Kurban Bayramı Tatili 10 Güne Uzatılırsa Temmuzda Maaşlara Düşük Zam Yapılacak

Kurban Bayramı Tatili 10 Güne Uzatılırsa Temmuzda Maaşlara Düşük Zam Yapılacak
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Son dönemde rutine dönüşen bayram tatillerinin Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılması yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle yeniden tartışılıyor. Tatil 10 güne uzatılırsa haziran ayı enflasyon hesabında 10 günün devre dışı kalmasıyla daha düşük enflasyon açıklanması, böylece memur ve emeklilerin temmuz zamlarının daha düşük oranda gerçekleşmesi söz konusu olacak. Ayrıca 10 gün boyunca gümrüklerin tatil olması, haziran ayı ihracatının kesintiye uğramasını ve daha düşük tutarda ihracat ve ithalat yapılmasını gündeme getirecek.

Haber/Analiz: Zülfikar DOĞAN

(ANKARA) - Son dönemde rutine dönüşen bayram tatillerinin Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılması yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle yeniden tartışılıyor. Tatil 10 güne uzatılırsa haziran ayı enflasyon hesabında 10 günün devre dışı kalmasıyla daha düşük enflasyon açıklanması, böylece memur ve emeklilerin temmuz zamlarının daha düşük oranda gerçekleşmesi söz konusu olacak. Ayrıca 10 gün boyunca gümrüklerin tatil olması, haziran ayı ihracatının kesintiye uğramasını ve daha düşük tutarda ihracat ve ithalat yapılmasını gündeme getirecek.

Arife gününün 5 Haziran Perşembe gününe denk geldiği 4 günlük Kurban Bayramı tatili 6 Haziran Cuma başlayacak 9 Haziran Pazartesi sona erecek.

Dolayısıyla bayram tatilinin 10 güne uzatılması durumunda 2 Haziran Pazartesi gününden itibaren kamu kurumları ve kamu çalışanlarının idari izinli sayılması yönünde Cumhurbaşkanı kararı çıkarılması gerekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bayram tatilinin uzatılmasını gerek kendisinin gerekse turizm sektörünün istediğini ancak verilecek nihai kararı beklemek gerektiğini belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı işaret etti.

Temmuzda maaşlara yapılacak 6 aylık enflasyon farkı zammı düşük kalacak

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici enflasyonu (TÜFE) rakamlarının yıllardır milyonlarca kişiyi ilgilendiren ocak ve temmuz maaş zamları öncesinde rutin şekilde haziran ve aralık aylarında düşük çıkması dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl kasım ayında yüzde 2,24 olan aylık enflasyon aralık ayında 1,49 puanlık düşüşle yüzde 1,03 oranında açıklanınca hem yıllık enflasyon düşük çıktı hem de ocak ayında memur ve emekli aylıklarına yapılacak zam oranı için öngörülen 6 aylık enflasyon farkı düşük kaldı. Ocak ayında enflasyonun düştüğü gerekçesiyle memur ve memur emeklilerine yüzde 11,54, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde 15,75 oranında zam yapıldı.

TÜİK'in son olarak yüzde 3 oranında açıkladığı nisan ayı TÜFE artışıyla birlikte memur ve emeklilerin dört aylık enflasyon farkı yüzde 13,36 düzeyinde. 3 Haziran'da açıklanacak mayıs enflasyonu ve 3 Temmuz'da açıklanacak haziran enflasyonuyla memur, memur emeklileri ile SGK emeklilerinin 6 aylık enflasyon farkı oranındaki temmuz zamları da netleşmiş olacak.

Kurban Bayramı tatilinin 10 güne uzatılması, maaş zamlarında esas alınan TÜİK verisinin haziranda daha düşük çıkmasına, enflasyon farkı ve zam oranının da daha düşük olmasına olanak sağlayacak. Mayıs ayında yüzde 2 dolayında öngörülen TÜFE artışının haziranda yüzde 1 oranında gerçekleşmesi durumunda temmuz zammı yüzde 15-16 olacak. TÜİK'in hazirandaki fiyat derlemelerinde bayram tatilinin uzatılmasıyla oluşacak boşluk, temmuz zammının belirlenmesine yansıyacak enflasyon verisinin ve zam oranının düşük kalmasına zemin yaratacak. Refah payını yıllardır gündemden çıkartan iktidarın temmuzda aynı tavrı sürdürmesi, milyonlarca memur ve emeklinin 2-3 bin liralık maaş artışlarına mahkum edilmesini beraberinde getirecek.

