Kriptolu Telefonların Dinlenmesi Davası
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik 28 kişi hakkında açılan davanın üçüncü celsesi tamamlandı.
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik 28 kişi hakkında açılan davanın üçüncü celsesi tamamlandı.
Sanıklardan Orhan Üçtepe'nin savunmasını yaptığı duruşmada, mahkeme tutuklu 7 sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 25 Şubat 2016'ya erteledi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen ve eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu'nun da arasında bulunduğu tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile TÜBİTAK tüzel kişiliğinin de arasında yer aldığı birçok müdahil avukatı katıldı.
Duruşmada sanık Orhan Üçtepe savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı Numan Kılıç, rahatsız olan Üçtepe'ye, oturarak savunmasını yapabileceğini, istediği zaman ara verebileceğini, istemiyorsa savunmasını yapmayabileceğini belirtti.
Savunmasını yapacağını söyleyen Üçtepe, 18 Şubat 2014'te sol tarafının felç olduğunu belirtti. Halen Gezbe'de, ailesiyle kaldığını ve tedavisinin sürdüğünü anlatan Üçtepe, sağlık ve eğitim süreçlerine ilişkin bilgiler verdi.
"İddianameyi üç kere okudum. Bilimsel gerçeklere dayanmıyor" diyen Üçtepe, 1 Nisan 2005'te işe başladığı TÜBİTAK'ta, rahatsızlanana kadar fiilen çalıştığını kaydetti.
TÜBİTAK'ta, K2 kriptolu telefon projesinin son döneminde görev aldığını, projenin başlangıcını bilmediğini kaydeden Üçtepe, TÜBİTAK'ın avukatının, "K2 kriptolu telefonlar veya gizli projelerde çalışılan bilgisayarların dışarı bağlantıları var mıydı?" sorusuna, "Hayır, bağlı değillerdi. TÜBİTAK'ın kendi ağına bile bağlı değildi" dedi. Ancak TÜBİTAK'taki bilgisayarlarda USB bağlantıları bulunduğunu belirten Üçtepe, "İşimiz gereği, USB'lere her zaman ihtiyacımız vardı" dedi.
Üçtepe, kullandığı bilgisayara 14 ve 17 Şubat 2014'te silme programı yükleyip yüklemediği ve bir şeyler silip silmediği sorusu üzerine, işi gereği bilgisayara birçok program kurduğunu, bunları denemiş olabileceğini, ancak suçlanacak nitelikte bir şey silmediğini ifade etti.
Orhan Üçtepe, "TÜBİTAK'ta bulunurken dışarıdan herhangi bir talimat, baskı aldınız mı?" sorusuna, işiyle ilgili bilgileri eşinden bile sakladığı yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, dosyadaki HTS kayıtlarına dikkati çekerek, "Haziran 2013'te ABD'de bir numarayı aramışsınız" dedi.
Bunun üzerine Üçtepe, "ABD'deki bir arkadaşımı aramışımdır. 2013'ü nasıl hatırlayayım?" ifadesini kullandı.
Müdahil avukatlarının bazı sorularına sanık avukatları "yönlendirici ve yanlış olduğunu" iddia ederek, tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Kılıç, sanık avukatlarına, "Sorulara müdahale etmeyin. Sanık bilmiyorsa, 'Bilmiyorum' der" uyarısında bulundu.
Sanık avukatlarından Hakan Yıldız, Emniyet'in HTS kayıtlarının özensiz ve yanlış olduğunu öne sürdü.
Duruşmada daha sonra suçlama konusu tarihlerde TİB Veri Tabanları Koordinatörlüğünde Uzman Yardımcısı olan Hidayet Pınarakar tanık olarak dinlendi.
Pınarakar, halen BTK'da çalıştığını bildirerek, "O dönemde veri tabanı sistemi çok ağır işliyordu. Ancak veri tabanında bir arıza olması durumunda, yedeklerin başka bir sunucuda ayağa kaldırılması için veri tabanındaki her işlemin yedekleri bulunur. Bir sunucuda arıza olursa, bu verileri başka sunucuda ayağa kaldırmak için yedekler tutulur" dedi.
Cumhurbaşkanının avukatı Hüseyin Aydın, K2 kriptolu telefonların üretim ve teslimlerinin yapılıp yapılmadığının TÜBİTAK'tan sorulmasını istedi.
-Tutuklu sanıklar
Duruşmada dinlenen tutuklu sanıklar ile avukatları, tahliye taleplerinde bulundu.
Tutuklu sanıklardan eski TİB Başkanvekili Şen, mesnetsiz iddialarla bir yıldır tutuklu olduğunu savunarak, "Hakkımda kuvvetli suç şüphesini bırakın, basit şüphe bile yok. Neyle suçlandığımın açıklanmasını istiyorum. Yapılan her işlemden o dönemki amirimin bilgisi vardı. Dönemimde TİB'in idari yapısına hiç dokunmadım. Baycı bile almadım. Nedir suçum, neden buradayım? Bana terörist, casus denilmesini kabul etmiyorum" diye konuştu.
Şen'in avukatı Nihad Karslı, davanın "intikam davası" olduğunu iddia ederek, "Ama, intikam alınan kişiler yanlış" dedi.
Sanık İlhan Elieyioğlu da dava dosyasının, "hiçbir şeyi yok etmediklerini, her şeyin TİB arşivinde olduğunu gösterdiğini" ifade etti.
Kendisiyle ilgili HTS kayıtlarında hata olduğu kaydeden Elieyioğlu, HTS kayıtlarına göre, bir dakika aralıkla Ankara ve Karabük'te göründüğünü anlattı.
Diğer tutuklu sanıkların da suçlamaları reddettiği duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Cengiz Aslankoç, bilirkişi raporunun gönderilmesinin beklenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Osman Nihat Şen, İsmail Bakar, İlhan Elieyioğlu, Halil Çiçek, Hamza Demirezen, Ali Osman Tekin ve Yunus Şahin'in tutukluluklarının devamına karar verdi.
MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün davaya müdahillik taleplerini, koşulları bulunmadığından reddeden heyet, bilirkişi incelemesi için TÜBİTAK'tan gönderilen ve mahkeme kalemindeki kasada bulunan 10 adet K2 kriptolu telefonun adli emanete alınmasını kararlaştırdı.
TÜBİTAK'tan, K2 telefonların hangi kurumların talebi üzerine geliştirilip üretildiğinin, güvenlik testlerinin yapılıp yapılmadığının sorulmasını ve BİLGEM tarafından yapılan inceleme raporlarının suretlerinin istenmesini kararlaştıran mahkeme, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından da müfettişlerin, kriptolu telefonların dinlenmesiyle ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasına, yapılmışsa buna dair raporun istenmesine karar verdi.
Bilirkişi raporunun gönderilmesinin beklenmesine de karar veren mahkeme, duruşmayı 25 Şubat 2016, saat 10.05'e erteledi.
-Dava
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da aralarında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, TİB ve TÜBİTAK'ta görev yapan 28 kişi hakkındaki davada, sanıklara, "silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya erişilmez kılmak" suçlamaları yöneltiliyor.
Soruşturma Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmüş, ardından fezleke ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.
İddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bazı eski bakanlar ve bürokratların dinlendiği ifade ediliyor.