KPSS Sorularının Sızdırılmasında Dördüncü Dava

2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 68'i tutuklu 100 kişi hakkında "FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından açılan dördüncü davanın ilk duruşmasında, tutuklu 20 sanığın savunması alındı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi ÖSYM ve Maliye Bakanlığının avukatlarının katıldığı duruşmada, tutuklu sanıklar savunmalarını yaptı.

Sanıklardan Bahattin Mangal, 2009'daki KPSS'ye askerlik yaptığı dönemde girdiğini ve 2010 KPSS'ye göre daha düşük puan almasının sebebinin bu olduğunu iddia etti. Mangal, "2010'da çalıştım ve daha iyi bir puan aldım" dedi. Ertelenen sınavda düşük alma sebebini ise sınav yerinin İstanbul'a alınması olarak gösteren Mangal, "Sınav öncesi ve sonrası 7 şüpheli ile irtibatım olduğu söyleniyor. Bu kişiler, 2005 ve 2010 yılları arasında dershanelerde birlikte çalıştığım kişilerdir." diye konuştu.

Sanık Cuma Çiçek, 2001'de özel bir dershanede çalışmaya başladığını, 2009'da yapılan sınava çalışmadan girdiğini savundu. Çiçek, "2010 ve 2011'de yapılan sınavlarda çalışarak iyi puanlar aldım. Ama benim bu sınavlarda atamam olmadı. Sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaya başladım. Ardından 2013'te çıkarılan yasa ile kadroya geçtim" şeklinde konuştu.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Dursun Altan da hiçbir terör örgütüne üye olmadığını belirterek, "KPSS'deki puan artışım 2009'da olmuştur. Bir yılda 42 puan artırdım ve iyi bir puan aldım. Ama 1 puanla atanamadım." diyerek kendini savundu.

Sanık Emin Aksoy, ailesinin ve kendisinin hiçbir suça bulaşmadığını, eylem farkı gözetmeksizin bütün terör örgütlerine karşı olduğunu savunarak, hakkındaki suçlamaları reddetti. İddianamede adı geçen bazı şahısları tanımadığını, irtibatlı olduğu iddia edilen bazı kişileri ise iş hayatı gereği tanıdığını söyleyen Aksoy, para transferlerine ilişkin iddiaların ise "borç alışverişi" olduğunu öne sürdü.

Sanık Emrah Bozgöz, hakkında hiçbir somut delil olmamasına rağmen 17 Mayıs'ta tutuklandığını, 100 gündür tutukluluğunun devam ettiğini belirterek, "Tarafıma isnat edilen suçları reddediyorum. Şüphelilerden hiç kimseyle para alışverişim olmadı. 2012'deki sınavda yüzde birlik dilime girdim." dedi.

Sanık Faruk Tapan ise "İptal edilen sınav ile tekrarlanan sınav arasına 3 buçuk ay gibi bir süre girmiştir. İddia makamı bu süre zarfındaki unutma gibi bir durumu gözardı ediyor. Ben iki yıl boyunca KPSS kursuna gittim. Başarım buna bağlıdır. İddianamede yer aldığı gibi kimseyle bir para alış verişim olmadı." savunmasını yaptı.

-"Tutuklu olmasam şu an Rio'da milli sporcularımızın haberlerini sunuyor olacaktım"

Sanıklardan Fatih Sayar da İngilizce öğretmenliği bölümünü okuduğunu, bu sırada para kazanmak için özel dershanelerde çalıştığını, 2009 yılındaki KPSS'ye yeterince hazırlanmadan girdiğini öne sürdü. Sayar, 2010'daki sınava girerken ise özel dershanede çalışmayı bırakıp, sınav için hazırlanması nedeniyle yüksek puan aldığını, iddia edildiği gibi hiç kimseyle hiçbir şekilde para transferi olmadığını ileri sürdü. KPSS puanı ile TRT'ye girdiğini, spor muhabiri olarak çalıştığını anlatan Sayar, "Tutuklu olmasam şu an Rio'da milli sporcularımızın haberlerini size sunuyor olacaktım." dedi.

Hakkındaki iddiaları reddeden sanık Fatih Yüksel, "Bugüne kadar hiçbir şiddet ve asayiş olayına karışmadım. Ailemden PKK'ya karşı verilen mücadelede şehitlerimiz var. Diyarbakır'da öğretmenlik yapıyorum, devletime bağlı bir bireyim. Hiçbir terör örgütüyle bağım yok." dedi.

Sanık Ertuğrul Kök de hakkındaki suçlamaları reddederek, "İddiaların hepsi kanaatler sonucudur. Somut delillere dayanmamaktadır. Bir yıl boyunca iyi hazırlanarak girdiğim sınavda iyi bir puan aldım. Daha önce kesinlikle soruları görmedim." diye konuştu.

Sanıklardan Ersoy Aktaş, hiçbir örgütle bağının bulunmadığını ileri sürerek, "Eğitim bilimleri sınavına bir kez girdim. Benim durumumda olanlara dair bilirkişiler yorumu savcılığa bırakmış. Onlar tutuksuz yargılanırken ben tutuklu yargılanıyorum. Matematik bölümünde 39. soruya yaklaşık 60 bin kişi yanlış cevap vermiş. Herkesi şüpheli olarak göremeyiz. Kaldı ki benim toplamda 9 yanlışım var. Medyada yer alan ve devlet büyüklerimizin de belirttiği gibi 17 ve 25 Aralık bu yapıyla mücadelede bir milatsa ben yapının olduğu söylenen dershanelerde çalışmayı bıraktım. Sonrasında da bir irtibatım olmadı." diyerek kendini savundu.

Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları reddederek, tahliyelerini talep etti.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.