En düşük emekli aylığına ve bayram ikramiyesine zam için yasa değişikliği gerekiyor

Diğer yandan ocak ayında 14 bin 500 liraya yükseltilen en düşük emekli aylığının temmuzda 6 aylık enflasyon farkı oranında artırılması gerekiyor. Dolayısıyla bayram tatilinin uzatılmasıyla düşük çıkartılacak haziran enflasyonu en düşük emekli aylığına yapılacak zam oranını da etkileyecek. En düşük emekli aylığının enflasyon farkı oranında artırılması için temmuzda yeniden yasal düzenleme gerekiyor.

Benzer şekilde Ramazan Bayramı'nda 3 bin liradan 4 bin liraya çıkartılan emeklilerin bayram ikramiyesinde yapılan bin lira artış yasa 27 Mart'ta çıkarıldığı için daha sonra hesaplara yatırılmıştı. Mart sonundaki yasa gereği Kurban Bayramı'nda da emeklilere 4 bin lira ikramiye ödemesi yapılacak. Ekonomi kulislerinde bayram ikramiyesinde yeni artış yapılacağı, Kurban Bayramı'nda ikramiye tutarının 5 bin lira olacağı yönündeki iddialara karşılık bunun gerçek olmadığı, Hazine ve Maliye Bakanlığının buna sıcak bakmadığı vurgulanıyor. Bayram ikramiyesinde yeni artış için yeni yasa çıkarılması zorunlu. Dolayısıyla bu beklentilerin gerçekleşmesi zor görünüyor.

Devlet, memurunu tatile gönderip kapıya kilit vururken fatura reel sektör ve ihracatçıya çıkıyor

Uzatılan bayram tatillerinde kamu kurumları ve devlet kapısına kilit vururken, asıl ekonomik fatura reel sektöre, serbest meslek sahiplerine çıkıyor. Milyonlarca devlet memuru, ilk, orta ve yükseköğrenim öğrencileri tatil yaparken özel sektör işçisi çalışıyor. Ayrıca, reel ekonomi ve iş dünyası uzun tatillerin ağır faturasını ödüyor.

Vergi dairelerinin kapalı olması vergi tahakkuk ve tahsilatında düşüşe yol açarken, gümrüklerin kapanması da limanlarda ve gümrük kapılarında ihracatın durmasına yol açıyor. İthalat işlemlerinin de durması nedeniyle getirilen mallar uzun tatil boyunca limanlarda, antrepolarda bekletiliyor. Bu da ihracatçının siparişlerini yerine getirememesi, ithalatçının ise ek maliyetlere katlanması anlamına geliyor.

KÖİ müteahhitlerinin otoyol ve köprüleri para basarken devletin otoyol ve köprüleri zarar yazıyor

Devlet kurumlarının kapısına kilit vurmasıyla ortaya çıkan maliyetleri ise tüm toplum ödüyor. Son olarak Ramazan Bayramı tatilini 9 güne uzatan Cumhurbaşkanı kararıyla devletin sorumluluğundaki otoyollar, köprülerin kullanımı tatil süresince ücretsiz olurken, Kamu-Özel İş Birliği (KÖİ) ve Hazine garantili köprü, otoyol, havaalanları dolar ve avroya endeksli geçiş ücretlerini tahsil etmeye devam etti.

Karayolları Genel Müdürlüğü'ne (KGM) bağlı Boğaziçi (15 Temmuz), Fatih Sultan Mehmet köprüleri, Ankara-İstanbul TEM otoyolu, TCDD'ye bağlı Marmaray, Pozantı-Tarsus-Adana-Mersin otoyolu vb. yollar ve köprüler 9 gün ücretsiz olduğu için milyonlarca aracın bedava geçişiyle hazineye milyarlarca lira zarar yazıldı. Bu zararın faturası bu illerde oturmayan, bu köprüleri kullanmayan tüm vatandaşların sırtına bindi.

Buna karşılık KÖİ kapsamındaki Yavuz Sultan Selim, Çanakkale 1915, İzmit Körfez Geçişi vb. köprüler, Avrasya Tüneli, İstanbul Kuzey otoyolu, İstanbul-İzmir otoyolu, Niğde otoyolu, başta İstanbul Havalimanı (İGA) olmak üzere KÖİ garantili havaalanları vb. işleten iktidar müteahhitleri uzun bayram tatilinde dövize endeksli garanti ücret tahsiline ve para basmaya devam etti.

Siyasi popülizm uğruna uzatılan bayram tatilleriyle gerek çalışanlar gerekse toplumun farklı kesimleri arasında ortaya çıkan asimetrik ayrım tablosunda bir kesim tatil yaparken, devlet kazancından vazgeçerken özel sektör, reel sektör çalışmaya, üretmeye devam ediyor. KÖİ ayrıcalıklı bir avuç müteahhit ise dövize endeksli kazançlarını katlama olanağına kavuşuyor.

