Köylerini Alaçatı'ya benzetmek için işe koyuldular
GÜMÜŞHANE'de, göç nedeniyle nüfusu azalan merkeze bağlı İkisu'da yaşayanlar, köylerini çekim merkezi yapmaya karar verdi.
GÜMÜŞHANE'de, göç nedeniyle nüfusu azalan merkeze bağlı İkisu'da yaşayanlar, köylerini çekim merkezi yapmaya karar verdi. İzmir'in turistik Çeşme ilçesindeki Alaçatı'yı örnek alan köy sakinleri, aralarında para topladıktan sonra ev, sokak, kaldırım, çeşme ve yapıları mavi ile beyaza boyamaya başladı.
Gümüşhane'de damlataşı şekilleri, sarkıtlar, dikitler, mağara çiçekleri ve traverten basamakları ile 'doğa harikası' olarak nitelendirilen Karaca Mağarasının da yer aldığı, merkeze bağlı İkisu köyünün nüfusu azaldı. İkisu'da yaşayanlar, zaman içinde kentlere göç etti. Köyün yaklaşık 15 hanesinin sahipleri, İkisu'yu güzelleştirmeye karar verip, işe koyuldu. İzmir'in turistik Çeşme ilçesindeki Alaçatı'yı örnek alan köylüler, aralarında para toplayarak, tüm ev, sokak, kaldırım, çeşme ve yapıları boyamaya başladı. Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes, köyün güzelleştirilmesi için yapılan çalışmalara katıldı. Mavi ve beyaz tonları ağırlıklı kullanan köylüler, harabe evlere de tadilat yaparak, köyün kısa sürede çehresini değiştirdi.
'KÖYÜMÜZE ALAÇATI HAVASI VERMEK İSTİYORUZ'
İkisu'da oturan İbrahim Gürler, kente gelen turistlerin ilk gördüğü köyün kendi köyleri olduğunu belirterek, "Kendi çabalarımızla bir süredir köyümüzü güzelleştirmeye, köyümüze renk katmaya çalışıyoruz. Köyümüzdeki evlerin tamamını boyayıp, harabe halinde olan yapıları da elimizden geldiği kadar tadilatını yapmaya çalışıyoruz. Niyetimiz köyümüze İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı gibi bir hava verebilmek. Burayı tatil köyü haline getirmek istiyoruz" dedi.
'MİSAFİRLER GÜZEL GÖRSÜN, İSTEDİK'
Köylerinin en büyük sorununun göç olduğunu kaydeden Gürler, "Uzun zamandır büyük göçler yaşandı. Artık köyde eskisi gibi bir hayat söz konusu değil. Genelde yaşlılarımız kalıyor. Gençlerimiz dışarıda çalışıyor, kimisi okuyor. Bu sadece bizim köyümüzün değil, bütün Gümüşhane'nin sorunu. Biz tabi böyle göç verince köy biraz ıssızlaştı, yalnızlaştı. Köyde sadece yaşlılar olunca herhangi bir şeye müdahale edemediler. Boya yapamadılar, duvarlar yıkıldı yapamadılar; ama burası bayramlarda şenlik oluyor. Herkes geliyor bütün haneler açılıyor. Böyle el ele verip bir şeyler yapalım, istedik. Köyümüze gelen misafirler mağaraya giderken güzel şeyler görsünler, istedik. Bir renk kararı verdik. Bizim köyümüzün renkleri olan mavi- beyazı seçtik" diye konuştu.
'KÖYÜMÜZÜ GÜZELLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'
Köylerinin çok bakımsız olduğunu söyleyen Cevahir Gürler de "Köye gelenler 10-15 gün tatil yapıp hemen dönüyorlar. Yaşlılar da hiçbir şey yapamıyorlar. Sökülen yerler çok kötü görünüyor. Yukarıda Karaca Mağarası var. Gelip gidenler oluyor. Köyümüzde bakımsız olduğunu için utanıyorduk. Biz de 'Ne yapabiliriz' diye düşündük. Gençlerimiz aralarında para toplayıp, boya malzemesi aldı. Evlerimizi, kapılarımızı boyamaya başladılar. Köyümüzü daha güzelleştirmek için uğraşıyoruz" dedi.
Şule Aydurmuş ise "Karaca Mağarası turistik bir öneme sahip. Mağaraya giderken görünen ilk köy bizim köyümüzdü. Hoş bir görüntü olmasını istediğimiz için de İzmir'deki Alaçatı'dan esinlenerek kapılarımızı, çeşmelerimizi boyadık" diye konuştu.