Kurbanı Aceleye Getirmeyin"

Kurban Bayramı'nda özellikle profesyonel kasap olmayanlar tarafından yapılan kurban kesimleri sırasında sıklıkla yaşanan yaralanmaların önlenebilmesi için acele etmekten kaçınılması tavsiye edildi.

Avrupa Acil Tıp Birliği Konsey Üyesi ve Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Ülkümen Rodoplu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl Kurban Bayramı'nın ilk gününde hastanelerin acil servislerini dolduran "acemi kasap" vakalarının önlenebilmesi için dikkat edilmesi gerekenler ile yaralanmalara ne şekilde müdahale edilmesi konusunda bilgiler verdi.

Kurban Bayramlarının ilk gününde haber bültenlerine de konu olan "acemi kasap" vakalarının, biraz dikkatle en aza indirilebileceğini ifade eden Rodoplu, kazaların analizine ilişkin yapılan araştırmalara bakıldığında, bu olaylara yol açan en temel etkenin telaş ve dikkatsizlik olduğunun görüldüğüne işaret etti.

Rodoplu, Kurban Bayramı'ndaki yaralanmaların bir çoğunun da aynı nedene dayandığını belirterek, şunları söyledi:

" Kurban Bayramı'nda sadece 'acemi kasap' değimiz kişilerin değil, çok deneyimli kasapların da kesilerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Aslında bu yaralanmalarda, kazalardaki sebep, acemilikten ziyade acele etmek. İşin özü ve özeti acemelikten ziyade, acele etmekten kaynaklanıyor aslında, 'aman kısa sürede keseyim, 'bir an önce yetiştireyim' telaşı beraberinde kazaları getiriyor. Öncelikle kesim işleminin ehil kişilerce yapılmasını tavsiye ediyoruz ama bu kazaların yaşanmaması için en önemlisi acele ve telaştan kaçınılması gerekiyor."

Yaralanmalara müdahale

Rodoplu, kurban kesiminde yaşanan her türlü kanamalı yaralanmada, her şeyden önce kesik ve kanamanın oluştuğu bölgeye yabancı hiçbir şey sürülmemesi gerektiğini söyledi.

Yaralanmalarda, kanamanın olduğu bölgenin üzerine tampon uygulanarak müdahale edilmesi gerektiğini dile getiren Rodoplu, şu bilgileri verdi:

"Kesi ne kadar derin olursa olsun, yapılacak en doğru müdahale, yaranın üzerine temiz bez koyarak bastırmak. Bu, evdeki herhangi temiz bez, çarşaf, kumaş olabilir, hiç önemi yok. Koyduğumuz bez kanla ıslandı, o bezi kaldırıp atalım, yenisini mi koyalım, hayır. İlk bezin üzerine ikinci bez koyalım çünkü o ilk bezde pıhtılaşma faktörü dediğimiz maddeler birikiyor, kanamayı durdurmak için ona ihtiyacımız var. Gerekirse üçüncü, dördüncü bezi üzerlerine koyup bir kravat, eşarpla sıkmadan, boğmadan sarıyoruz. Bu işlemi yaparak en kısa sürede acil servise başvurmalıyız."

"Atar damar kesilerinde mutlaka ambulans istenmeli"

Rodoplu, ilk yardımda fışkırır tarzda olan atar damar kanamaları dışında kan akışını durdurmak üzere asla kesinin üst kesiminden turnike ya da boğma yöntemini önermediklerini belirtti.

Turnikenin belirli koşulları olduğunu, kan akışı uzun süre durdurulduğunda kangren gelişebildiğini, bunun da organ kayıplarına yol açtığı uyarısında bulunan Rodoplu, şunları kaydetti:

"Bıçakla yaralanmalarda en önemli konu, damar yaralanmaları. Eğer kesilen cildin altında atar damar varsa bu öldürücü olabiliyor. Bu tür yaralanmalarda da hızla kesiğin üzerine temiz bir bezle bastırıyoruz, art arda ikinciyi üçüncüyü, beşinciyi bastırıyoruz ve kesiğin bir karış üzerinden kravatla, eşarpla boğarak kanı azaltıyoruz. Burada mutlaka en fazla 10 dakika sonra yaptığımız turnikeyi gevşeterek kan akışını sağlamak zorundayız, aksi takdirde kangren gelişme riski var. Tüm bu işlemleri yaparken aynı zamanda 112 Acil Servis'ten ambulans istenmeli. Fışkırır tarzda atar damar kanaması, gerçek bir acildir. Yaralının başında durdurup kanamayı durdurmaya çalışırken bir kişinin de hızla ambulansı araması lazım. Kendimiz götürmeye çalışmayalım çünkü bu kan kaybeden yaralıyı aracımızda yitirebiliriz ve ona müdahale edecek kimse yok ama ambulans içinde biz müdahale edebiliriz, hayata çevirebiliriz. O nedenle bu tür vakalarda gerekli müdahaleyi yapıp mutlaka ambulansı bekliyoruz."

Rodoplu, Kurban Bayramı kazalarında diğer önemli bir konunun ise parmak kopmaları olduğunu belirterek, bu tür vakalarda ise kopan uzvun veya parçasının, nereye düşmüş olursa olsun, toz toprak içinde de olsa yıkanmadan evdeki temiz bir poşete konulması, sonrasında bunu diğer bir poşete koyarak, iki poşet arasının buzla doldurulması gerektiğini söyledi.

Burada önemli olanın kesik uzva doğrudan buzun temas etmemesi olduğunu vurgulayan Rodoplu, bu şekilde hastaneye başvurulduğunda, 6, hatta 12 saate kadar o kopan uzvun kurtarılması şansı olduğunu söyledi.

"Her kesik için acile başvurulmalı"

Rodoplu, yaşanabilecek her kesi vakasında mutlaka acil servise müracat edilmesi gerektiğini de belirterek, şunları kaydetti:

"Her kesi vakasında, küçük de olsa sıyrık şeklinde de olsa mutlaka acil servise başvurulmalı çünkü, o basit denilen kesi tetanoz ya da bazı enfeksiyonlara, ilave sorunlara yol açabiliyor. Özellikle eldeki kesiler, enfeksiyonun çok sık görüldüğü kesilerdir. Yine fark edemediğimiz ciddi durumlar olabilir. O nedenle evet belki daha acil vakalar olduğu için biraz sıra bekleriz ama olsun bekleyelim, doktor görsün, pansumanı yapılsın, bakımı yapılsın, gerekiyorsa enfeksiyonlara karşı tetanoza karşı aşı yapılsın, doktor gerekiyorsa yarayı açık bıraksın ya da kapatsın."