Siyasi hesapların insani maliyeti; Sağlık sistemi felç, yollarda binlerce kaza, ölü ve yaralı

Siyasi kararlarla bayram tatillerini uzatılmasından etkilenen alanların başında sağlık sektörü geliyor. Uzatılan tatilde acil servisler dışında duran sağlık hizmetleri, iptal edilen, ertelenen randevular, tahliller, muayeneler, ameliyatlar tıkanıklık içindeki kamu hastanelerini daha deriden olumsuz etkiliyor. Halen Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile aylar sonrasına verilen rutin muayene randevuları, tıbbi tahliller, ameliyatlar, MR ve tomografi çekimleri uzun tatiller sonrasına ertelenince sitemdeki yığılma ve tıkanıklıkların aşılması iyice içinden çıkılmaz hale geliyor. Diyaliz hastaları, fizik tedavi ya da sürekli tedavi görenlerin tedavilerinde aksaklıklar uzun tatillerin insani faturasını daha da ağırlaştırıyor.

Uzun bayram tatillerinin en yakıcı sorunlarından birisi de trafik kazalarında olağanüstü artışlarla yaşanan ağır can ve mal kayıpları. Geçtiğimiz Ramazan Bayramı tatilinin son anda 9 güne uzatılmasının ardından İçişleri Bakan Ali Yerlikaya'nın açıkladığı resmi rakamlara göre; 9 günlük tatilde 6 bin 268 ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası yaşandı. 74 kişi yaşamını yitirirken 10 bin 199 kişi yaralandı. Yaralıların kaçının daha sonra yaşamını yitirdiği ya da sakat kaldığı açıklanmadı. Bayram tatili süresince yaşanan 6 bin 268 kazanın maddi hasar boyutuna ilişkin bir resmi veri de yok.

Ramazanda siyasi, Kurbanda ekonomik hesap… Dünyada emsali var mı?

Dünyada hemen tüm ülkelerde dini, resmi ve ulusal bayram günlerine ilişkin takvimler mevcut. Ancak bu takvimlerin siyasi ve idari kararlarla değiştirilmesi Türkiye'ye özgü. Türkiye'deki gibi Cumhurbaşkanı kararıyla dini tatillerin iki katına uzatılmasının muhtemelen dünyada emsali yok.

Bir başka dikkat çeken nokta ise popülizmle alınan tatil uzatma kararlarında iktidarın son dönemde siyasi ve ekonomik hesaplarla hareket etmesi. 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu merkezli siyasal-yargısal operasyonlar, gözaltı ve ifade süreçleri, 23 Mart'ta mahkemelerce verilen tutuklama kararlarının yarattığı toplumsal tepkilerin Saraçhane mitingleriyle İstanbul'da ve ülke genelinde kitleselliğe dönüşmesi, ekonomi üzerindeki hasarın büyümesi üzerine gündemde olmadığı halde 3 günlük bayram tatili Cumhurbaşkanı kararıyla son anda 9 güne uzatıldı.

30 Mart'ta başlayan Ramazan Bayramı'ndan 2 gün önce 28 Mart'ta gece yarısı yayınlanan "sürpriz" Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılan tatile herkes hazırlıksız yakalandı. Daha önce uzun tatillerde gözlenen şehirlerin boşalması, pek çok kişi böyle bir karar beklemediği için ve ağır ekonomik sıkıntılar nedeniyle gerçekleşmedi. İktidar tatili uzatarak bir yandan operasyonlara yönelik siyasi ve toplumsal tepkilerle tansiyonu düşürmeyi diğer yandan piyasalardaki paniği, döviz ve faizdeki olağanüstü artışlarla, yabancı yatırımcı kaçışını, borsadaki yıkımı kontrole almayı hedefledi.

Şimdi haziranın ilk haftasındaki 4 günlük Kurban Bayramı tatilinin uzatılmasına yönelik beklenti ve tartışmalarda ise şayet uzatma yönünde karar alınırsa ekonomik hesapların ağır basacağı anlaşılıyor. Temmuz maaş zamları öncesi haziran enflasyonunun uzatılan tatille düşük çıkması, maaş zam oranının düşük tutulması bu hesapların başında geliyor. İç turizmin canlandırılması, durgunluk ve küçülmeye geçen ekonomide sınırlı süreli de olsa bir hareketlilik yaratılması hesapların bir başka boyutu. Ancak Ramazan Bayramı'nda son anda alınan 9 günlük tatil kararında otobüs biletlerinin bile yüzde 100 zamlandığı dikkate alındığında, olası uzatma kararı dar gelirli, alım gücünden yoksun milyonlar açısından fazla bir şey ifade etmiyor.

Kaynak: ANKA / Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title