Küçükkuyu'da Maden Paneline Yoğun İlgi
Çanakkale ve Balıkesir İllerinin Sınırları İçinde Yer Alan Kazdağı'nda Başlatılan Maden Arama Çalışmalarını Önlemek ve İnsana, Doğaya, Yöreye Gelebilecek Zararları Vatandaşlara Anlatıp Bilinçlenmesini Sağlamak Amacıyla Küçükkuyu'da Bir Panel Düzenlendi.
Çanakkale ve Balıkesir illerinin sınırları içinde yer alan Kazdağı'nda başlatılan maden arama çalışmalarını önlemek ve insana, doğaya, yöreye gelebilecek zararları vatandaşlara anlatıp bilinçlenmesini sağlamak amacıyla Küçükkuyu'da bir panel düzenlendi.
Küçükkuyu'da Seğmen Otelde düzenlenen Kazdağı Koruma Girişimi gönüllülerinin düzenlediği "Kazdağı ve Maden" adlı panel de TMMOB Metalurji Müh. Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük, "3213 Sayılı Maden Yasasının Değerlendirilmesi", Yüksek Jeoloji Mühendisi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi Tahir Öngün ile Ege Bölge Kimya Mühendis Odası Başkanı EGEÇEP Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Barka "Altın Aramada Kullanılan Yöntemler ve bu Yöntemlerin Çevreye ve Halk sağlığına Olası Etkileri"; Avukat
İskender Azatoğlu "Tarihten Günümüze Kazdağı Bölgesinde Maden ve Turizm", ÇOMU Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Şeker "Zeytin ve Maden" konularını işlediler.
Panelde konuşan TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük,1985-1995 yılları arasında Türkiye'nin de içinde bulunduğu 90 ülkenin çoğunda madencilikle ilgili yasal düzenlemeler yapıldığını belirterek, "Dikkat edin küreselleşmenin dünyada yaygın olduğu dönemden sonra 1995'ten bugüne kadar da yapılan değişiklerle 30'dan fazla devletin madencilik yasası değiştirildi. Sağlıklı bir yaşam hakkını tanıyan maddelerle birlikte bu madencilik lobilerine karşı açılmış olan davalar kazanılmaya
başlanınca madencilik şirketlerinde ve işbirlikçilerinde sıkıntılar ortaya çıkmaya başladı. Buna bağlı olarak çevre yasası, tabiat ve kültürel varlıkları koruma yasası, orman yasası, mera yasaları ve bunları aşabilmek içinde 2004 yılında 2313 sayılı yasadan 9 ayrı kanundan da değişiklikler yapılarak 5170 sayılı madencilik yasası gündeme getirilerek ülkemizi bir hafriyat ülkesi konumuna dönüştürmeye başladı. 2.5 ton topraktan 1gram altın elde ediliyor, parasını üstüne koyduğun zamanda 5 ton topraktan 1gram
altın elde edilmektedir.Siyanürle işletme yönteminde 0,2 grama indiği zaman bu 10 ton topraktan 1gram altın elde edilmektedir. 10 ton insanı bir araya toplarsanız, artık 1 gram altın elde edersiniz. Bu kişiler 10 tonunuzu bir araya toplayıp siyanürden geçirirler haberiniz olsun" dedi.
Yüksek Jeoloji Mühendisi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi Tahir Öngör ise Kazdağı'nın çevresinde bu saldırının sürmesi halinde kötü sonuçların ortaya çıkacağını belirtertti. Öngör, "Bunun önüne geçilemezse yöre insanı bundan çok zarar görecek. Bunu anlamak için uzak olmayan Balya'ya gitmek, sadece maden deresi vadisinde bir dolaşmanız yeterli. Burnunuzu tıkayacağınızdan hiç kuşkum yok.Çünkü genziniz yanacak. Sular pembe, kırmızı, yeşil akıyor. O vadide her yağmurdan sonra balıklar öldüğü için
Çevre Bakanlığının uzmanları gelip analiz yapmışlar bu maden deresinin sularında izin verilen sınırların 22 kat üzerinde siyanür bulunmuş.1939 yılında terk edilen maden işletmesinde 70 yıl sonra hala balıklar ölüyor" dedi.
"AÇIK MADEN ALANLARINDA ZEYTİNCİLİK YAPMAK ARTIK HAYAL OLACAK"
ÇOMU Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Şeker ise zeytin yetiştiriciliğinde madenciliğin önemli etkilerinin olduğunu belirterek, "İlk olarak zeytin ağaçlarının bulunduğu doğal yapı tahrip edilecektir. Tam verime yatması 15-20 süre gereken zeytin ağaçları binlercesi ya kesilecek, ya kurumaya terk edilecektir. Açık maden sahalarında yeniden zeytincilik yapmak, sağlıklı ağaç yetiştirmek yüksek kalite almak artık bir hayal olacaktır. Kaz Dağı eteklerin de yamaç arazilerin çok fazla
olması nedeniyle başta erozyon olmak üzere ekolojik dengenin bir çok faktörlerle bozulması söz konusu olacaktır. Siyanür bulaşığı olan alanlarda zeytincilik yapmak mümkün değildir. Siyanür adının geçmesi bile körfez yöresi yağlarının mevcut imajını son derece kötü etkileyecektir.Diğer taraftan toz bulutları zeytinde rüzgarla gerçeklesen meyve tutumunu sağlayan tozlanma ve döllenme olayını bloke edecektir. Çünkü zeytin çiçeklerinin hassas bir dişi organı vardır.Dişicik tepesi toz parke tülleriyle
kaplandığında bu tozla kaplanmış alanda çiçek tozlarının çimlenmesi engellenecek dolayısıyla yüzde 50'lere varan ürün kaybı olacaktır" dedi.
Panele Altınoluk Belediye Başkanı İsmail Aynur, Akçay Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu, Zeytinli Belediye Başkanı Şadan Aytaç, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka ve Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncel de katılıp destek verdiler. Ayvalık Güre, Edremit, Zeytinli, Altınoluk, Bayramiç, Ezine, Ayvacık, Çanakkale ve Çan gibi yerlerden gelen Kazdağı gönüllüleri de gerekirse tek vücut olup Kazdağlarına kalkan olacaklarını söyledi.
(BE-AÖ-MEF-Y)