KPSS Şüphelisi 11 Kişi İçin Tahliye Kararı

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 kişi hakkında açılan yedinci davada tutuklu 43 sanıktan 11'inin adli kontrol şartıyla tahliyesi kararlaştırıldı.

Duruşmaya tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları ile müdahiller ÖSYM ve Maliye Bakanlığı avukatları katıldı.

Duruşmada savunması alınan sanık İlknur Eskievli, lisede okul birincisi olduğunu, üniversitede sosyal bilgiler öğretmenliği bölümüne girdiğini, buradan da 2003'te dereceyle mezun olduğunu anlattı. Mezun olmasının ardından hemen hemen her yıl KPSS'ye girdiğini ifade eden Eskievli, "2010'daki sınava iddialı hazırlandığını, bileğinin hakkıyla, 7 yıllık emeğinin karşılığını aldığını" söyledi.

Ancak bu sınavın iptal edilmesinden sonra tekrarlanan sınava İstanbul'da, hasta ve stres altında girdiğini öne süren Eskievli, bu sınavda 82 net yaparak, "iyi sonuç" aldığını savundu.

Eskievli, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Terör örgütü üyesi değilim, resmi belgede sahtecilik yapmadım. Bunların okullarında okumadım, yurdunda kalmadım." diye konuştu ve beraatını istedi.

Mahkemenin daha sonra beyanlarını aldığı tutuklu sanıklar ve avukatları, tahliye talebinde bulundu.

Bazı sanıklar, eşlerinin de tutuklu olmaları nedeniyle cezaevinde çocuklarıyla birlikte kaldıklarını, bazıları ise küçük çocuklarına yakınlarının baktığını anlatarak, tahliyelerini istedi.

Cumhuriyet Savcısı Ayhan Çelik, sanıklardan 8'inin adli kontrolle tahliyelerini talep etti.

Mahkeme Kamile Umut, Ayşenur Odacı, Irmak Kargacı, Nesrin Sarı, Derya Tahtacı Koç, Duygu Arslan, Gülsün Yüce, Işıl Koca, Nursel Candemir, Öznur Halaçlı ve Tuğba Dizdaroğlu'nun adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verdi.

Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Tahliyelerle birlikte davada tutuklu sayısı 32 oldu.

İddianame

Sanıkların, daha önceki KPSS davalarında olduğu gibi "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak", "kamu kurum ve kuruluşları zararına zincirleme dolandırıcılık" ve "resmi belgede zincirleme sahtecilik" suçlarından 14 yıl 9'ar aydan 36'şar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İddianamede, sanıklardan Elif Yıldırım, Fadime Ebru Acar, Fatma Civelekoğlu, Figen Kılıç, Filiz Dişli, Hatice Uçar, Havva Tanrıseven Çayır, Hilal Uzunay ve Seçil Kinik'te FETÖ mensuplarının şifreli haberleşme programı ByLock bulunduğu, zanlılardan 20'sinin eşinin de ByLock kullandığı vurgulandı.

Kamuoyunda "Bank Asya'yı kurtarma operasyonu" olarak da bilinen dönemde, buradaki para hareketlerinin incelenmesi sonucunda 105 sanıktan Havva Tanrıseven Çayır ve Elif Yıldırım'ın hesaplarında artış olduğunun belirlendiğine dikkat çekilen iddianamede, Kübra Sagun ve Fatma Civelekoğlu'nun da FETÖ tepe yöneticileriyle doğrudan irtibatının olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

Suikast ekibinden 2 darbecinin eşi

İddianamede, 105 sanıktan 102'sinin asker eşi olduğuna ve çoğu hakkında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ soruşturması açıldığına yer verildi.

Sanıklardan Reyhan Abra'nın eşi Sadullah Abra'nın 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayan pilot olduğuna, Kübra Gülmez'in kocası Haldun Gülmez ile Kübra Sagun'un kocası Bahadır Sagun'un ise Marmaris'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikasta giden ekipte yer aldığına dikkat çekildi.