Kurt, Sabahattin Ali'yi Anlattı
DED Kocaeli Şubesi'nde Sabahattin Ali söyleşisi düzenlendi.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Kocaeli Şubesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikler Aralık ayında da devam ediyor. Birbirinden değerli isimlerin katıldığı etkinliklere geçtiğimiz hafta Necip Fazıl Kurt konuk oldu. Kurt, Türkiye gündeminin önemli başlıklarından biri olan ve edebiyatımızın kilometre taşları arasında yer alan Sabahattin Ali konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Yaşadığı dönem ve halen çözülemeyen ölümü nedeni ile dikkatleri üzerinde tutan Sabahattin Ali'nin hayatı Kocaeli'ndeki söyleşide derinlemesine ele alındı.
OKURLAR İLGİYLE TAKİP ETTİ
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Kocaeli Şubesi'nin Sanat Edebiyat ve Kültür Akademisi'nde gerçekleşen söyleşiyi okurlar ilgiyle takip etti. Necip Fazıl Kurt, söyleşiye Sabahattin Ali'nin hayatını anlatarak başladı. Sabahattin Ali'nin 1907 yılında Gümülcine sancağına bağlı Eğridere kazasında doğduğunu söyleyen Kurt, yazarın babasının görevi dolayısıyla ilköğretimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit'teki çeşitli okullarda yaptığını kaydetti.
ZOR YILLAR
İlkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na giren Sabahattin Ali'nin İstanbul Öğretmen Okulu'ndan mezun olduğunu ve bir yıl kadar Yozgat'ta ilkokul öğretmenliği yaptığını hatırlatan Necip Fazıl Kurt, bu dönemin ardından Almanya seyahatinin geldiğini anlattı. Kurt, Sabahattin Ali'nin Almanya macerasının burada bir Alman milliyetçisi ile yaşadığı sorun nedeniyle sona erdiğini ve belirlenenden önce yurda dönmek zorunda kaldığını kaydetti.
CEMAL KUTAY İHBAR ETTİ
Yurda dönen Sabahattin Ali Orhaneli'ndeki ilkokul öğretmenliğinin ardından Aydın ve sonra Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı. Necip Fazıl Kurt, Sabahattin Ali'nin Konya'da bulunduğu sırada, bir arkadaş toplantısında Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklandığını anlattı. Kurt, Sabahattin Ali'yi jurnalleyen ismin ise tarihçi - yazar Cemal Kutay olduğunu söyledi.
ALDIRMA GÖNÜL
Bu iddia nedeniyle 14 aya mahkum olan Sabahattin Ali Sinop cezaevine konuldu ve burada meşhur "Aldırma Gönül" adlı şiirini yazdı. Necip Fazıl Kurt, bu aşamada, Türk edebiyatının Mehmet Akif ve Nazım Hikmet gibi önemli isimlerinin ya hapis ya da sürgün cezası gördüğüne dikkat çekti. Cumhuriyetin onuncu yıldönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuşan Sabahattin Ali cezaevinden çıktıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurarak yeniden göreve alınmasını talep etti. Kurt, dönemin bakanı Hikmet Bayur'un Sabahattin Ali'den "eski düşüncelerinden vazgeçtiğini ispat etmesini" istemesi üzerine, yazarın Varlık dergisinde "Benim Aşkım" adlı şiirinin yayınlandığını ifade etti.
TEK PARTİLİ DÖNEME CESUR DERGİLER
Sabahattin Ali için zor yılların bundan sonra da devam ettiğini kaydeden Kurt, özellikle yazdığı "İçimizdeki Şeytan" adlı romanının milliyetçi kesimde büyük tepki topladığını söyledi. Kurt, Sabahattin Ali'nin aynı dönemde eski dostu Nihal Atsız ile yaşadığı sıkıntılı dava sürecine de değindi. Atsız'ın kendisi hakkında hakaret dolu bir yazısına karşılık dava açtığını anlatan Kurt, "Bu dönemde çok sıkıntı çekmiştir. Davayı kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamamıştır. Olaylı duruşmalar sonunda bakanlıkça görevinden alınmış, İstanbul'a giderek gazetecilik yapmaya başlamıştır. Ancak çalıştığı gazeteler Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kalmıştır. Bu dönemde, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkarmaya başlamıştır" dedi. Kurt, bu dergilerin tek parti döneminde iktidarı eleştirme cesaretini gösterdiğini ve günlük gazetelerin 5 bin sattığı bir dönemde dergilerin haftada 60 bin tirajına ulaştığını anlattı.
HAZİN SON
Kurt, Sabahattin Ali'nin dergilerin kapatılması sonrasında işsiz kaldığını da kaydederek, yurt dışına gitmek istediğini ancak yasal yollardan kendisine pasaport verilmediğini söyledi. Kurt, Bulgaristan'a kaçmaya karar veren Sabahattin Ali'nin bu sırada halen bilinmeyen bir şekilde öldürüldüğünü ifade etti.
ESERLERİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Söyleşide Sabahattin Ali'nin edebi kişiliği ve eserleri de gündeme geldi. Kurt, yazarın Servet-i Fünun, Güneş, Hayat, Meşale gibi dergilerde makaleler yazdığını, ilk öyküsünün ise "Bir Orman Hikayesi" olduğunu söyledi. Sabahattin Ali'nin Anadolu insanına yaklaşımıyla edebiyata yeni bir boyut kazandırdığını anlatan Kurt, "Kuyucaklı Yusuf" romanının gerçekçi Türk romanının en özgün örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 'Leylim Ley', 'Aldırma Gönül' gibi halk dilinden yararlanarak yazdığı şiirlere dikkat çeken Kurt, bu şiirlerin herkes tarafından bilindiğini kaydetti. Kurt, Sabahattin Ali'nin ayrıca "İçimizdeki Şeytan" ve "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanlarının yanı sıra çok sayıda öykü, derleme ve çevirileri olduğunu söyledi. Söyleşi, konukların Kurt'a Sabahattin Ali ile ilgili sorularıyla son buldu.