Haberler

Ktü'de Öğrencilere ve Akademisyenlere 'Başkanlık Sistemi' Anlatıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) 'Türkiye'nin Hükümet Sistemi Arayışı ve Başkanlık Modeli' konulu panel düzenlendi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ)  ' Türkiye'nin Hükümet Sistemi Arayışı ve Başkanlık Modeli' konulu panel düzenlendi. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Yavuz Atar, başkanlık sistemine karşı önyargıların kırılması gerektiğini söyledi.

KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki panele, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Yavuz Atar, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan, KTÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez konuşmacı olarak katıldı.

Yeni Anayasa yapımı sürecinde Türkiye'nin hükümet sistemi arayışındaki Başkanlık modelinin ele alındığı paneli çok sayıda akademisyen ve öğrenci takip etti. KTÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez yeni anayasa arayışlarıyla ilgili Türkiye'nin dönülmez bir yolda olduğunu belirterek şunları söyledi:

"TBMM çatısı altında yeni anayasayla ilgili arayışlar gündemde. Artık Türkiye'nin geri dönülmez bir yolda olduğunu söylememiz mümkün. Fakat bu yolun neticesinde yeni anayasanın ne zaman yapılabileceğini önceden kestirmek imkansız. Ama bunun konuşuluyor olması da önemli bir kazanımdır. Yeni anayasanın elbette ki pek çok soruna cevap bulması gerekiyor. Bunlardan biri hükümet sistemi mevzusudur. Türkiye'de yeni anayasa aslında hükümet sistemine de bir çözüm bulmak zorunda. Bu sistemden kastettiğimiz parlamenter, başkanlık veya yarı başkanlık rejimi ya da bunun benzeri başka bir model. Bu bir sorun Türkiye'de. Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam edebilmesi noktasında bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekir."

ATAR: GÜÇLÜ YÖNETİM SİSTEMİ OLUŞTURMALIYIZ

YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Yavuz Atar da güçlü bir Türkiye'nin güçlü bir şekilde ayakta durabilmesi için istikrara ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

"Türkiye öyle bir siyasi ve coğrafi konumda ki mutlaka kendi içerisinde güçlü bir hükümete, istikrarlı bir siyasi sisteme, güçlü bir ekonomiye ve güçlü bir orduya sahip olması gerekiyor. Bakın Amerika ve Rusya bile geldiler Türkiye'ye karşı ittifak oluşturdular. Zaten çevremiz savaş alanı. Dolayısıyla biz ülkemizde güçlü bir yönetim sistemini oluşturmadığımız sürece bizim ne dış politikamız ne de ekonomik konularla ilgili politikalarımızda başarılı olmamız mümkündür. O halde Türkiye'nin güçlü bir şekilde ayakta durabilmesi için her şeyden önce istikrara ihtiyacı vardır. Bu noktada da yönetim konusunda ya güçlü bir tek parti iktidarı ya da başkanlık sistemine benzer bir modelin olması gerekiyor."

'HÜKÜMET SİSTEMİ DOĞRU TARTIŞILAMADI'

Başkanlık sistemine ilişkin önyargıların kırılması gerektiğini ifade eden Atar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef Türkiye'de hükümet sistemi doğru tartışılamamıştır. O kadar kötü niyetli yaklaşımlar oluyor ki; siyasetçiler, hukuk ve siyaset bilimi öğretim üyeleri Türkiye'de parlamenter sistemin neredeyse ülke için vazgeçilmez bir rejim olduğunu, dolayısıyla başkanlık sistemi getirmenin demokrasiyle çelişeceği gibi bir görüş ortaya atıyorlar. Bu çok vahim bir şeydir. 'Amerika'da, Fransa'da ve birçok ülkede başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi uygulanıyor. Bu ülkelerde demokrasi yok mu?' diye sorduğumuzda, 'Ülkenin şartları değişik, bu sistem burada başarılı olmaz' diyorlar. Parlamenter sistem de başarılı olmuyor bakıldığında. Demek ki bu ön yargıyı bir kere kırmamız lazım ki, rahat bir şekilde hem demokratik ülkelerde uygulanabilen hem de Türkiye'de işleyebileceğini düşündüğümüz bir hükümet modeli üzerinde kafa yorabilelim."

HALK BAŞKANA HESAP SORABİLECEK

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan ise başkanlık sistemiyle halkın hesap sorma inisiyatifinin ortaya çıkacağını savunarak şöyle konuştu:

"Parlamenter sistem ile başkanlık sistemi tartışmalarının bana göre en önemli noktalarından birisi, başkanlık sisteminin yapısı itibarıyla her hangi bir özel mekanizmanın yürütme içerisinde yapılanmasına fırsat vermemesidir. Bu nedenle başkanlık sistemleri demokrasiyle barışık kurgulandıkları takdirde vesayetçi bir rejimin kurulmasına müsaade etmezler. Yani başkanlık sisteminde başkan dönüp halka 'şu bürokrasiyle çalışamıyorum, sözümü geçiremiyorum ve reformlarımı yapamıyorum' diye şikayet edemez. Çünkü doğrudan başkan seçilir, başkan yürütmenin yegane sahibi olan kişidir. O zaman halkın rahatlıkla ona hesap sorma inisiyatifi de ortaya çıkar."

- Trabzon

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Tunceli'de kayyum gerginliği! Polis barikatını aşmak istediler

Polisle kalabalık arasında arbede çıktı

Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

title