Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

KPSS Sorularının Sızdırılmasında Beşinci Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında açılan beşinci davanın ikinci duruşmasında 15 tutuklu sanık savunma yaptı.

2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında açılan beşinci davanın ikinci duruşmasında 15 tutuklu sanık savunma yaptı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Maliye Bakanlığının avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklardan Ahmet Karakaş, 2009 ve 2010'da girdiği KPSS sınavları arasındaki doğru sayısının 8'den fazla arttığı için şüpheli durumuna düştüğünü öne sürdü.

Başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğini öne süren Karakaş, savunmasında "2010 KPSS soru ve cevaplarını önceden temin etmedim. Soruları önceden aldığıma dair iddiaları ve bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Matematik 39. soruda yanlışta birleştiğim söyleniyor. Bu soru dışında 5 yanlış daha yaptım. Soruları önceden almış ve ezberlemiş olsam yanlışta birleşme diğer 5 soruda da olurdu. Matematik soruları dışındaki sorularda da birleşme olmadığı açıktır. 2008 KPSS ile PTT'ye atanmıştım. Bir öğretmen kadar maaş alıyordum, bu nedenle 2010'daki tekrar sınavına girmeye gerek görmedim. TRT'ye atanmam da KPSS ile değil kurumun yazılı ve sözlü sınavıyladır, KPSS ile alakalı değildir." ifadelerini kullandı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklardan Ahmet Ünsal da iptal edilen sınavdaki başarısını tekrar sınavında neden gösteremediğinin sorulması üzerine, "Tekrarlanan imtihanda doğru cevaplarımın düşmesi dış faktörlere bağlıdır. Bu dış faktörler sınav yerinin değişmiş olması ve başka bir soru stilinin gelmesiyle soru tarzının değişmesidir." dedi.

Silahlı terör örgütüne üye olmak suçuyla yargılanmasını kabullenemediğini belirten Ünsal, "FETÖ mensuplarının kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğum iddialarını kabul etmiyorum. Bank Asya'da hesabım olduğu doğrudur. Hesap kredi kartlarının ödenmesi ve tasarruflarımın biriktiği bir hesaptır. Örgütsel bir amacı olmayan hesaptır." diyerek beraat talebinde bulundu.

Sanıklardan Alparslan Gülcü ise 2009 ve 2010 sınavları arasındaki başarı farkından ötürü şüpheli olduğunu öne sürdü.

Gülcü, "2009'daki sınava kendimi denemek için girdim. 2010'da ise yoğun bir tempoyla çalışarak sınava hazırlandım. Tekrarlanan sınava girmemem doğal ve beklenen bir durum değildir. Sağlık problemlerinden ötürü sınava katılamadım. 39. soruda diğer şüphelilerle yanlışta birleştiğim iddia ediliyor ne bu soruyu ne da başka soruları önceden kesinlikle almadım. Suçlamaları reddediyorum." diyerek kendini savundu.

Sanıklardan Celal Çakmak, başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğini öne sürerek soruları önceden almasını gerektirecek bir durumun olmadığını iddia etti.

Mezuniyetinden sonra farklı dershanelerde öğretmenlik yaptığını ve maddi olanaklar nedeniyle KPSS'ye girmeye karar verdiğini aktaran Çakmak, şöyle devam etti:

"Yoğun bir çalışma sonucu bu başarıyı elde ettim. İlk sınav 10 Temmuz'da yapıldı. Bu sınavın iptal edilmesi ve tekrarlanacağının açıklanması bir buçuk ay sonra oldu. Sınav yerim İstanbul'a alındı. O dönem eşim sorunlu bir hamilelik geçiriyordu. Çocuğu düşürme riski vardı. İkinci sınava girmeme sebebim tamamen sağlıkla alakalıdır. Soruları kimden, nereden, ne şekilde aldığıma dair somut bir delil yok. Soruları kimseden almadım. Suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum ve beraatımı talep ediyorum."

Tutuklu sanıklardan Gökhan Koz da suçlamaları kabul etmeyerek, FETÖ mensubu olmadığını savundu.

Koz, "2010 KPSS soru ve cevaplarını sınavdan evvel almadım. KPSS'deki başarım azim ve çalışmam sonucu elde edilmiştir. 2011 yılında da sınava girdim. Bu sınavda da 92,5 puan aldım. Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinde 54 ve 56, Eğitim Bilimleri testinde 92 net yaptım. Bu 2010 KPSS'deki başarımın tesadüf olmadığını gösterir. İddianamede 2 soruda diğer şüphelilerle yanlışta birleştiğim söyleniyor. Benim toplam 7 yanlışım var. Soruları önceden almış olsam diğer yanlışlarda da birleşme olurdu." ifadelerini kullandı.?

