KPSS Sorularının Sızdırılması İddianamesi (3)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010 KPSS'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin, 230 kişi hakkında hazırladığı iddianame, soruşturmaya konu edilen 3 bin 227 adaydan bin 148'i arasında akrabalık bağının bulunduğu, 896'sının karı-koca olduğu ve 2 bin 690'ının aynı kurum/firmada çalıştığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010 Kpss'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin, 230 kişi hakkında hazırladığı iddianame, soruşturmaya konu edilen 3 bin 227 adaydan bin 148'i arasında akrabalık bağının bulunduğu, 896'sının karı-koca olduğu ve 2 bin 690'ının aynı kurum/firmada çalıştığı belirtildi.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırlayarak dün Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamede, 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri sınavına 294 bin 909 adayın katıldığına, sınavın usulsüzlükler nedeniyle iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığına yer verildi.
Genel Yetenek-Genel Kültür sınavına 807 bin 892 adayın katıldığı belirtilen iddianamede, YÖK Denetleme Kurulunun, Genel Yetenek alanı sorularının da binlerce adaya sızdırıldığına dair raporuna rağmen, bu alanın iptal edilmemesiyle sayıları henüz kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin bu alan puanıyla haksız şekilde devlet memuru olduğu bildirildi.
Şüpheliden şüpheliye para transferi
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığının raporundaki şüpheli bazında şematik analiz ve kişi bazlı değerlendirmeye yer verilen iddianamede, 11 şüphelinin, şüphelilerden Sara Gözel'in iş yeriyle irtibatının bulunduğu, eşi ve örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Ramazan Gözel'in de arasında bulunduğu, 4 şüpheliye Sera Gözel tarafından 156 bin 232 lira transfer edildiği, 7 şüphelinin ise 13 şüpheliye 122 bin 810 lira 75 kuruş transfer ettiği belirtildi.
İddianamede, iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Testinde 100 ve üzeri net yapan 10 şüphelinin 2004-2007 arası Ahenk Özel Eğitim İnş. Taah. Hiz. Tic. ve San. AŞ, 31 şüphelinin ise 2010'da Özel Yaprak Eğitim Yay. Bilg. Tur. İnş. ve Tic. AŞ'de aynı dönemlerde çalıştığına işaret edildi.
Şüphelilerden Nebil Ekiz'in, soruları dağıttığı ileri sürülen ve paralel yapı içerisinde faaliyet gösteren, Ankara'da yapılanmaya ait okullardan sorumlu emekli öğretmen Cemil Koca'yla irtibatı bulunduğu aktarılan iddianamede, Koca'nın da sınav sorularının şüphelilere dağıtıldığı kaydedilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen ile doğrudan irtibatı olduğu vurgulandı.
Şüphelilerden Yusuf Rodoplu'nun Sözen'le 10 kez telefon görüşmesi yaptığı belirtilen iddianamede, Rodoplu'nun ayrıca 6 şüpheliyle telefon irtibatı kurduğu, bu 6 kişinin de 97 şüpheliyle telefon irtibatının olduğuna dikkat çekildi.
İddianamede şu ifadelere yer verildi:
"Şüphelilerden Sözen'in 13 şüpheliyle irtibatının olduğu, bu 13 şüphelinin ise 117 şüpheliyle irtibatının bulunduğu, şüphelilerden Koca'nın sınavda 100 ve üzeri net yapan 112 şüphelinin çalıştığı Başkent Eğitim Yayın ve Tic. AŞ. isimli firmanın ortağı/eski ortağı olduğu, sınavda 100 ve üzeri net yapan 8 şüpheli ve Mehmet Hanefi Sözen'le irtibatı tespit edilen Kurul Özel Eğit. Öğr. San. Tic. AŞ. isimli firmanın ise ortağı/eski ortağı olduğu ortaya çıkmıştır."
Şüphelilerden Ekiz'in 2004-2014 arası 44 şüphelinin çalıştığı Eksen Bilişim Araştırma isimli firmanın ortağı/eski ortağı olduğu bildirilen iddianamede, Ekiz'in 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri testine girip 100 ve üzeri net yapan 8 şüpheliyle doğrudan telefon irtibatının bulunduğu ifade edildi.
