Kültür turizmi için "Güneydoğu" rotası - DİYARBAKIR
Normalleşme süreciyle turizmde yeniden adından söz ettirmek isteyen Güneydoğu Anadolu Bölgesi, kültürel mirasıyla binlerce yıllık tarihe yolculuğun kapısını açmak isteyenleri bekliyor.
Normalleşme süreciyle turizmde yeniden adından söz ettirmek isteyen Güneydoğu Anadolu Bölgesi, kültürel mirasıyla binlerce yıllık tarihe yolculuğun kapısını açmak isteyenleri bekliyor.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadele döneminde turizmden istediği payı alamayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, normalleşme süreciyle yeniden eski canlı günlerine kavuşmak istiyor.
Bu anlamda kültürel mirasını turistler için cazibe merkezi olarak sunan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tatilini kültür turizmiyle geçirmek isteyenleri binlerce yıllık tarihi yolculuğa çıkarıyor.
Kadim kent Diyarbakır
Bölgede binlerce yıl çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi ve turistik mekanlarıyla göz dolduran kadim kent Diyarbakır "yeni normal" süreçte ziyaretçilerini ağırlamak için kapılarını ardına kadar açıyor.
Kültürel zenginliğiyle baş döndüren Diyarbakır'a gelen ziyaretçileri, UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki görkemli surlar ve Hevsel Bahçeleri karşılıyor.
Üzerindeki kabartma ve figürlerle medeniyetlerin izlerini yansıtan, 5 bin 700 metreden oluşan surların tarihi Keçi Burcu üzerinden tüm ihtişamını izlemek mümkün.
İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i: Ulucami
Sur ilçesinde, İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak bilinen, Anadolu'daki en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen Ulucami kentte görülmesi gereken önemli değerlerden.
Tarihi Hasanpaşa Hanı, Diyarbakır Evi veya Sülüklü Han'ın mistik atmosferinde yöresel lezzetlerle sunulan kahvaltının ardından, kentin yetiştirdiği ünlü kişiliklerden Cahit Sıtkı Tarancı ile Diyarbakırlı fikir adamı Ziya Gökalp'in doğduğu müze evde, geziye küçük bir mola vermek mümkün.
Anadolu'nun ilk üniversitelerinden olan Mesudiye Medresesi ile Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, Zinciriye Medresesi, Cemil Bey, İskender Paşa ve Süleyman Nazif konakları, tarih ve edebiyat tutkunlarının ziyaretini bekliyor.
Mor Petyum Keldani Kilisesi ve Ermeni Surp Gregos Kilisesi, 15. yüzyılda yapılan Şeyh Matar Camisi ile kentin geleneksel sivil mimari örneklerini yansıtan bazalt taştan yapılmış evlerin bir arada bulunduğu, çan ve ezan seslerinin birbirine karıştığı Yenikapı Sokak, yüzlerce yıl farklı dil ve dine mensup kişilerin yaşamına tanıklık etmesiyle ziyaretçilere hoşgörünün güzel bir örneğini yansıtıyor.
Her sokağı tarih kokuyor
Eşsiz konuma sahip Hazreti Süleyman Camisi, 115 dönüm alanda yapılan rekreasyon çalışması ile İçkale, cami ve sahabe türbelerini ziyarete gelenler, tarihi ve doğayı iç içe yaşıyor.
Kente 3 kilometre uzaklıktaki 800 yıllık tarihi Erdebil Köşkü'nü gezenler, Ongözlü Köprü, altından akan Dicle Nehri'ni, karşısındaki Kırklar Dağı'nı ve Diyarbakır Surları'nı izleyerek günün yorgunluğu atabiliyor.
Zerzevan Kalesi tarihe ışık tutuyor
Çınar ilçesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Roma İmparatorluğu döneminde askeri yerleşim olarak kullanılan 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi, ziyaretçilerine büyülü bir atmosfer sunuyor.
Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa peygamberler dahil 9 peygamberin medfun olduğuna inanılan Eğil ilçesi de manevi ikliminin yanı sıra Kralkızı Baraj Gölü, sur sarnıçları ve tarihi yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.