Haberler
İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Duyduklarına dayanamadı! Gazinin gözyaşlarına boğulduğu anlar

Gazinin gözyaşlarına boğulduğu anlar

Kumburgaz'da Denizde 5 Kişinin Kaybolması Davasında Karar

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kumburgaz Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açıldıktan sonra kaybolan ve 1'inin cesedine ulaşılan 5 kişiye deniz bisikleti kiralayan işletme sahibi sanık Sinan Önügören, "taksirle birden fazla kişinin ölüme neden olma" suçundan 14 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Kumburgaz Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açıldıktan sonra kaybolan ve 1'inin cesedine ulaşılan 5 kişiye deniz bisikleti kiralayan işletme sahibi sanık Sinan Önügören, "taksirle birden fazla kişinin ölüme neden olma" suçundan 14 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sinan Önügören ve avukatı ile 9 müşteki katıldı.

Bazı katılanların avukatı Gökmen Yeşil, sanığın sorumluluğu olan işletmede birden fazla kuralı ihmal ederek 5 kişinin ölümüne neden olduğunu, bu itibarla eylemin olası kastla ölüme neden olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Sanık Sinan Önügören'in avukatı Lütfullah Hasan Doğruyol, müvekkilinin kusursuzluğu olduğunu öne sürerek, "Gözetleme kulesi ve cankurtaran bulundurulması zorunluluğu bize ait değildir. Müvekkilimin bu yönde sorumluluğu yoktur. Can yeleğinin yeterli olmadığı iddiasının dayanağı yoktur. 4 can yeleği vardır. 4 kişiye kiralanması gereken deniz bisikletinin neden 5 kişiye kiralandığı konusundaki iddiayı da kabul etmiyoruz. Zira kiralama işi sadece bir kişiye yapılmıştır. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini istiyoruz." dedi.

Duruşmada son sözü sorulan sanık Sinan Önügören, "Beraatime karar verilmesini isterim. Aksi takdirde mahkeme lehime olan hükümleri uygulasın." diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık Sinan Önügören'in, Serdar Demir, Doğan Demir, Mikayil Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi'nin "taksirle ölümüne neden olma" suçundan asli kusurlu oluşu, ölenlerin sayısı, sanığın birden fazla kural ihlali yaparak olaya neden olması dikkate alınarak, 14 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Sanık Önügören hakkında takdiri indirim hükümlerinin fiilden sonraki davranışları dikkate alınarak takdiren uygulanmasına yer olmadığına hükmeden mahkeme, bilirkişi raporuna göre sorumluluğu olan, ihmali görülen kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

"Sanık beraatini istedi, şok oldum"

Duruşma çıkışında açıklama yapan olayda hayatını kaybeden Mikail Çelik'in ağabeyi İsmail Çelik, kararı trajikomik bulduğunu, 5 gencin 40 lira gibi bir ücretle kiraladığı bisikletle kaybolduklarını ve takiplerinin yapılmadığını dile getirerek, "Bu işletmeci de 14 yıl gibi komik bir cezayla cezalandırıldı. Sanık duruşmada beraatini istedi. Şok oldum. Şaka gibi bir ceza. Nasıl bir adalet. İşte adalet işte saray." dedi.

Hayatlarını kaybeden Serdar Demir ve Doğan Demir'in babası Mehmet Can Demir, olayda yüzde yüz Sinan Önügören'in hatalı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Ben en güzel şekilde yetiştirdim evlatlarımı. İkisi de üniversite mezunu. Biz her gün ölüp ölüp diriliyoruz. Eğer sanık haber verseydi devletimiz çocukları denizin üstünde yakalardı. Sanığın en azından 75 sene ceza alması lazımdı. Bizim çocuklarımız gitti, başkalarının çocukları gitmesin diye bu hatalı kararı düzeltsinler. Kararı temyiz edeceğiz."

Serdar Demir ve Doğan Demir'in ablası Evin Emine Demir, "Biz 14 yıl cezayı yeterli görmüyoruz. Sinan Önügören'in ne olursa olsun rahatlığıyla davranması nedeniyle olası kastla cezalandırılmasını istiyoruz. Görevlilere haber vermiş olsaydı belki İDO kaptanının görmüş olduğu 2 gencimizi kurtarabilecektik. Biz gerekirse Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e kadar gideceğiz. Amacımız başka insanlar bu şekilde ölmesin. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmasın Türkiye'de. Bizim mücadelemiz buna yönelik." diye konuştu.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Serdar Demir'in 17 Ağustos 2014'te kardeşi Dogˆan Demir ve arkadaşları Mikayil C¸elik, S¸u¨kru¨ Kahraman ve Yusuf Bu¨yu¨kizgi'yle sanık Sinan O¨nu¨go¨ren'e ait deniz kenarındaki Garden Beach Club'a gittiği ve iş yerinde yardım amaçlı bulunan sanığın şüphelinin yeğeni Burak Önügören'den saat 14.00'te deniz bisikleti kiralayarak denize açıldıkları belirtilmişti.

İddianamede, 5 arkadaşın saat 16.00'da dönmeleri gerekirken dönmedikleri, denizde fırtınaya yakalanarak kayboldukları, Burak O¨nu¨go¨ren'in amcası Sinan Önügören'e durumu bildirmesine rağmen sanığın Sahil Güvenliğe ve kolluk kuvvetlerine haber vermediği aktarılan iddianamede, denize açıldıktan sonraki gün, gençlerin ailelerinin durumu emniyete bildirmesi üzerine sanık Önügören'in emniyete gittiği vurgulanmıştı.

İddianamede, 23 Ağustos 2014'te ölen Serdar Demir'in cesedinin Marmara Adası sahilinde bulunduğu, Dogˆan Demir, Mikayil C¸elik, S¸u¨kru¨ Kahraman ve Yusuf Bu¨yu¨kizgi'ye ise ulaşılamadığı hatırlatılmıştı.

İddianamede, sanık Sinan Önügören'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

Öte yandan, kaybolan gençleri denizde gördüğü iddia edilen deniz otobüsü kaptanı Yavuz Yılmaz ile cankurtaran Serkan Tunç, Garden Beach çalışanları Cem Bekdemir ve Burak Önügören ile Büyükçekmece Belediyesi yetkilileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.

Kaynak: AA / Güncel
title