"Kürt Oyları İçin Komplo Kuruldu"
İbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı davasında sanıklardan ilginç ifadeler.
Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı davası, İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi. 7'si tutuklu 12 kişinin yargılandığı davada duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah Uçmak, Ersin Altun, Yunus Ayık, Murat Alagöz, Nazife Erdemir, Nihat Şimşek, Abdulvahap İş ile tutuksuz sanık Avukat Ruşen Mahmutoğlu ve avukatları katıldı.
TATLISES'İN AVUKATI: UÇMAK PİŞMANLIK DUYMUYOR
Duruşmada mahkeme başkanı Gökmen Demircan, bir önceki celsede savcı tarafından esas hakkında mütalaa verildiğini hatırlatarak taraflardan savunmalarını istedi. Tatlıses'in avukatı Ahmet Küçük, sanık Uçmak'ın olaydan pişmanlık duymadığını, tehdit içerikli ifadeler kullandığını belirterek tahrik indirimi yapılmamasını istedi.
UÇMAK: OLAYLA İLGİM YOK
Olayla hiçbir ilgisi bulunmadığını ileri süren tutuklu sanık Abdullah Uçmak, suçun üzerine yıkılmaya çalışıldığını savundu. Uçmak, "Gerçek suçlular dışarıda. Avukat pişman olmadığımı söylüyor. İşlemediğim suçtan neden pişman olayım. İbrahim Tatlıses'in ifadelerinde de yer alıyor. '2004 yılında cezaevinden çıktıktan sonra ne aradı ne sordu' diyor" dedi. Saldırı olayında tetiği çektiği iddia edilen Ersin Altun ise esas hakkında savunma yapmadı. Altun, daha önce yaptığı savunmaları tekrarladığını belirtti.
"SEÇİM ÖNCESİ KOMPLO KURULDU"
Sanık Nihat Şimşek, terör örgütü PKK ile ilişkisi olduğunu kabul etti. Kuzey Irak'a 4-5 kez gittiğini söyleyen Şimşek, "Çalışmak amacıyla gittim. Evet orada örgüt üyeleri ile ilişki kurdum. Ama benim gidiş amacım ekonomikti" dedi.
Kendilerine komplo kurulduğunu ileri süren Şimşek, "O dönemde genel seçim vardı. İbrahim Tatlıses de adaylık başvurusu yapmıştı. Urfa'daki Kürt oylarını AK Parti'ye kaydırmak için ucuz bir komplo kuruldu" diye konuştu.
"POLİS PARAMA EL KOYDU"
Şifreli haberleşme yapığının iddia edildiğini hatırlatan Şimşek, "Örgüt ile şifreli haberleşmelerim oldu. Ama bunların hiçbirinde suç içerikli bir şey yoktur. Şifreli haberleşmeyi polise ben anlattım zaten. Burada bir suç unsuru yok. Ayrıca Kuzey Irak'ta 40 derece sıcaklıkta çalışarak biriktirdiğim 300 dolara polis el koydu. Paramı istiyorum" ifadelerini kullandı.
Sanıkların ardından avukatlar söz aldı. Müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini isteyen avukatlar mütalaaya karşı savunma için süre talebinde bulundu.