Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Kurumsal Yönetim Zirvesi

Kurumsal Yönetim Zirvesi
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray."Bağımsız yönetim kurulu üyesi öcü değil, denetçi değil, hata arayıcı değil."

Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray :

"Bağımsız yönetim kurulu üyesi öcü değil, denetçi değil, hata arayıcı değil. Sadece yeri geldiğinde şirketin uzun vadeli toplam yararına zarar verecek bir karar söz konusu ise ikaz etme görevi var"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner :

"TÜSİAD olarak bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin ve azlık pay sahibi haklarının korunmasının kurumsal yönetim ilkelerinin merkezinde yer aldığını her platformda savunuyoruz"

Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Yaşar KAÇMAZ İstanbul - DHA

"V. Kurumsal Yönetim Zirvesi"nin açılışında konuşan Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, yeni sermaye piyasası kanunu konusundaki çalışmalarının, kamu kurumlarının görüşüne açıldığını, bir iki hafta içinde kamuoyunun görüşüne sunulacağını bildirdi. Sermaye piyasasını düzenleme ihtiyacının aciliyet kazandığını vurgulayan Akgiray, yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce Sermaye Piyasası Kanunu'nun yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade etti.

HALKA AÇIK BİR ŞİRKETTE KÜÇÜKLER DE BÜYÜĞÜ SÖMÜRMEMELİ

Şirketlerin yönetiminde kısa vadecilik sorununa değinen Akgiray, fonların, yatırımcıların, piyasaların baskısıyla ya da yılı iyi kapatarak, prim alma kaygılarıyla 3-5 yıl sonrasının düşünülmediğini, bunun da finans dünyasının yanı sıra ticaret ve sanayi sektöründe moda haline geldiğini anlattı. Akgiray, halka açık bir şirkette küçüklerin de büyüğünü sömürmemesi gerektiğine işaret ederek, "Kurumsal yönetim kısa vadeciliği engellemeyi vadeder. Çünkü ortakların, şirketin ilerideki uzun vadedeki menfaatini maksimize etme hedefi iyi yönetimdir, basiretli yönetimdir" dedi.

AZINLIĞIN HAKLARI İÇİN BAĞIMSIZ ÜYE GETİRİLMESİ DEMODE OLMuş BİR KAVRAM

Akgiray, bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin önemine de değinerek, "Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, o da şirketin toplam menfaatini kollamak. Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ortağa bağlı değildir, küçük ortağa hiç bağlı değildir. Azınlığın haklarını korumak için bağımsız üye getirilmesi kavramı demode olmuş bir kavram. Hatta eminim ki, bir sürü hukukçu arkadaş bu tebliği, ilkeleri bekleyip, birkaç azınlık hissedardan vekaletname alıp birtakım paralar kazanma peşinde koşacaklar. Hiç istemiyoruz. O kapı bizde kapalı. Tersine bazı analizler yapılıyor. Yanlış, öyle bir kasıt

yok" diye konuştu.

BAĞIMSIZ YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ BİRÇOK ÜLKEDE KANUN ZORUYLA DAYATILMAKTA

ABD'de 2005'e kadar 55 yılda halka açık şirketlerde bağımsız üye oranının yüzde 25'lerden yüzde 75'lere çıktığını kaydeden Akgiray, "Bağımsız yönetim kurulu üyesini şirket seçiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyesi öcü değil, denetçi değil, hata arayıcı değil. Sadece yeri geldiğinde şirketin uzun vadeli toplam yararına zarar verecek bir karar söz konusu ise ikaz etme görevi var. OECD'nin yazdığı, kitapların yazdığı 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi hakikaten ilgilendirmiyor. Biz inanmıyoruz SPK olarak. Tabii koruyacak ama tek işi o değil. Toplam işinin içinde bir parçası o" dedi. Akgiray, birçok ülkede kanun zoruyla bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin dayatıldığını, Batı Avrupa'da bağımsız olabilecek insanların listesinin oluşturulduğunu anlatarak, kendilerinin böyle bir şeyi de istemediğini aktardı. Bu yıl uygulamanın başlayacağını, pratikte sıkıntıya yol açacak bazı sonuçlar olabileceğini, gelişmeleri izleyeceklerini, bunların değiştirilebileceğini belirten Akgiray, "Eğer herhangi bir bağımsız yönetim kurulu üyesi pratik bir sıkıntıya yol açıyorsa, onun gereğini yapmak da bizim işimiz. Hem büyük hem küçük ortak için" dedi.

TEBLİĞ'İN YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKTİĞİ KANAATİNDEYİZ

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner de, SPK tarafından güncellenen kurumsal yönetim ilkelerine değinerek, "30 Aralık 2011'de yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de tüm hissedarların menfaatlerinin adil olarak gözetilmesi bağlamında Tebliğ'in yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. TÜSİAD olarak bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin ve azlık pay sahibi haklarının korunmasının kurumsal yönetim ilkelerinin merkezinde yer aldığını her platformda savunuyoruz. Ancak Tebliğ ile getirilen düzenlemelerin bu amaçları karşılamanın ötesine geçtiği ve bağımsız üyeler ile azlık pay sahiplerinin ana sermayelerin yönetim hakkını orantısız bir ölçüde sınırlamakta olduğu endişesini taşıyoruz. Öte yandan bağımsız üyelerin belirlenme sürecinin de kurumsal yönetim anlayışı bağlamında yeniden gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz" diye konuştu.

BÜYÜME KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİYLE DENGELENMELİ

Uluslararası rekabetin tüm şiddetiyle devam edeceğini ülkesel veya küresel çapta yaşanan her bir krizin önceliklerini doğru belirleyip, belirlemedikleri konusunda kendilerini sorgulattığını anlatan Boyner, "Eğer şirketlerimizin sürdürülebilir bir yapı içerisinde ülkemiz ekonomisini ileriye taşımasını hedefliyorsak büyümeyi kurumsal yönetim ilkeleri ile dengelemeliyiz. Kurumsal yönetim ilkelerinin tüm paydaşların menfaatleri gözetilerek hazırlanması ve uygulanmasına özen göstermek zorunda olduğumuza da inanıyorum" dedi.

DÜZENLEYİCİ KURUMLAR İDARİ VE MALİ ÖZERKLİK İÇİNDE OLMALIDIR

Boyner, iktisadi ve finansal sistemlerin durgun bir yapıda olmayıp, aksine fazlasıyla dalgalı bir seyir izlediğini kaydederek, "O kadar ki bu dalgalanmalar sistemin zaman zaman ekonomik ya da finansal temelleri dışına çıkmasına yol açmakta ve hatta ülkeleri ülkeleri krize kadar sürükleyebilmektedir. Düzenleyici kurumlar tam da bu noktada kritik bir görev üstlenmekte ve bizlere adeta bir fener gibi yol göstererek ilerlememize olanak sağlamaktadır. Ancak söz konusu kurumların faaliyetlerini başarıyla

yürütebilmeleri için idari ve mali özerklik içinde olmaları bir ön koşuldur. Bu durum, piyasa sisteminin düzgün işleyişi ve yatırım ortamının iyileşmesi için de kritik öneme sahiptir. Bugün düzenleyici otoritelere dair ortaya çıkan belirsizliklerin piyasalar ve iş dünyası açısından yarattığı soru işaretlerini ortadan kaldırmak için gerekli olan şeffaflığın sağlanması ve bu kurumların idari ve mali özerkliklerini sürdürmelerinin gerekliliğini tekrar ifade etmek isterim" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title