Memur olanlardan himmet
Soruşturma konusu sınavı, 81 ilden yüz binlerce adayın maddi ve manevi varlık-yokluk meselesi olarak gördüğü ve aylar öncesinden hazırlanarak sınava katıldığı belirlenen iddianamede, kamuya atanmayı sağlayan sınavın hakkaniyet ölçülerinde gerçekleştirilmesinin, devlete Anayasa tarafından verilmiş görev olduğu vurgulandı.
"FETÖ/PDY örgütü"nün ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vs bağı olan, emir-komuta zinciri altında çalışan bu örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, Anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle-yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur."
İddianamede, YÖK Denetleme Kurulu, Jandarma Kriminal, Emniyet Bilişim Uzmanlığı, TÜBİTAK, MASAK, ÖSYM, SGK, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumundan alınan raporlar, yazılar, müşteki ve tanık beyanları, bir kısım şüpheli ikrarı, matematik ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin raporları ve HTS/baz analiz çalışması raporu ve şeması gibi deliller bulunduğu belirtildi.
"Net sayısı" fazla olan şüphelilerin büyük çoğunluğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları olduğu bildirilen iddianamede, aynı zamanda şüphelilerin eşleri, kardeşleri, amcaları ve dayılarının da aralarında bulunduğu akrabaları ile ev, iş, okul ve dershane arkadaşlarının yüksek başarı gösterdiklerine dikkat çekildi.
Tekrarlanan sınavda puanlar düştü
Yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'i arasında telefon irtibatı bulunduğuna vurgu yapılan iddianamede, sınava giren şüphelilerin, zincirleme şekilde soruları dernekten dağıtan, derneğin yönetim kurulu odasındaki bilgisayarda bulunan delilleri emniyet görevlileriyle beraber yok eden ve yurt dışına firar eden Sözen ile soruları dağıtan Koca, Rodoplu, Ekiz, Gözel ve diğer örgüt yöneticilerine ulaşan irtibatları bulunduğu aktarıldı.
3 bin 227 adaydan bin 148'i arasında akrabalık bağı bulunduğu, 896'sının karı-koca olduğu, 2 bin 690'ının aynı kurum ya da firmada çalıştığı kaydedilen iddianamede, 10 ve daha fazla adayın çalıştığı iş yeri kaydı baz alınarak yapılan değerlendirmeye göre de adaylardan 2 bin 39'unun, 167 kurum ve özel şirkette çalıştığı belirtildi.
Adaylardan 2 bin 39'unun çalıştığı özel şirketler arasında mali ve grupsal bağlar, şüpheliler arasında ise mali-himmet irtibatları olduğu bildirilen iddianamede, bin 136 adayın aynı adresi, 217 adayın ise aynı site veya apartmanı iletişim adresi olarak bildirdiklerine işaret edildi.
İddianamede, 3 bin 227 adaydan bin 175'inin yüksek başarıya rağmen tekrarlanan sınava katılmadığı, tekrarlanan sınava katılan 2 bin 52 adayın bin 999'unun puanını düşürdüğü kaydedildi.
ÖSYM, 9 milyon lira zarara uğratılmış
Şüphelilerin, sınavın cevap kağıtlarına gerçek bilgi seviyelerini yansıtan adayların haklarına zarar verdiğine vurgu yapılan iddianamede, "(Şüpheliler) Hileli bildirimleri sonucu ÖSYM'den düzenlenen sahte sınav sonuç belgesi ile kamu kurumlarına kamu görevine atanmak için başvurmuş, bu atanma ile de kamu kurumunun sahte resmi belge düzenlemesine neden olup eylemlerini zincirleme şekilde devam ettirmişlerdir" değerlendirilmesine yer verildi.
Kamunun hazırladığı sınav sorularının, sınava kadar açıklanması, paylaşılması, kullanılması yasaklanan gizli bilgiler ve kamu malları olduğu ifade edilen iddianamede, bu soruların ekonomik değer taşıdığı belirtildi.
İddianamede, şu bilgiler paylaşıldı:
"Sınav sorularını sınavdan önce örgütlü olarak elde eden adaylar kamuya ait malı, kamuyu aldatarak haksız şekilde elde etmişler, kullanmışlar, haksız başarı elde etmişler, kamu kurumu olan ÖSYM'yi 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratmışlardır. Bu şekilde kamu kurumu zararına nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemeye başlayan adaylardan bir kısmı bu sınavda elde ettiği haksız başarıya dayanarak kamu görevine atanmış ve halen de aldığı son maaşına kadar eylemine devam etmişlerdir."
(Son)