KPSS'de Usulsüzlük Soruşturması

Kpss'de usulsüzlük soruşturması-Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Varol, 2010'daki Kpss'ye girip, sınavı kazanamayan herkesi usulsüzlük yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunmaya, açılacak davalara müdahil olmaya ve hak kayıpları dolayısıyla tazminat talep etmeye çağırdı Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Alaaddin Varol, 2010'daki Kpss'ye girip, sınavı kazanamayan herkesi, usulsüzlük yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunmaya, açılacak davalara müdahil olmaya ve uğradıkları hak kayıpları dolayısıyla, ilgililerden maddi ve manevi tazminat talep etmeye çağırdı.Varol, beraberindeki vakıf yöneticileriyle birlikte adliye önünde yaptığı basın açıklamasında, 2010'daki Kpss'ye ilişkin iddialara yönelik 15 ay süren çalışma sonucunda, 19 ilde 69 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 32'sinin tutuklandığını hatırlattı. Soruşturmaya göre, "cumhuriyetin büyük tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşıldığını" aktaran Varol, KPSS tarihinde soruların 120'sini veya 119'unu doğru cevaplayan olmadığı halde, soruşturma konusu sınavda 350 kişinin, soruların tamamı olan 120'sini de doğru cevapladığına dikkati çekti.Bu kişilerden 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba, 52'sinin ise aynı adres, apartman, site veya sokakta ikamet ettiğinin altını çizen Varol, bunlar karşısında soruşturmaların derinleştirilmesi gerektiğini söyledi.Varol, şöyle devam etti: "Soruşturmalarla belli bir yapıya mensup kişilerin devlet kurumlarına yerleşip sızmak amacıyla 2010 KPSS sınavına girip, usulsüzlük yapan şahıslarla birlikte, ilgili bu şahısların kamu kurumlarında çalışan 1. derece akrabalarının da bağlantıyla alakalı olup olmadıkları ve hangi kurumlarda çalıştıkları da tespit edilmelidir. Zira, görüldüğü üzere devlet kurumlarına yerleşip sızmaya çalışan bağlantının ilgili şahıslara soruları dağıtmadaki amacı, şahısları sadece kamu kurumlarına yerleştirmek değildir. Amaçları, bu şahısların sahip olacağı kamu kurumundaki statülerinden devleti ele geçirmeye ilişkin planlarını gerçekleştirmek üzere yararlanmaktır.Soruşturmayı yürüten yeni savcıların ileri sürdüğü ve tespit ettiği bu kadar ağır iddialara karşılık, bu yapıya dahil olan önceki savcılar tarafından açık delillerin yer aldığı dosyaların kapatılıp, milyonlarca kişinin hakkının yendiği bu durumun görmezden gelinmesi, paralel yapının mülkün temeli olan yargıyı da ele geçirdiğini göstermektedir. Bu suretle, suç işledikleri bariz olduğundan ilgili yargı mensupları hakkında da soruşturmanın başlatılması gerekmektedir." .