"Adil Öksüz'ü hiç görmedim"

FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu öne sürülen Adil Öksüz'ün akrabası Sahure Öksüz de hakkındaki suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirtti.

Öksüz, "15 Temmuz FETÖ/PDY darbe girişiminin ardından herkesin tanıdığı Adil Öksüz'ün gelini olarak yansıtıldım. Eşim ile Adil Öksüz uzaktan akrabalar. Kendisiyle hiç konuşmuşluğum yoktur, fotoğraflarını medyada gördüm. Adil Öksüz'ün gelini diye suçlanmak itibarımı zedelemiştir. 3 çocuğum var, beraatımı talep ediyorum." diye konuştu.

Sanıklardan Şükran Coşkun Furat da suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, "Eşim asker, vatan, millet sevgisini bana eşim öğretti. Ne FETÖ ne de başka bir terör örgütüyle alakam yok, terörün yaşatacağı acıyı en iyi biz biliriz. Bu vatan bizim, gidecek başka bir yerimiz yok. Matematik mezunuyum ve aldığım puan mezuniyet alanıma göre doğal. Eşim de yüksek puan aldığı için tutuklu. 2 çocuğum var, onlara hasta ve bakıma muhtaç annem ile babam bakıyor. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi istiyorum.?" dedi.

Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları reddederek, tahliyelerini talep etti.

Duruşmaya yarın sanıkların savunmalarıyla devam edilecek.

İddianame

Aralarında gazeteci Mehmet Baransu'nun ağabeyi Yalçın Baransu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen ve 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan FETÖ ile iltisaklı subayların eşlerinin de bulunduğu sanıklar, davada "FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından yargılanıyor.

Haklarında dava açılan 91 şüpheliye ilişkin iddianamede, zanlılardan 34'ünün ByLock kullanıcısı oldukları, 21'inin FETÖ'nün tepe yönetimi ile HTS irtibatlarının bulunduğu, 51'inin de Bank Asya'yı kurtarma faaliyetinin yapıldığı tarihlerde banka hesaplarında para hareketliliği olduğu tespitleri yer aldı. Şüphelilerden 49'u bu dosyadan, 11'i ise başka dosyadan tutuklu bulunuyor.

İddianamede, KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin daha önce hazırlanan iddianamelere atıf yapılarak, 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013'teki KPSS, 2012, 2013 ve 2014'teki ALES, 2013 YDS ve 2013 İDS sorularının, FETÖ/PDY mensuplarınca ele geçirildiği, soruları elde edenlerin, "kamuya ait malı kamuyu aldatarak haksız şekilde elde ettikleri" ve "haksız başarı elde etmek suretiyle ÖSYM'yi 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğrattıkları"na yer verildi.

ÖSYM Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının "mağdur kurumlar" olarak yer aldığı iddianamede, sınavın ardından "P10" puan türünde tercih yapan 488 kadın şüphelinin eşlerinin subay olduğu, bu subaylardan 111'inin darbe girişimi sonrası tutuklandığı, eşleri KPSS şüphelisi 174 subaya da adli işlem yapıldığı tespit edildi.

Öte yandan, 2010 KPSS'nin "P10" ve "P3" puan türünde yaklaşık 13 bin şüpheliyle ilgili inceleme yapıldığı, kamu davası açılmayan diğer şüphelilerle ilgili FETÖ üyesi olup olmadıkları, soruları alıp almadıklarına dair tahkikatın devam ettiği öğrenildi.

Diğer davalar

KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı.

İddianamede, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşıldığı bildirilmişti.

KPSS soruşturmaları kapsamındaki ikinci davada 51 sanığa aynı suçlamalar yöneltilmişti. Üçüncü davada ise ÖSYM'nin soru hazırlama biriminde görevli 3 kişi sanık olarak gösterilmişti.

KPSS'ye ilişkin dördüncü davada 100, beşinci davada 91, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen altıncı iddianamede ise 3 sanık yer alıyor.

Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 şüpheli hakkında hazırlanan yedinci iddianame, tamamlanarak Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Yedinci iddianamenin kabul edilmesi halinde dava sayısı 7'ye, davalar kapsamında yargılanan sanıkların sayısı da 583'e yükselecek.

Kaynak: AA / Güncel
title