme çabalarını artırma çağrısında bulunarak, güvenliklerini ve ilerlemelerini sağlamak için onlarla dayanışmanın altını çizdi.

Lübnan'ın egemenliğini desteklediğini ve birliğini etkilemeye yönelik her türlü girişimi reddettiğini vurgulayan Yahya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının uygulanmasını ve Lübnan'da istikrarın yeniden sağlanması için tarihi bir fırsat olması nedeniyle 9 Ocak'ta yapılacak oylamada cumhurbaşkanının seçilmesini arzuladığını vurguladı.

Kuveyt Dışişleri Bakanı Yahya, İsrail'in Filistin, Lübnan ve Suriye'ye yönelik saldırılarını kınadı ve Filistin halkının kendi bağımsız devletini kurma haklarına verdiği desteği yineledi.

Suriye ve Lübnan'a destek vurgusu

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi ise yaptığı konuşmada, konseyin Suriye ve Lübnan'ın istikrarını ve güvenliğini artıracak her konuyu desteklediğini söyledi.

Budeyvi, İsrail'in Suriye'ye yönelik tekrarladığı saldırıları, tampon bölge konusunda yaptıkları ve Golan Tepeleri'ndeki yerleşim birimini genişletme kararının, uluslararası yasaların ve (1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan) Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğunu belirtti.

Genel Sekreter Budeyvi, uluslararası toplumdan, "İsrail'e saldırılarını durdurması ve işgal altındaki tüm Suriye topraklarından çekilmesi çağrısı yapmalarını" istedi.

BMGK'nin 1701 sayılı kararı

BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.

Ancak Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü askeri nüfuzu altında.

Kaynak: AA / İbrahim Khazen - Güncel
title
Close