Kulovası'nda Yetiştiriciler Huzursuz
Isparta’da 35 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu Kulovası bölgesinde, mahkemenin tedbir kararıyla hayvan otlatmasına izin vermesine rağmen sorunlar devam ediyor.
Isparta'da 35 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu Kulovası bölgesinde, mahkemenin tedbir kararıyla hayvan otlatmasına izin vermesine rağmen sorunlar devam ediyor.
Isparta'da dönemin Valisi Memduh Oğuz tarafından, içinde Davraz Kayak Merkezi oteller ve kamp merkezinde futbol kulüplerinin antrenman yaptığı yeşil saha tesislerinin de bulunduğu mera alanı Kulovası'nda hayvan otlatılması yasaklandı.
ÇİTLEME PROJESİ
Bin yıldır bu ovada hayvanlarını otlatan Küçük ve Büyük Hacılar köylerinin yetiştiricileri yasağın kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, yasağın kaldırılması için tedbir kararı aldı. Tedbir kararı uygulanmaya başlandı. Valilik de, futbol takımlarının şu anda kamp yaptığı oteller bölgesinde hayvan otlatılmasının engellenmesi için çitleme projesi geliştirdi. Davraz Kış Sporları ve Turizm Yüksek Rakımlı Sporcu Kamp ve Eğitim Merkezi İşletme ve Altyapı Hizmet Birliği, sınırları belirleyerek kamp bölgesini telle örgüyle çevirme kararı aldı.
BÜYÜK HUZURSUZLUKLAR YAŞANIYOR
35 bin küçükbaş hayvanını bulunduğu bölgede hayvan otlatmasına izin verilmesine rağmen ise sorunlar devam ediyor. Köylülerin avukatı Ayfer Eseryel, bu yaylanın bin yıllık geçmişi olduğunu Büyük ve Küçükhacılar köylerinin yaylası olduğunu söyledi. Buranın 1992 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Davraz Kayak Merkezi yapılması için tahsisinin yapıldığını belirten Eseryel, "2000'li yıllardan sonra buraya tesis yapılmaya başlandı. Sorunlar o zaman başladı. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, bizzat köylüleri ziyaret ederek onların yaylalarına hiçbir zarar gelmeyeceğini, kış aylarında kayak sporu yapılırken, yaz aylarında köylülerin bu yayladan yararlanabileceklerinin sözünü vermiştir. Ancak değişen olaylar karşısında bu böyle olmamıştır. Değişik algılar oluşturularak 7-8 yıldır yetiştiricilerin bu yayladan yararlanması sistemli bir şekilde engellenmektedir. Jandarma'ya şikayet edilmekte, jandarma ekipleri gelip ağılları yıkmakta, çobanları ifade almak için şehre götürmektedir. Dolayısıyla büyük huzursuzluk yaşanmıştır" dedi.
"KÖYLÜYE KAPATILIRSA İTİRAZ EDERİZ"
2013 yılında Kulovası'nın yayla olarak tescili, buranın köylünün haklarına mal edilmesi, kullanımının engellenmesine yönelik uygulamaların durdurulması için, mahkemeden tedbir kararı alınmasını istediklerini aktaran Eseryel, "Bu dava 2013 yılından bu yana devam etmektedir. Yapılan keşif neticesinde 2. Asliye Hukuk Mahkemesi buradan köylülerin yararlanmasına ilişkin tedbir kararı vermiştir. Bu karara rağmen yine köylüler şikayete uğramıştır. Çok az kişi buradan yararlanabilmektedir. Onların da zaten şikayet nedeniyle ağılları yıkılmış ve zarar görmüşlerdir. Yine bu yıl tedbir kararını uygulatarak, köylülerin yararlanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Hayvan otlatılan yerin oteller bölgesinden çok uzak olmasına o bölgeye zarar verilmesinin mümkün olmamasına rağmen, orada tesislere, ağaçlara zarar verildiği, köpeklerin kişileri kovaladığı şeklinde kötü olaylar yaşandığına ilişkin algı oluşturulmak isteniyor. Biz şimdi mahkemenin gerekçeli kararını bekliyoruz. Alınan tedbir kararından sonra Valilik kanalıyla oteller bölgesinin tel örgüyle çevrilerek bu alanın ve oteller bölgesinin güvenli bir hale getirilmesi planlanıyormuş. Bizim buna en ufak bir itirazımız yok. Ancak bu işlem yapılacaksa köylünün durumunun da düşünülecek şekilde yapılması gerekiyor. Dolayısıyla biz oteller bölgesi civarından bu tel örgünün geçmesini istiyoruz. Ancak yaylanın tamamını köylülere kapatacak şekilde tedbir kararına rağmen böyle bir işlem yaparlarsa bizde bu uygulamanın iptali için gereken itirazlarımızı yapacağız" şeklinde konuştu.
"BİZ VATANDAŞ DEĞİL MİYİZ?"
7 yaşından buyana bu yaylada hayvan otlattığını belirten yetiştirici Ali Ayaz ise, "Biz otele de ağaç dikilmesine de karşı değiliz. Hayvan bu kadar ötelenirse, bu otellerin menüsünde et olmazsa bu otele kim gelir? Benim bu yaylada iki çadırım vardı. Gelip bunu söktürdüler. Ağılım söktüler çor çocuk yağmur da öylece kala kaldı. Yanı Sayın Valimiz bunu duymuyor mu ' Biz vatandaş değil miyiz' Gerçekten çok mağdur oluyoruz. Biz otele turizme karşı değiliz. Kışın kayak merkezinde kayılsın biz de yazın gelelim hayvanlarımızı otlatalım. Bugün 35 bin hayvanın otel kadar getirisi vardır. Bu hayvan olmazsa olmazımızdır. Çünkü et temel gıdalarımızdan birisidir. Biz o bölgeye zarar vermeden, onlar belirli bir bölgeyi telle çevirerek, biz de belli bir bölgede hayvanlarımızı otlatarak, her iki tarafın anlayış göstermesiyle bu iş olur" dedi.
"YERİNİZ YOKSA ÜRETİM OLMAZ"
Çadırının jandarma tarafından söküldüğünü, ailesiyle birlikte iki gün otomobilinde yatıp kalktığını belirten yetiştirici İsmail Fişler da "Tedbir kararına rağmen beni Savcılığa sevk etmek için götürdüler. Sonra avukat hanım geldi ve durumu anlatıp olayı çözdü" diye konuştu. Su kaynaklarıyla ilgili sıkıntı yaşadıklarını da kaydeden Fişler, "Biz burada hayvanımıza su bulamazsak buranın hiçbir geçerliliği kalmıyor. Biz burada mayısta çıkıyor kasıma kadar otlatıp gidiyoruz. Başka otlatabileceğimiz yer yok. Devletimizi üretimi teşvik ediyor ama yeriniz yoksa üretim olmaz. Burası bize atalarımızdan kaldı. Şimdi atalarımızın kemikleri sızlıyor" açıklamasında bulundu. - ISPARTA