Kütahya Valisi Musa Işın: İmamlık sadece bir ekmek kapısı olarak görülmemeli

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kütahya Valisi Musa Işın, aday din görevlilerinin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, imamlığın sadece bir ekmek kapısı olarak görülmemesi gerektiğini ve vatandaşların doğru dini bilgiye ulaşması için gece gündüz çalışılması gerektiğini belirtti.

Kütahya Valisi Musa Işın : "İmamlık sadece bir ekmek kapısı olarak görülmemeli, vatandaşın doğru dini bilgiye ulaşması için gece gündüz çalışılmalıdır"

KÜTAHYA - Kütahya Valisi Musa Işın, "Akla uygun olmayan hiçbir hüküm Kur'an-ı Kerim'de yoktur. İmamlık sadece bir ekmek kapısı olarak görülmemeli, vatandaşın doğru dini bilgiye ulaşması için gece gündüz çalışılmalıdır. Bu meslek adanmışlık gerektirir. Kendinizi sürekli yenilemeli, İslamiyet'i Kur'an ve sünnete uygun bir şekilde anlatmalısınız" dedi.

Vali Işın, Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonundaki 'Aday Din Görevlileri 1. Dönem Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Diyanet Akademisi Kütahya Dini İhtisas Merkezinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan aday din görevlileri mezun oldu.

Törende Vali Musa Işın, Kütahya Dini İhtisas Merkezi Müdürü Osman Faruk Aktaş, Diyanet Akademisi Başkanlığı İhtisas ve Mesleki Eğitim Daire Başkanı Eşref Görgülü birer konuşma yaptı.

İslam'ın bilgi, ilim ve akıl dini olduğu belirten Vali Musa Işın, "Akla uygun olmayan hiçbir hüküm Kur'an'da yoktur. İmamlık sadece bir ekmek kapısı olarak görülmemeli, vatandaşın doğru dini bilgiye ulaşması için gece gündüz çalışılmalıdır. Bu meslek adanmışlık gerektirir. Kendinizi sürekli yenilemeli, İslamiyeti Kur'an ve sünnete uygun bir şekilde anlatmalısınız. İyi öğreneceğiz, iyi öğreteceğiz, iyi yaşayacağız ve yaşantımızla örnek olacağız" diye konuştu.

"Bizim gençliğimiz eğer tedbir alınmazsa, çok kötü bir yöne doğru gidiyor"

Eğitimde Diyanet ve Milli Eğitim'e önemli görevler düştüğünü belirten Vali Musa Işın, "Bu millet Müslüman bir millettir. Bu milletin ihyası ancak din ile olabilir, başka bir şeyle olamaz. Ahlaki çöküntü son derece çoğalmıştır. Eskiden ahlaki çöküntü ile devletler yıkılırdı, şimdi devletler modern ve ulus devletler olduğu için, güçlü oldukları, kurumsallaştıkları için yıkılmazlar ama toplum çürümeye yüz tutar. Bizim gençliğimiz eğer tedbir alınmazsa, çok kötü bir yöne doğru gidiyor. Bunu hepimiz görüyoruz. Çocuklarımızdan, etrafımızdan, gençliğimizden görüyoruz. Burada iki kuruma çok önemli görev düşüyor. Birisi Milli Eğitim Bakanlığımız, öğretmenlerimiz, eğitim ordusu. Biri de Diyanet İşleri Başkanlığımız ve onun yaygın, bir kısmen örgün eğitim ordusuna düşüyor. Bu iki kurum toplumu eğiten, toplumu bilgilendiren, yetiştiren kurumlardır. Bu kurumlara çok büyük görev düşüyor. Eğer bir imam arkadaşımız, sadece ben namazımı kıldırırım, ezanımı okurum, görevimi yaparım diyorsa, çok büyük bir yanılgı içerisindedir. Bu iş bir gönül işidir. Bunun vebali çok yüksektir. Sadece ekmek kapısı olarak görülmemelidir. Gece gündüz çalışılmalıdır. Bu toplumun büyük bir kısmı Allah'a şükürler olsun, yüzde 99'u, yüzde 88'i fark etmez, bu millet Müslüman bir millettir. Ancak şunu da görüyoruz ki insanlarımız öğrenmekte tembellik yapıyor. Dini bilgiler son derece azdır. Adam peygamber diyor arkasından gidiyorlar. Mehdiyim diyor, arkasından gidiyorlar. Mesihim diyor, arkasından gidiyorlar. Ben filan kişinin evladıyım diyor, arkasından gidiyorlar. Değerli kardeşlerim biz dinimizi öğretmezsek elbette ki birileri onları yanlış yöne çekeceklerdir, buna izin vermeyelim. Bu din hurafeler dini değildir. Bu din akıl dinidir, Bu din bilgi dinidir, ilim dinidir. Bu din ilim ile imanın birleştiği bir dindir. Derlerdi ki din ile bilim çatışır, bilim geliştikçe din geriler. Bir dönem bunu millete yutturdular, yutturmaya çalıştılar. Fakat görüldü ki bilim geliştikçe İslam'a olan iştiyak ve İslamlaşma daha çok artmaya başladı. Şimdi bu diğer dinler için geçerlidir, doğru ama İslam için kesinlikle geçerli değildir. İslam bir ilim dinidir, bilim dinidir, İslam bir akıl dinidir. İslam'ın akılla çelişen hiçbir hükmü yoktur. Bunu çok rahatlıkla her yerde söyleyebilirsiniz ve bunu bizim söylememiz lazım. İslam akıl dinidir, akla uygun olmayan hiçbir hüküm İslam'da ve Kuran'da yoktur. Bu ancak diğer dinlerde geçerli olur. Diyanet İşlerini temsil eden daha doğrusu dinimizi temsil eden imam arkadaşlarımızın da bu manada kendilerini çok iyi yetiştirmeleri, toplumumuzu aydınlatmaları lazım. Biraz gerçekleri konuşalım ki, doğruları söyleyelim ki biz tedbir alalım. Bu din hepimizin dini, İslamiyet bu milletin dinidir. Bu millet dinsiz kalamaz, kalmamalı. Biz İslamiyeti kaybedersek Türklüğümüzü de kaybederiz. Türklük ile İslamiyet eşittir, birbirine muhtaçtır. Birisi beden birisi ruhtur. Birisi diğerinden kuvvet alır. Eğer biz dinimizi kaybedersek Türklüğümüzü de kaybederiz. Bağımsızlığımızı da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Bunu muhafaza edelim, bu sizin elinizdedir. Bu millet dine muhtaçtır. Eğer öyle olmasa muhtaç olmasa her eline bir şey alıp ben şuyum diyenin millet arkasından koşmaz, demek ki bu millet muhtaçtır. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)'dır. Ben peygamberim diyenin cenazesinde 3 bin kişi toplandı" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title
Close